Hayatınızda hiç hipodroma gitmeseniz de, “Atlar, starting box’daki yerlerini aldı ve yarış başladı”  klişesini duymayan kalmamıştır. Starting box’a yani başlangıç kutusuna girmek istemeyen atların gözleri bağlanır. Yarışmamak için direnenler en iyi ihtimalle asi kabul edilir. İngiltere Kralı II. Charles’ın 4 asır önce verdiği ilk starttan bu yana, atlar sahiplerine gurur vermek için ölümüne bir yarışta esirler...

YARIŞ ATI ÇOCUKLAR

Özgürce, başları dik, kırlarda yeleleri savrularak koşuşlarını seyretmeye doyulmasa da, esaret katlanılmazdır. Türkiye’de merkezi sistemle yapılan sınavlarda milyonlarca çocuk da, yarış atları gibi bir kulvar içinde koşturuluyor. Atlar gibi elbette cinsleri ve kilolarına göre koşmazlar ama yaşlarına, sınıflarına göre akranıyla  ölümüne bir yarışın içine itilirler. Yetenekleri, kişisel ve ekonomik farklılıkları yok hükmündedir. Eğitime erişimde bölgeler arası eşitlik makası yüzde 70’lerin üzerinde açılsa da, çoktan seçmeli test sistemi onları aynı seçeneksizlik içinde savuruyor.

GÖZLER 4 MAYIS’TA

Bu yarışta ilk durak LGS...Bu yıl ilk kez  1,7 milyon öğrenci Türkiye’nin en iyi liselerini kazanmak için yarışacak. Sınav, 7 Haziran’da yapılacaktı. Koronavirüs nedeniyle ertelenip-ertelenmeyeceğini 4 Mayıs Pazartesi günü kurul toplantısından sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklayacak. Yine bu kurulda, 2.8 milyon öğrencinin geleceğini belirleyecek çok önemli bir karar daha alınması bekleniyor. YÖK’ün, 20-21 Haziran’dan 25-26 Temmuz’a ertelediği YKS’nin şimdi de turizm sektöründe yükselen, “Sezon ortasında sınav olmaz” itirazı nedeniyle, 27-28 Haziran’a geri çekileceği tartışmaları ayyuka çıktı.

STRESTEN ÖLECEKLER

Tıp okumak isteyen bir aday umutsuzca, “Hayallerimin sınavı 3 yıldır hazırlanıyorum. Stres, belirsizlik hasta etti” dese de, YÖK ser verip sır vermiyor. “Adaylar, biz açıklama yapmadan bu tür haberlere itibar etmesin” diyerek, susuyor. Bir türlü, ‘YKS, 25-26 Temmuz’da kesin yapılacak” cümlesi kurulmuyor. Koronavirüs salgınından adayların psikolojileri zaten alt üst olmuştu. Okullarına, dershanelerine gidemediler. İlk ertelemeyle rahatlayan adaylar yine yay gibi gerildi. Ankara kulislerinde, YÖK Başkanı Yekta Saraç sınavın bir kez daha ertelenmemesi için çırpınsa da, turizmcilerin talebinin baskın geleceği konuşuluyor. Nihai karar, beklenecek.

VİRÜS YAYILACAK

Sınav konularının, birinci dönemle sınırlandırılması LGS’de ve YKS’de soruların zorluk derecesini artıracak. Takvim değişiklikleri, konular derken adayların üstündeki psikolojik baskı arttı. Adaylar bunu, ‘Sınavlar bizi öldürecek’ diye tanımlasalar da, işin bir de virüs yayılma riski gerçeği var. LGS ve YKS’de 3.5 milyon aday yarışacak. Anne- babalar, sınav gözetmenleri, toplu taşıma kullanımındaki artış, sınav süresince okul çevrelerindeki kümelenmeler derken, bir anda 15 milyondan fazla insan sokağa çıkacak. Aylardır süren koronavirüs mücadelesi, milyonlarca adayın katıldığı  merkezi sistem sınavlarla tepetaklak olabilir. Bize ulaşan anneler, “Evladımızın canı, sınavlardan çok çok değerli. İnatlaşıp yapsalar da, çocuklarımızı sınavlara sokmayacağız” diye çığlık atıyor.

HAYATLARI SINAV

Virüs nedeniyle okula gidemeyenlerin dışında, bir de yoksulluk nedeniyle hiç okula gidemeyen çocuklar var. TÜİK, 1 ay önce Çocuk İşgücü  Araştırmasını yayınladı. 5-17 yaş arasındaki 720 bin çocuk zorunlu eğitim yaşında olmasına rağmen okul yerine işe gitmek zorunda bırakılmış. İşçi çocukların yüzde 60’ının gerekçesi yoksulluk ve açlık. 473 bin çocuk hem çalışıp hem okuma mücadelesi veriyor. 175 bini erkek, 72 bini kız tam 247 bin İşçi Çocuk ise hiç okula gitmiyor. Okula giden- gitmeyen, sınav ve iş yükü altında yarış atları gibi ölümüne mücadele eden çocuklar değilse eğer, 1 Mayıs Emek Bayramı’nı kutlamayı en çok kim hak ediyor? ‘Bulutlar Adam Öldürmesin’ şiirinde Nazım Hikmet’in dediği gibi, “Siz de böyle koşmuştunuz bir zaman. Çocuklara kıymayın efendiler!..”