7341 sayılı “Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” 6.11.2021 tarih ve 31651 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi.

İHRACATI GELİŞTİRME ANONİM ŞİRKETİ NİÇİN KURULDU?


Ticaret Bakanlığı’nın koordinesinde, ihracatçıların finansmana erişim ve kredi kefalet sorunlarının çözümüne katkı sağlamak amacıyla, İhracatı Geliştirme Anonim Şirketi (İGE) 14.10.2021’de kurulmuştu.

Konuya ilişkin olarak, Ticaret Bakanlığı’nın 15.10.2021 tarihli duyurusunda;

■ İGE’nin, sadece ihracatçıların erişimine açık, ihracatçıların finansmana erişiminde teminat sorununu ortadan kaldırmayı amaçlayan bir fon olarak kurulduğu,

■ İGE aracılığıyla, teminat yetersizliği nedeniyle çeşitli kredi ve destek imkanlarından yeterince yararlanamayan ihracatçıların krediye erişimlerinin kefalet suretiyle sağlanacağı; böylelikle ihracatçıların kredi almak için fabrikasını, arsasını bankaya ipotek vermek zorunda kalmayacağı, teminat sorununun çözülmüş olacağı,

■ Şirketin öncelikle 10 milyon TL sermaye ile Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin %95 (9 milyon 500 bin TL), Eximbank’ın %5 (500 bin TL) ortaklığı ile 14 Ekim’de kurulduğu; ilerleyen dönemde 61 ihracatçı birliğinin de gerekli sermaye katkısı ile şirkete ortak olması yönünde kanun çalışmalarının devam edildiği açıklanmıştı.

KANUN İLE SERMAYE GÜÇLENDİRİLİYOR


İktidar, İhracatı Geliştirme Anonim Şirketi’nin kurulmasından 23 gün sonra, kanun ile şirketin sermayesini güçlendirdi. 7341 Sayılı Kanun’un 1’inci maddesiyle, 5910 sayılı Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un 18’inci maddesinde yapılan değişiklik ile İGE’nin sermayesine eklenmek üzere; ihracat işlemleri üzerinden FOB bedelinin on binde üçüne kadar Ticaret Bakanlığı’nca belirlenen oranda ek nispi ödeme kesintisi yapılacağı ve hizmet sektörleri için İGE’nin sermayesine eklenmek üzere, 16 yaşından büyükler için uygulanan aylık asgarî ücretin 10 katına kadar Ticaret Bakanlığı’nca yıllık cirolara göre belirlenen tutarda ilave yıllık aidat tahsil edileceği düzenlenmiştir.

İGE’ye, 7341 sayılı Kanun ile ayrıca Kurumlar Vergisi’nden, Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 67’nci maddesinden, Damga Vergisi Kanunu’ndan, Harçlar Kanunu’ndan ve Katma Değer Vergisi Kanunu’ndan muafiyet tanındı.

İHRACATÇIDAN AL İHRACATÇIYA KULLAN MI?


Kanunun genel gerekçesinde; finansman maliyetinin yüksek olduğunu değerlendiren çok sayıda firma olduğu ve son beklenti anketinde bu oranın %74.3 seviyesinde olduğu tespiti yapılmıştır. “İhracatçıların desteklenmesi ve ihracat hacimlerinin artırılmasının önündeki finansmana erişim engelinin ortadan kaldırılması, ihracatın tabana yayılması ve ihracat hacminin sürdürülebilir şekilde artırılması için; ihracatçıların finansman yapılarının güçlendirilerek, kefalet sistemi yoluyla finansmana erişimlerinin sağlanması zorunludur” denilmiştir.

Ayrıca kanun teklifiyle; ülkemizin ihracat stratejileri doğrultusunda ihracat odaklı ve devamlılık arz eden, ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetlerle iştigal eden firmaların teminat ihtiyaçlarını karşılayan ihtisaslaşmış bir kefalet kurumu olarak Türkiye İhracatçılar Meclisi ve Türkiye İhracat Kredi Bankası Anonim Şirketi’nin öz kaynakları ile kurulan İGE’ye ihracatçı birliklerince gerekli sermaye katkısı sağlanması için gerekli kanuni düzenlemelerin yapılmasının sağlanacağı belirtilmiştir.

Ülkemizde, Ticaret Bakanlığı verilerine göre 2019 yılında 84.394 olan ihracatçı firma sayısı, Ağustos 2021 tarihi itibarıyla 46.065 ve 2019 yılında 73.296 olan ithalat yapan firma sayısı ise, Ağustos 2021’de 49.702’dir.

İhracatımızın 200 milyar dolar olacağını dikkate aldığımızda; İGE’ye yılda yaklaşık 60 milyon dolarlık bir fon kesintisi desteği olacaktır. Bu rakamın üzerine ihracatçı birliklerince verilecek destekler de eklendiğinde, her yıl ciddi bir rakamın bu şirkette toplanacağı görülmektedir.

Türkiye’nin ihracatının ithalata bağlı olduğunu ve toplam ithalatın %74’ünün ara malı ithalatı olduğunu unutmanın bedelini büyük bir hüsran ile ödeyeceğimizi şimdiden söylemek istiyorum. “İhracat için rekabetçi kur gerekiyor” diyerek kur artışını savunanların, bu durumu bilmediklerini iddia etmek mümkün değil.

İthal girdisi olmayan ihracatımızın birkaç tarım ürünü dışında mevcut olmadığı ve ihracat kg fiyatımızın 1.15 dolar olduğu gerçeği ortada iken; bu kompozisyonda Türkiye 10 trilyon dolar ihracat bile yapsa, katma değer yaratılamadığı için kârlılık asgari seviyede kalacaktır. İhracat ile bütün sorunlarımızdan kurtulacağımız söyleminin içi maalesef boş ve gerçeklikten uzak.

İhracatın kefalet sorununu çözmek ile bütün sorunları çözmüş olmayacağız. Uygulamayı dikkatle takip edeceğiz.