Milletvekili Tahsin Tarhan (CHP) elindeki Türkiye Varlık Fonu ile ilgili bilgileri, önceki gün Meclis’te yaptığı açıklama ile paylaştı.

Rakama boğmayayım.

Sadeleştirip yazayım:

Borçları yüzde 50 arttı.

Geliri yüzde 50 düştü.

Varlık Fonu, kan kaybediyor. Zarar, ziyan büyütüyor. Ve artan dış borç yükünü azaltmak için “yeni dış borçlar bulmanın” aracı haline getirilmiş oluyor.

Yani kısaca:

Üstü Varlık Fonu.

Altı Zarar Ziyan.

Örtülü dış borçlanma.

Oysa adı üstünde varlıklara varlık katacak, Türkiye’nin gelecek nesillere bırakacağı varlığı, malı, mülkü, zenginliği büyütecekti. Varlık Fon’ları bütün dünyada bunun için kurulur. Bu amaç için çalışırlar.

Bizde tersi oluyor.

★★★

Bu noktaya nasıl gelindi?

Devletin elinde ne varsa kârlı kazançlı özelleştirme adı altında, önce yandaş zenginlere satıldı: Onlar da avantalarını alıp yabancıya devretti; böylece “özelleştirme adı altında yabancılaştırma” yapıldı. Vahşi, gözü dönmüş şekilde Türk halkının sırtından yabancıya ve onların yerli iş birlikçilerine gelir transfer edildi.

Özetle:

Yenildi, yutuldu.

Elde kalanlar.

Alt alta yazıldı.

Adı oldu Varlık Fonu.

Ziraat Bankası, BOTAŞ. TÜRK TELEKOM’un elde kalmış yüzde 6.7 hissesi, TPAO. ÇAYKUR. TÜRKSAT. THY’nin elde kalmış yüzde 49.12 hissesi, Halkbank’ın elde kalmış yüzde 51.11 hissesi, PTT. ETİ MADEN. BORSA İSTANBUL’un elde kalmış yüzde 83.6 hissesi ile Savunma Sanayi’nin elde duran nakit 3 milyar TL’si, Bodrum, Kemer, Selçuk, Kuşadası turizm yörelerinin 2 milyon metrekare değerli arsası, cennet sahiller, pırlanta koylar, kayak merkezleri bir sepete (fona) aktarıldı.

★★★

Hazineden kaçırıldı.

Meclis denetiminden.

Sayıştay incelemesinden.

Halka hesap vermekten kaçırıldı. Bu fonu yönetsinler diye 5 isme ”sınırsız sorumsuzluk” verildi. Her istediklerini yapabilecekler. Alacaklar, satacaklar, rehine koyacaklar, devlet adına kağıt çıkartıp satacak, dış borç kabartacaklar, buldukları parayı savurgan hesapsız da olsa yarım kalmış projelerin bitirilmesine destek yapacaklar. Ne Meclis, ne Hazine, ne Hazine’den sorumlu Bakan, ne Sayıştay hiçbiri “ne yapıyorsunuz, niçin yapıyorsunuz, bu yaptığınızın verimi, faydası nedir?” diye sormayacaktı.

Nitekim sorulmadı.

★★★

Bu 5 isim:

Üçü profesör, ikisi iktidar övgüsü yazan 2 gazeteciydi. Onları bir gecede sessiz sedasız Varlık Fonu yönetiminden aldılar. Varlık Fonu’nun başına Cumhurbaşkanı ve yardımcılığına da Hazine Bakanı Beraat Albayrak geçti... Albayrak da “at izi it izine karıştı...” diye kızgın, kırgın istifa yazısı yazıp gitti.

Bugünlere geldik.

Milletvekili Tahsin Tarhan, “Varlık Fonu’nun borçları yarı yarıya arttı, geliri yarı yarıya düştü” diyerek zarar ziyan rakamlarını açıkladı.

TARİHLE RÖPORTAJ (Unutkanlığa ilaç)




Malezya’dan Najib geçmişti!

Malezya’da Najib Razak, 2009’da seçimlerde yüksek oy aldı, Başbakan oldu. Kendisini aynı zamanda “ekonomi bakanı” olarak atadı. “Malezya Devlet Yatırım Fonu”nu ve “Milli Hazine Fonu” nu kurdu ve iki fonun başına da kendisi CEO oldu. Malezya halkına Başkent Kuala Lumpur’u “finans merkezi” haline getirme sözü verdi. Yaşa Najib! Öndersin Najib!  Lidersin Najib! Alkışlarıyla 2015 yılına gelindi. 2015’de Najib’in kişisel banka hesabına, yabancı bir hesaptan 681 milyon dolar yatırıldığı ortaya çıktı. Malezya’da bir savcı çıktı. Araştırdı. Najib’in 681 milyon doları başkanı olduğu Malezya Devlet Fonu’ndan aşırdığının izlerine rastladı. Najib ise “bu para Suudi Kraliyet Ailesi’nden bana verilmiş kişisel bağıştır” diyordu. Halk, sokağa döküldü. Najib’i istifaya çağırdı. Najib, medyayı baskı altına aldı. Savcı yılmadı, soruşturma derinleşti. Najib savcıyı görevden aldı. Yeni savcı, “delili yok” diyerek dosyayı kapattı. Najib Fon’un parasıyla Türkiye’den Sabiha Gökçen Havalimanı ile Acıbadem Hastaneleri’ni satın aldırdı. Seçimler oldu. Najib, seçimi kaybetti. Savcılık evine baskın yaptı. Baskında ele geçirilen 300 çanta, içinde milyonlarca dolar nakit para ile mücevher bulundu. Najib, “onlar bana damadımın hediyesi” diye savunma yaptı. Tutuklandı. Mahkemede, “hibe dediği 681 milyon doları sadece kendisinin değil parti yöneticilerinin de yediğini” anlattı. Fon’un 11 milyar dolar zarara uğratıldığı iddianamede yer aldı. İsviçre Savcılığı, Fon’dan bazı kişisel hesaplara 7 milyar dolar aktarıldığını mahkemeye bildirdi. Devlet fonu parasıyla yatlar, katlar, emlak, mücevhereler, tablolar alınmıştı. Najib, “bunlardan benim haberim yok... Aldatıldım...” diyerek Fon’a kendi atadığı yöneticileri suçladı. Malezya’dan Najib geçti. Unutma!