Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan geçen çarşamba günü yaptığı açıklamada bugün (Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın tarifiyle Türkiye’nin eksenini değiştirecek) bir müjde vereceğini duyurdu.

Erdoğan konuştuğu sırada biz birkaç arkadaş Ankara’da aynı masanın çevresinde sohbet ediyorduk ve “Erdoğan’dan müjde” haberleri telefonlarımıza düşmeye başlayınca hepimizin ortak tahmini “Akdeniz’de ya da Karadeniz’de doğalgaz ya da petrol bulundu” oldu.

Bir süre sonra petrol rafinerisi olan şirketlerin borsa değerleri yükselmeye başlayınca, böyle düşünenin yalnızca bizler olmadığımızı anladık.

Hepimizin gözlerinin içi gülüyordu.

Artık makus kaderimiz değişebilir, yıllardır bir türlü aşamadığımız “orta gelir tuzağını” petrol ya da doğalgaz rezervlerimizle aşabilirdik!

Oturduğumuz yerden kalkıp eve doğru yürürken, haberin ışık hızıyla yayıldığını, sokakta herkesin bu meseleyi konuşmaya başladığını gözlemledim.

“Müzmin muhalif” vatandaşlar, “yıllardır sürekli petrol buluyorlar, biz bir türlü görmedik”, “Bulsalar ne olacak, yoksul yine yoksul kalacak petrol şirketleri zengin olacak” gibi karşı görüşler dile getiriyordu.

İktidar yanlıları ise gururluydu. Bir genç “ülkenin kaderini değiştirmek de Reis’e nasip olacak inşallah” derken petrol bulunmuş ve varillere doldurulmuş gibi gözlerinin içi parlıyordu.

★★★

Bu muhabbetlere kulak kesilirken aklıma Türkiye’de petrolün ilk bulunduğu zamanlar geldi. Kendi kendime “kesin o zamanlarda da petrol bulunması haberi büyük müjde olarak verilmiştir” dedim.

Eve gelir gelmez petrol arama çalışmaları ve keşfin yapıldığı yıllara ait eski gazete kupürlerine baktım. İnanmayacaksınız, tahminim doğru çıktı.

Aşağıda, Cumhuriyet Gazetesi’nin 3 Mayıs 1940 tarihli nüshasından bir kupür var.  Başbakan Dr. Refik Saydam’ın Batman’daki ilk petrol kuyusunu ziyareti ve “Raman Dağı’ndaki vaziyet petrol sahasının tezahürüdür” sözleri gazete tarafından “Başvekilin Müjdesi” başlığıyla haberleştirilmişti.



Başvekil Saydam’ın 1 Mayıs 1939 günü yaptığı açıklamasına neden olan “tezahür” MTA’nın Meymune Boğazı’nda 1937’de başlattığı çalışmaların sonucuydu. 24 Temmuz 1939’da açılan Raman - 1 kuyusunda 20 Nisan 1940’ta bin 48 metre derinlikte petrole rastlanmıştı. Saydam’ın ziyaretinden tam bir ay sonra da pompa ile üretime başlanmıştı.

Ancak, ne yazık ki, başlangıçta günde 11 ton petrol üretilen bu kuyuda bir süre sonra yüzde 98 oranında su çıkmaya başladı ve 1944 yılında o kuyu kapatıldı.

Sonraki altı kuyuda da başarısız olundu. O kuyular da ilk kuyu gibi 1944’te kapatıldı.



Mucize, zirveye yakın bir yerde açılan sekizinci kuyuda gerçekleşmişti. Raman-8 ismi verilen kuyuda günde 28 ton ham petrol çıkarılmaya başlanmıştı. Üç yıl sonra uygulanan yeni teknikle de bu rakam günde 60-70 tona kadar çıkarılmıştı. Raman Dağı’na yolu düşenler bilecektir. “Emektar” ismi verilen 8 numaralı kuyudan, geride kalan 70 yılda toplam 1 milyon varilden fazla petrol çıkarılmış. Bu da bugünkü Türkiye’nin bir günlük petrol tüketimine denk düşüyor.

Batman başta olmak üzere bölgede bugüne dek 500’den fazla kuyu açıldı ama TPAO yetkilileri “emektar” Raman-8 kuyusuna hâlâ gözleri gibi bakıyorlar.

★★★

Eğer “müjde” gerçekten petrol ya da doğalgaz bulunduğu haberi ise Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bugün muhtemelen “Karadeniz’de günlük üretim kapasitesi 40 milyon metreküp olan bir doğalgaz sahası bulduk” diyecek. Bunu nereden mi biliyorum?

TPAO 2017’den beri bölgede çalışma yapıyor ve birçok kez “Karadeniz’de büyük bir rezerv bulundu” haberleri yapıldı.

En son 2018’de Batı Karadeniz’deki Bulgaristan, Romanya hattındaki Tuna Bloku’nda kaliteli doğalgaz rezervi olduğu haberleri yapılmıştı.

★★★

Üşenmedim saydım, 2003’ten beri değişik bakanlar ve Başbakan en az 30 kez Anadolu’nun değişik yerlerinde ya da denizlerde “petrol” ya da “doğalgaz” bulunduğuna dair bilgiler paylaşmış. Bazı haberlerde “Türkiye’nin 40 yıllık ihtiyacını karşılayacak kadar” ifadesi dahi kullanılmış.

İnşallah müjde gerçekten petrol ve doğalgaz bulunduğu haberidir ve bu kez son 18 yılda yapılan onlarca “petrol bulundu”, “doğalgaz bulundu” haberlerinin aksine bu müjde gerçek çıkar.