Sevgili okurlarım, geçmiş yıllarda ne güzel Bakanlar Kurulu toplantıları yapılırdı. Bu iktidar gelmeden önce o toplantılarda ciddi konuşmalar ve tartışmalar olurdu...

Başbakanların başkanlığında yapılan o toplantılarda herkes, bütün bakanlar fikirlerini ve eleştirilerini açıkça söylerdi.

Kimse kimseden korkmazdı.

Kimse kimsenin emir kulu değildi.

Şimdi geçmişe baktığımızda bu uygulamanın bir tek olumsuzluğu olabilirdi.

Bakanlar Kurulu toplantılarında konuşulan bazı konular ertesi gün bütün ayrıntılarıyla birlikte medyada yer bulurdu!

Şimdi her şey gizli!

★★★

Şimdi cumhurbaşkanlığı kabinesi var.

Sanki çok önemli bir şeyler olacakmış gibi toplantı iki gün önceden medyaya haber olarak sızdırılıyor...

Gündem sözüm ona açıklanıyor!

Korona, dış ilişkiler, vergiler vesaire...

Eğer beyefendinin son anda bir mazereti çıkmadıysa toplantı yapılır.

★★★

Yeni düzende bütün hükümet üyeleri birer memur.

Hiçbiri o makamlara halk tarafından seçilerek getirilmedi.

Sadece memurluk görevini yerine getirmeye çalışan birtakım tipler.

Görevler emir komuta zinciri içerisinde yapılıyor.

Aynı zamanda dünya liderimiz olan beyefendi bir şey sorarsa yanıt veriliyor, sormazsa hiçbir şey yapılmıyor!

★★★

Kendisinden bütün bakanlar korkuyor.

Hiçbirinin herhangi bir güvencesi yok.

Her şey iki satırlık bir kararnameye bakıyor.

Beyefendinin imzasıyla çıkan kararnameler gayet basit!

Falanca bakan görevden alınmış ve yerine filanca getirilmiştir...

Görevden alınan buharlaşıyor!

Maliye eski bakanı Berat Albayrak acaba nerede?

★★★

Ve görevden alınıp uçurulan herkes, kim olursa olsun, (yüksek bürokratlar dahil) kendisine “teşekkürlerini arz ediyor.”

Sıkıysa biri çıkıp itiraz etsin, haksızlığa uğradığını falan söylesin bakalım!

Başına neler geleceğini işte o zaman hep birlikte görürüz.

Şunu hepimiz iyi bilelim:

Toplumu nasıl sindirip korkutmayı başardılarsa, kendi bakanlarıyla birlikte üst düzey bürokratlarına da aynı işlemi uyguladılar.

Sindirdiler ve korkuttular.

★★★

Cumhurbaşkanlığı kabinesi dün yine toplanmış...

Hiç kuşkunuz olmasın, orada hiç kimsenin özgürce konuşup fikir açıklaması söz konusu değil.

Beyefendi ne derse o oluyor, sonra birkaç satırlık resmi bir açıklama yapılıyor ve bir pazartesi günü daha böylece atlatılmış oluyor.

Memleketin binlerce sorunu da bu dostlar alışverişte görsün uygulamasıyla işte böyle çözümlenmiş oluyor!



Sevgili okurlarım, bu dünyadan nice imparatorlar, krallar, cumhurbaşkanları ve üst düzey devlet adamları geldi geçti...

Ve günün birinde hepsi vefat etti.

Atatürk de onlardan biri.

10 Kasım 1938 günü aramızdan ayrılmıştı.

Şimdi sormak gerekiyor...

Aradan geçen bunca uzun yıllar sonrasında onun gibi saygıyla ve sevgiyle anılan ikinci bir lider, devlet adamı var mı?

Sadece Anıtkabir’de değil...

Bundan çok daha önemlisi sokaklarda, caddelerde, meydanlarda, evlerde, okullarda ve iş yerlerinde milyonlarca insanımız tarafından içten gelerek, dualar edilerek, ruhuna Fatihalar okunarak anılması...

★★★

Her 10 Kasım sabahı saat 9’u 5 geçe bütün Türkiye’de yaşanan bir olay vardır ve gerçekten muhteşemdir.

Sirenler çalınır, kornalara basılır ve memleketin dört bir yanında genci yaşlısı, kadını erkeği ile milyonlarca insanımız bir anda saygı duruşuna geçer...

Ve bunlar olurken hiçbir makamdan gelen baskı ve zorlama yoktur.

İçten gelen sevgi ve saygının dışa vurumudur. 

Dedim ya, bu dünyadan nice imparatorlar, krallar, cumhurbaşkanları vesaireler geldi geçti ve hepsi günün birinde vefat etti.

Atatürk’ün milletçe her ortamda anılması olayı bütün dünyada tektir.

Bu açıdan bakıldığında ilk ve sondur.

★★★

Bir arkadaşım geçen yıl yaşadığı bir olayı anlatmıştı:

“Geçtiğimiz 10 Kasım günü hastanede yatıyordum. Saat 9’a doğru hocalar ve ekipleri vizit için geldiler. Tam o sırada, 9’u 5 geçe sirenler çalmaya başlayınca doktorlar vizite kısa bir ara verip benim odamda, serum takılı olanlar dahil hastalar koridorda saygı duruşuna geçtiler. Herkes ağlamaklı olmuştu.”

★★★

Ankara’da Kuğulu Park kavşağında görevli trafik polisi İbo vardı. O yıllarda beş ana caddenin kesiştiği kavşaklarda yoğun trafiği tek başına yöneten İbo her 10 Kasım günü saat 9’u 5 geçe bütün trafiği durdurur ve saygı duruşunu başlatırdı. O muhteşem manzara gözümün önünden hiç gitmez.

★★★

Sevgili okurlarım eğer mümkünse, yarın sabah 9’da dışarıda olun... Neresi size uygunsa orada...

Ve saatler 9’u 5 geçerken araç sürücüleri kornaya bassın, yayalar Atatürk için saygı duruşunda bulunsun.

Atatürk’ü yok saymaya kalkışan aymazlara böylece küçük bir ders vermiş olalım.