Türkiye’de, 79 şehirde en az 5 milyon insanın sokaklara çıktığı, günlerce devam eden Gezi Parkı gösterilerinin 2 Numarası’nın adını duymuş muydunuz?

Malum, Gezi’nin 1 Numarası, işadamı Osman Kavala’ydı.

Peki, 2 Numarası kim?

Savcılığa göre iktidarı alaşağı edecek devrimci kalkışmanın solculukla ilgisi olmayan ikinci liderinin adı, Yiğit Aksakoğlu.

Bu vatandaş 20 Kasım 2018’de tutuklandı. İddianameye bakarsanız, Kavala’dan telefonla talimat almış.

Ne zaman mı?

Gezi Parkı’ndan altı ay önce, 3 Aralık 2012’de ve yaklaşık 35 saniye konuşarak...

Telefon görüşmesinin içeriği var mı?

Yok.

Doğrusu, gerek de yok.

FETÖ’CÜ SAVCININ KALDIĞI YERDEN


Çünkü yargı, FETÖ üyesi oldukları iddiasıyla yargılanan firari Savcı Muammet Akkaş ile eski İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Şube Müdürü Nazmi Ardıç’ın başlattığı Gezi Parkı soruşturmasının kanıtlarına sonsuz güveniyordu.

FETÖ’cü Akkaş ve Ardıç’ın 25 Aralık Soruşturması kumpastı. Fakat Gezi Parkı soruşturması değil!

Suçlamalar şu şekilde:

Şiddetsiz eylem eğitimleri vererek, şiddeti teşvik.

www.siddetsizeylem.org adlı site açmak. Bakın, sitede yazı yazmak bile değil, yalnızca onun sahibi olmak.

Diyalog ve Uzlaşma Merkezi Derneği’ni kurmak.

Bu dernek, adından anlaşılacağı üzere, Çözüm Süreci’ne katkı koymak için açılmıştı. Ne var ki savcılar derneğin isyan çıkarmak için kurulduğu inancındaydı.

Gezi Parkı bittikten beş ay sonra, 16 Kasım 2013’te, Helsinki Yurttaşlar Derneği’nde ve Garaj İstanbul’da toplanıp eylemin Anadolu’ya yayılmasına çalışmak.

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 16 sanıklı bir dava açıldı. Aksakoğlu, 24 Haziran 2019’da tahliye edildi. Mahkeme, 18 Şubat bütün sanıkların beraatine hükmetti. Kavala, koğuşta tahliye edilmeyi beklerken...

PENSİLVANYA ÇANI

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 15 Temmuz ile bağlantılı bir soruşturmada Kavala hakkında aynı gün tutuklama kararı çıkarttı. Mahkeme, şak diye “Olur” dedi.

İddiaya göre Kavala, 15-16 Temmuz 2016’da Büyükada’da bir otelde Orta Doğu konulu konferans düzenleyen ABD’li Henri Barkey ile bağlantılıydı.

Kanıtlar şöyle:

15 Temmuz’dan üç gün sonra Karaköy’de lokantada ayaküstü selamlaşmak, telefonlarının aynı bulvarda sinyal vermesi, Barkey ile Kavala’nın aynı tarihlerde ayrı yönlere seyahat etmesi. Evet, yanlış duymadınız, ayrı yönlere. Bir de Barkey ve arkadaşlarının kaldığı Splendid Otel’de resepsiyona bırakılmış olan, ‘Pensilvanya’ yazılı minik bir çan da var kanıtlar arasında.

Çanlar kimin için mi çalıyor?

Tabi ki, Kavala için!

Anayasa Mahkemesi (AYM) 29 Aralık’ta, Kavala’nın hukuksuz şekilde tutuklandığına ilişkin başvurusunu işte bu kanıtlara bakarak yediye karşı sekiz oyla reddetti.

AYM, 1 Numara’yı geri çevirirken, 26 gün önce Aksakoğlu’nu haklı buldu.

2 Numara’ya 30 bin TL tazminat


AYM, Yiğit Aksakoğlu’nun başvurusunu 3 Aralık 2020’de gündemine aldı. Kararında, Gezi Parkı Davası’nın savcılarını yerden yere vurdu. AYM’ye göre savcılar şiddet içermeyen etkinliklerin yaygınlaşmasına yönelik girişimlere darbe suçlaması yükledi. Kavala ve Aksakoğlu, birbiriyle hiçbir bağlantısı olmayan, bir kısmı Gezi ile ilgisi bulunmayan, gücünü Anayasa’dan alan yasal faaliyetlerden ötürü suçlandı.

Kararda, “Her hâlükârda şiddet içermeyen faaliyetlerdir” deniliyor.

Şöyle devam ediliyor:

“STK’lar hâlen veya o dönemde faaliyetlerini serbestçe yürütmekte olan yasal kuruluşlardır. Görüşmelerde, Gezi olaylarını hükûmete karşı yaygın ve şiddet içerikli bir ayaklanmaya çevirmeye çalıştığına dair belirtiye rastlanmamıştır.” Gezi Parkı’nın 2013’ten önce planlandığına ilişkin kanıt yok. AYM, Aksakoğlu’nun kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği sonucuna vararak, 30 bin TL tazminat ödenmesine karar verdi.

Karar Resmi Gazete’de yayınlanmadı. AYM’nin sitesinde de duyurulmadı. Yalnızca taraflara tebliğ edildi.

Sanki bilinsin istenmiyordu.

AYM’de Üstün’lerin hukuku


AYM’nin Aksakoğlu Kararı oybirliğiyle alındı. Beş kişilik heyette üye hakim Burhan Üstün de var.

Neden bu ismi veriyorum?

Çünkü 10 Ocak’ta emekliye ayrılması beklenen Üstün, izinli olduğu halde 29 Aralık günü Kavala ile ilgili görüşmeye katıldı ve kararın tüm seyrini değiştirdi. Üstün, 3 Aralık’ta Aksakoğlu için “İhlal var” demişti.

Durun, bitmedi.

AYM’nin sertçe eleştirdiği Gezi Parkı iddianamesini hazırlayan savcı şimdilerde nerede, biliyor musunuz? Ödüllendirildi ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nda başsavcı vekili yapıldı. Kavala’nın ikinci kez tutuklandığı iddianameyi kimler kaleme aldı?

Şimdi hangi görevdeler?

Savcı Hasan Yılmaz, Adalet Bakan Yardımcısı yapıldı. Hakimler ve Savcılar Kurulu üyesi aynı zamanda...

Diğeri, Başsavcı İrfan Fidan. O da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın özel isteği ile AYM üyesi yapılmak üzere Yargıtay’a atandı. Yargıtay’da dosya kapağı aralamadığı halde diğer adayların çekilmesi sağlanarak, en çok oyu alan aday olmayı başardı! Sürpriz olmazsa AYM’ye atanacak. Burhan Üstün’den boşalan koltuğa oturacak.

Yargı kulislerinde dolaşan bilgiye göre AYM başkanlığa getirilecek.

AYM üyelerinin belirlenme şekli, kararlarını da tayin ediyor. Bu haliyle Türk yargısı, Beştepe Hukuk Bürosu’dur.