Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) kurucusu Ali Babacan, ayağının tozuyla İsmail Küçükkaya’nın “Çalar Saat” programındaydı...

Bana göre verdiği mesaj şuydu:

“Liyakat esaslı, ahlaklı, katılımcı, özgürlükçü; hukukun üstünlüğüne dayalı bir yönetim modeli, Türkiye’nin tüm sorunlarını 5 yılda çözer.”

★★★

Babacan, partisinin birinci sayfasına “basın özgürlüğü” ilkesini koyduğunu tekrarlıyor.

Umutlu...

İhracatı 5 yılda 36 milyar dolardan 120 milyara çıkardık. Yüzde 3’lük, 5’lik artışlar nedir ki...

Babacan, “İhracatımız rahatlıkla 500 milyar dolar olur... Dünya piyasalarında para bol. İnsanımızın da parası var. Hukuksal güvence olmadığı için yatırım yapmıyor.”

Hükümetin 2011’de ilan ettiği “2023’te ihracat 500 milyar dolar” hedefini hatırlıyoruz...

2019 yılı ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 2.1 oranında artarak 171 milyar 531 milyon olarak gerçekleşti. Aradaki uçurum büyük.

★★★

Babacan, aynı TV programında ekrana yansıyan “Türkiye ekonomisi olası krizlere hazırlıklı mı?” soruma şu yanıtı veriyor:

“Petrol fiyatlarının düşmesi her hal ve şartta Türkiye ekonomisi için iyidir. Koronavirüs salgını nedeniyle Avrupa’da talep çok daralır mı görmeliyiz.”

Koronavirüs salgını nedeniyle Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler gibi küresel kurumlarda çalışanlar dahil, kimse yerinden kıpırdamıyor.

Körfez ülkeleri Avrupa’dan gelen yolculara karantina işareti veriyor.

Çin’de tedarik zincirinde robotlar yer almaya başladı.

Bırakın malları, kağıt paranın dolaşımına bile alternatif aranıyor!

Koronavirüs yalnızca bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmıyor.

Ekonomileri de derinden sarsıyor.

Bir iki somut saptama beklerdim.

Babacan belli ki propagandasını “Dün yaptık, yarın da yaparız” tezi üzerine kurmuş...

Menüdeki kızgın patateslere el sürmüyor.  Sınırımızdaki savaş, küresel-bölgesel ittifaklar, mülteci akını günün konusu yapılmıyor.

Babacan listeyi Gül ile görüştü


Babacan’ı AKP kurulurken siyasete davet eden 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’dü...

İkilinin siyasetteki yol arkadaşlığı kesintisiz devam etti.

Yeni parti sürecinde de Gül ile Babacan birlikte hareket etti.

Bir son dakika gelişmesi yaşandı.

Kurucular kurulunda Gül’e yakın isimlerden, eski bakanlardan Beşir Atalay ve eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın listede yer almamasının Gül ekibinde kırgınlık yarattığı haberi gazetemizde yer aldı.

Her konuşmasında “istişarenin” altını çizen Babacan’ın; Gül’le müzakere etmeden listenin son halini belirlemiş olma ihtimali düşük...

Nitekim Babacan’ın Gül ile listede yer alan isimleri konuştuğu ileri sürülüyor.

Yüzde 35 kadın kotası koydu


Gül’ün Ayazağa Kasrı’ndaki çalışma ofisine iş dünyasından, siyasilerden gelen-giden eksik olmuyor...

Gül, Babacan’ın liderliğinde kurulan partinin “teşkilatlanma” yapısına başından beri hakimdi...

DEVA’nın kumaşını dokuyan isimlerden eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in listeye girmesi bana göre ilginç olmuş.

Uzun mevzu... FETÖ iddiaları malum.

Kurucular Kurulu’nda yer alan isimler, “gençleşme ve yenilenme” ihtiyacıyla ilişkilendiriliyor.

★★★

90 kişilik kurucular kurulunun 27’si kadın, 16’sı 30 yaş altı gençlerden oluşuyor.

Parti tüzüğüne yüzde 35 kadın, yüzde 20 genç kotası konuyor.

Hazırlanan listede yüzde 30’da kalan kadın kurucu üyeler arasında; eski bakanlardan Selma Aliye Kavaf, eski KAGİDER Başkanı Sanem Oktar Öğüt, CHP muhalifi Mustafa Sarıgül’ün kurduğu Türkiye Değişim Hareketi içinde kısa bir dönem yer alan Zeynep Dereli, Aydınlık, Bugün ve Akşam gazetelerinde sürdürdüğü köşe yazarlığı hayatına 2016 yılında nokta koyan Gülay Göktürk isimleri dikkatimi çekiyor.

★★★

Yeni partinin ekonomi kadrosunda, AKP’nin bakanlarından Nihat Ergün yer alırken, ekip içinde adı geçen Mehmet Şimşek liste dışında kalmış.

İcraatçı kadro bu listeden mi ibaret olur, emin değilim...

Görünen o ki; Gül, DEVA’nın müstakbel Cumhurbaşkanı adayı konumunu muhafaza edecek...