Türkiye’nin ABD ile ilişkileri son zamanlarda bir türlü dikiş tutmuyor.

Kasım’da yapılacak Amerikan başkanlık seçimlerinin favori adayı Joe Biden’ın Aralık 2019’da söylediği, Türkiye gündemine ise geçen hafta yansıyan sözlerin yansımaları sürerken, şimdi de ABD Başkanı Donald Trump ilginç bir konuşma yaptı.

Trump, birkaç gün önce Cumhuriyetçi Parti’nin kongresine değişik ülkelerden kurtardığını söylediği altı Amerikan vatandaşı ile birlikte katıldı.

O altı kişi kimler miydi?

Michael White: Kız arkadaşı için gittiği İran’da tutuklanan ve İsviçre’nin desteği ile kurtarılan gazi denizci. Trump kendisini “rehine” olarak tanımlamıştı.

Sam Goodwin: Suriye’ye YPG/PYD’nin kontrolündeki Kamışlı şehrinden giriş yapan Goodwin, Suriye hükümeti tarafından tutuklanmıştı. Lübnan’ın desteğiyle kurtarılıp ABD’ye teslim edilmişti.

Joshua ve Tamara Holt çifti: Venezüela’da Başkan Maduro’yu devirmekle suçlandığı için tutuklanmıştı. Uzun pazarlıklar sonunda serbest kalmıştı.

Rahip Bryan Nerran: Hindistan’da bir din konferansına yanında 40 bin dolar ile gittiği ve bu parayı beyan etmediği gerekçesiyle tutuklanmıştı. Vatikan dahi devreye girmiş, üç ay içinde serbest kalmıştı.

Rahip Andrew Brunson:  Türkiye’de FETÖ üyeliği, üye olmadan örgüte destek ve casusluk suçlamalarıyla karşı karşıya kalmıştı. Türkiye ile ABD arasında kriz olunca ev hapsi ile cezaevinden salınmış, aynı gün ABD’ye dönmüştü.

HHH

Seçim kampanyası çerçevesinde partisinin kurultayında siyasi şov yapan Trump’ın “rehine” diye andığı ve İran, Suriye, Venezüella gibi ABD’nin büyükelçisi dahi olmayan ülkelerden kurtardığını söylediği isimlerle Brunson’ı aynı kefeye koyması bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak beni rahatsız etti.

Trump bununla da kalmadı. Brunson’a özel bir ilgi gösterdi ve şu sözleri sarf etti:

“Bence şunu söylemem gerek ki Cumhurbaşkanı Erdoğan bana karşı çok iyi davrandı ve evet seni uzun bir süre içerde tuttular ve senin çok masum bir insan olduğunu da biliyorum. Ancak biraz sohbet ettikten sonra o da seni bırakmayı kabul etti.”

Çok merak ediyorum;

- İlk kim çıkıp Trump’a “Biz hukuk devletiyiz” deyip, Anayasa’mızın 132. maddesindeki şu ifadeleri anımsatacak:

“Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna, hukuka ve vicdani kanaatlarına göre hüküm verirler. / Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.”

- Bağımsız yargımızdan kim çıkıp “Brunson’ı Erdoğan değil, bağımsız Türk mahkemesi bıraktı” diyecek.

- 26 Eylül 2018 günü “Brunson şu an yargılanmaktadır. Yargılanan bir kişiye bıraktım, git demeye ne ben, ne başkaları yetkilidir. Bu yetki hakimlerindir. 12 Ekim’de mahkeme ne karar verir bilemem. 12 Ekim gelsin göreceğiz” diyen Erdoğan, Trump’ın “Ancak biraz sohbet ettikten sonra o da seni bırakmayı kabul etti” sözlerine ne diyecek?

Son sorum da şu: Erdoğan, “Ver papazı, al papazı” ve “Bu can bende olduğu sürece o teröristi alamazsın” çizgisinden “biraz sohbet ettikten sonra o da seni bırakmayı kabul etti” aşamasına nasıl geldi?

Biden, büyük tepkiyi hak etti ve gördü.

Peki “Tam bağımsızlıkçı, milli ve yerli” AK Partililer, iktidar yanlıları bu sözleri “Delidir ne derse yeridir” diyerek Trump’ın yanına kar mı bırakacak?

Yolun açık olsun Fatih


Fatih Portakal, yılın sürprizini yaptı. Kariyerinin zirvesindeyken emekli olup toprakla uğraşmaya karar verdi. Son zamanlarda iktidar destekçilerinden gördüğü baskıyı, evinin üzerinde uçurulan dronları, sosyal medyadan yağan küfürleri, hakkında açılan soruşturmaları dikkate alırsak, huzuru seçmesi zor olmamıştır diye düşünüyorum. Kendisine, kararını vermesini sağlayan hayallerindeki gibi huzurlu mutlu bir hayat diliyorum. Yolun açık olsun Sevgili Fatih.

Fatih’in FoxHaber ekibiyle birlikte zirveye taşıdığı ana haber çıtasının yerinde kalması, hatta daha da yukarı taşınması FoxHaber izleyicisinin en büyük beklentisidir. FoxHaber gemisinin kaptanı Doğan Şentürk’ün yıldız yaratma deneyimi ve desteği, yeni Ana Haber sunucusu Selçuk Tepeli’yi de kısa sürede zirveye taşıyacaktır.

Selçuk’a da yeni görevinde başarılar diliyorum.