Fren tertibatı ile idare hakimiyeti kaybolmuş. Ateşleyici sistemi çalışmıyor. Otomatik yağlama da iflas etmiş. Yön duygusu bitik. Ruh hali kontrolden çıkmış. Kendi kendini yatıştırma sistemleri durmuş.

Güven yalama olmuş.

İndirim bekliyorduk.

Bindirim (zam) geldi.

Oğlu son seçimlerde iktidar partisi AKP’den milletvekili adayı olan Türkiye Esnaf ve Sanatkar Federasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken, muhalif biri değil. Aksine Cumhurbaşkanı’nın ahbabı.

Palandöken söyledi.

“Dolar 18’e çıkınca zam yapanlar, dolar 11’e inince fiyatları geri çekmediler. Aksine dövizle ilgisi olmayan ürünlere bile yüzde 15 ile yüzde 25 arasında yeni zamlar geldi.

Son 3 günde.

Gazlı içecek:

Yüzde 25.

Beyaz peynir:

Yüzde 20.

Yumurta:

Yüzde 10.

Zam koydu.”

★★★

Cumhurbaşkanı iniş istedi.

Maliye Bakanı düşüş çağırdı.

Palandöken de iniş bekledi.

Malatya esnafı göbek attı.

Şanlıurfa esnafı zurna çaldırdı.

Çıkıyor. İnmiyor.

Macun tüpten fırladı.

Geri girmiyor.

Özellikle Maliye Bakanı’nın bekliyoruz- istiyoruz- arzuluyoruz” diye müjdelediği indirilmiş fiyatları raflarındaki ürünlerin etiketine yansıtması beklenen, ismi lazım değil, büyük zincir marketlerden birinde çalışan müziğe kulağı yatkın bir emekçi, video çekip, “Evde yağ yok... Patatesi yağsız kızartalım... Gece olunca yatağa aç yatalım...” diye şiir yazmış, bestelemiş, güftelemiş yayınladı. Eliyle keman çalıyormuş havası verip yaptığı müziğe vücuduyla ritim tutarak kendi kendine oynayıp dalgasını geçiyor.

Marketçinin kalbi yaralı.

Umudu hançerlenmiş.

“İndirin diyenlerin önce kendilerinin örnek olması” ve benzin, mazot fiyatları ile doğal gaz ve elektrik fiyatlarını” geri çektiklerini ilan etmeleri gerekirdi.

★★★

Benzin.

Mazot.

Elektrik.

Doğalgaz.

Bunların inmesi gerekirdi ki marketlere, toptancılara, dağıtıcılara, sanayicilere, üreticilere yeni deyimle tedarik zincirinin karar alıcılarına” dönüp gösterecek bir örnek olsun. Benzini, mazotu, elektriği, doğal gazı; dolar köpürürken yükselten devlet gücü Cumhurbaşkanı’nın, Maliye Bakanı’nın elindeydi; doların köpüğü inince onları neden indirmediler de, şimdi havayı yumruklama gösterisi yapıyorlar?

Çünkü!

Devlet bütçesi de çöktü.

2022 bütçesi bütün ödenekler için dolar kuru; 1 dolar: 9.22 TL” diye hesaplandı. Toplam bütçe harcaması da 1 trilyon 750 milyar TL’ye vidalandı. Köpüğü alınmış yani inmiş dolara (11 TL) göre 2022 bütçesi daha kapağı açılmadan 875 milyar TL’ye düştü.

Benzin, sadece yakıt değil.

En iyi vergi tahsildarı.

Üstünde yüksek vergi var.

Elektrik de öyle...

Doğalgaz da aynı...

Bakan ile Cumhurbaşkanı, “benzinin köpürüp artan fiyatını indiremiyor” fakat tedarikçiyi yüksek vicdana ve yüksek ahlaka çağırıyor.

★★★

Köpük emici “KK TL Mevduat” formülü dile gelse dolara köpürürken bile meyletmiş vatandaşa şunları söyler:

“Enflasyon düşük olacaktı.

Senin getirin ise yüksek.

Biz seni aldattık.

Paranı koruyacaktık

Sen paranı TL’de tut.

Dolar yükselmesin.

Sen kendini dolar sahibi san. Sanki doların varmış ve bankada duruyormuş gibi düşün. Dolar ne kadar artarsa; vade sonunda gelirine Hazine garantili gelir katacaksın.”

Bulunan çözüm değildi.

Pansuman tedaviydi.

Kur gösterip.

Faizi gizlemeye kalktılar.

Güven yalama oldu.

Merkez Bankası ile Devlet Bankalarının yönlendirme (maniplasyon) yaparak doları düşürdükleri ortaya çıktı. Merkez Bankası ile Devlet Bankaları’nın o gece piyasaya dolar süreceğini önceden bilenlerin kişisel vurgun yaptıkları kuşkusu doğdu. Borçsuz kendi dövizini kendi üreten, cari açık değil cari fazla veren, sıcak para seviciliğinden vaz geçmiş bir modele 10 yıl-15 yıl önce geçip ve oy kaybetme riskini de göze alarak bugünlere gelmediler. Yüksek faizle bulunan dış borç parayı,  (2001 krizinde Türkiye’nin 130 milyar dolar olan dış borcu, bugün 485 milyar dolara çıktı.)  israfçı kara delik projelere yatırdılar. Şimdi döviz bitti, yenisi de gelmiyor mecbur kaldıkları için “cari fazla veren ekonomi için milli kurtuluş savaşı” diyorlar.

Güven yalama oldu.

Patatesi yağsız kızartalım.

TARİHLE RÖPORTAJ (Unutkanlığa ilaç)



Turgut Özal’ın aldığı uçak!


Eski Başbakanlardan Ahmet Davutoğlu, “Türkiye, Latin Amerika ülkeleri gibi narkotik trafiğin merkezi bir devlet olarak görülmeye başladı. Türkiye Cumhuriyeti Bakanlarını taşımış bir uçakta uyuşturucu yakalanmışsa birilerinin hesap vermesi gerekir” dedi. Bu uçak Turgut Özal’ın başbakanlığı döneminde satın alınmış, bakanlar binsin diye tahsis edilmişti. VIP uçak geleneği o zaman açıldı. Bu uçak sonra Türk şirketi ACM Havacılık’a satıldı. Ve Brezilya polisi bu uçakta 1.3 ton uyuşturucu (kokain) yakaladı.