Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun yıllarca genel başkanlığını yaptığı Büyük Birlik Partisi’nin (BBP) 11. Genel Kurulu Pazar günü Ankara Keçiören Taha Akgül Spor Salonu’nda yapılacak. Milletvekilliği yanı sıra  genel başkanlık görevini yürüten Mustafa Destici ile milletvekili adaylığı sürecinde Teşkilattan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevinden istifa eden Haşim Yanar genel başkanlık için yarışacak. Yanar, Kahramanmaraş-Afşin Nizam-ı Alem Ocakları Başkanlığı, BBP ilçe başkanlığı görevlerinde de bulunmuştu.

Muhsin Yazıcıoğlu’nun ağabeyi Yusuf Yazıcıoğlu Sivas delegesi olarak genel kurula katılacak. Muhsin Bey’in oğlu Furkan Yazıcıoğlu’nun niçin delege yapılmadığı ise çok ilginç. Bu konuyu BBP Genel Sekreteri Üzeyir Tunç’a sordum. Şunları söyledi:

“ULAŞILAMADI”

“Furkan Yazıoğlu, her şeyden önce bizim canımız-ciğerimiz. Muhsin Başkanımızın bize emanetidir. Çankaya ilçemizin kongresi yapılırken telefonla kendisine ulaşılamamış. Arkadaşlar, onun haberi ve onayı olmadan da delege olarak yazmaya cesaret edememişler. İl kongremiz yapılırken de yine benzer sıkıntı yaşanmış. Onlar da kendisine telefonla ulaşamadıkları için genel kurul delegesi olarak adı yazılmamış. Tabii arkadaşların mutlaka kendisine ulaşması gerekirdi. Bu duruma üzüldük. Ama şu aşamada yapacak bir şey yok.”

Furkan Yazıcıoğlu’yla dün telefonla konuştuk. “Ulaşılamadı diye bir durum yok. Delegeliğim için onay beklenmesi de abes bir durum. Ben bu hareketin içinde doğup, büyüdüm. Duygusal bağım var. Bunun karşılığı böyle olmamalıydı. Delegelikten çok partinin savrulması, bu günlere gelmesi  karşısında daha büyük kırgınlığım, kızgınlığım var” dedi.




Bakana sorular ve verilen cevaplar


İçişleri Bakanlığı’ndan, yalnız gazeteciler değil, soru önergesi yönelten milletvekilleri de sağlıklı cevap alamıyor. İç tüzüğe göre 15 günde cevaplandırılması gereken soru önergesine 4 ay sonra cevap verildiğine göre, sanırsınız İçişleri Bakanlığı soruya hakkıyla cevap verebilmek için hazırlıklar, çalışmalar yaptı.

CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 22 Haziran’da tutuklu belediye başkanlarıyla ilgili olarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya gözaltına alınan, tutuklanan, kayyum atanan belediyelerle ilgili soru yöneltti. Önce soruları, sonra 4 ay sonra verilen cevabı okuyalım.

BU SORULARIN KARŞILIĞI

-2017- 2020 yılları arası yıllar bazında gözaltına alınan ve tutuklanan kaç seçilmiş belediye başkanı vardır? Bahse konu belediye başkanlarının partilere göre dağılımı nasıldır?

- Tutuklanan başkanlara hangi suçlamalarda bulunuldu? Soruşturma izni istenilen fakat bakanlığınızca izin verilmeyen kaç talep bulunmaktadır? Bunların partilere göre dağılımı nasıl? Belediye başkanı yargılamalarının kaçı hükme bağlanmıştır?

İşte bu sorulara 4 ay sonra bakanın verdiği cevabı okuyalım: “Yazılı soru önergesi incelenmiştir. Belediye başkanları, belediye başkan vekilleri, belediye meclis üyeleri ve il genel meclis üyeleri hakkında soruşturma izni verilmesi/verilmemesine ilişkin iş ve işlemler; Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun ile bakanlığımızın 16.01.2003 tarih ve 380 sayılı, 28.03.2003 tarih ve 1511 sayılı genelgeleri çerçevesinde, yürütülmektedir.”

Milletvekilinin soru önergesinin bu durumda hiçbir kıymeti yok. Milletvekilinin sorularına böylece bakan cevap vermiş mi oldu? Tabii ki değil. Ne yapsın milletvekili bu kez Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a aynı soruları yöneltiyor. Gelen cevapta “Bu soruların ilgili bakanlığa sorulması gerektiği” belirtiliyor.

GENEL MÜDÜR KURTARDI

Söz İçişleri Bakanlığı’ndan açılmışken Emniyet’ten de söz edelim. Emniyet’te iki hizmet bölgesi var. “Şark-Doğu” ve “Garp-Batı” hizmet bölgelerinde çalışma süresini dolduranların görev yerleri değiştiriliyor. Tayin formları Şubat’ta doldurulur, Haziran ayında açıklanır. 15 Temmuz’a kadar da bulundukları illerle ilişikleri kesilir. Tayinleri çıkmasına rağmen geçerli bir özrü olmadan, siyasi destekle yıllarca ilişiği kesilmeyenler oluyor. Bu konuda vali ve il emniyet müdürleri hayli zorlanıyor.

Bu durum, Emniyet teşkilatında olumsuzluklara, personel arasında ayrım iddialarına da neden oluyor. Nitekim Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, 10 Ekim 2020’de illere şu yazıyı gönderdi:

“Yapılan kontrollerde gerek 2020 yılı atama döneminde, gerekse önceki yıllarda ataması yapılan personelin  hala ilişkilerinin kesilmediği görülmüştür.  Müdürlüğünüz emrinde görevli personelin gıyaplarında ilişiği kesilmiştir. Konunun ilgili personele tebliğ edilerek adı geçenlerin yeni görev yerlerinde başlamaları hususunda gereğini rica ederim.”

Açıkçası genel müdürün bu yazısı, vali ve emniyet müdürlerini rahatlattı, “Biz yapmadık. Merkez yaptı” denileceği gibi, personel dağılımındaki dengenin de kurulmasına katkısı oldu.