Durup dururken “Anayasa tartışmaları” başlatıldı. Neden?

Söyleyecek başka lâfları kalmadı da ondan...

“Hukuk reformu” dediler, olmadı...

Adalet reformu” dediler olmadı...

Ekonomi ve eğitim reformları da tutmadı!

Ee, ne olacak?

Bu defa “Aya gidiyoruz” dediler. O da fazla ciddiye alınmadı!

Oysa iktidarın tabanını diri tutmak için mutlaka bir şeyler yapması lâzım...

Yeni anayasa yapalım” dediler... AKP’linin biri çıktı:

“1921 Anayasası’nı esas alalım” dedi.

İşte bu, tabanın gerici kesiminde heyecan yarattı. Çünkü:

1921 Anayasası’nın 2’nci maddesinde “Türkiye Cumhuriyeti’nin dini İslâm’dır.”  hükmü vardı.

Ayasofya’nın baş imamı Mehmet Boynukalın efendi en başta olmak üzere eskiye özenen bazı AKP’liler koro halinde başladılar:

“Laiklik kaldırılsın!”

“1921 ve 1924 anayasalarında ‘Devletin dini İslâm’dır’ diye yazılıdır.  Laiklik yoktur!”

“Cumhuriyet artık fabrika ayarlarına dönsün!

“Türkiye İslâm Cumhuriyeti kurulsun!” vs.

★★★

Bu çarpık çıkışlardan anlıyoruz ki, Türkiye Cumhuriyeti’nin Atatürk ilkelerine bağlı laik bir Cumhuriyet olmasını istemeyip İslâm Cumhuriyeti kurmayı arzu edenler var!

Eğer bu söylenenler gerçekleşirse Türkiye, 57 İslâm ülkesinin akıbetine uğrayacak, ilkelliğin kucağına düşerek darmadağın olacak demektir.

İktidarın, milliyetçi olarak bilinen ortağı MHP’nin Genel Başkanı Bahçeli Bey, Türkiye için felâket sayılacak böyle bir anayasayı kabul eder mi?

Ulusunu ve ülkesini seven kimin yüreği buna elverir?

★★★

Demokrasiden ve Batı uygarlığından uzaklaşıp, Ortadoğu benzeri bir İslâm devleti olursak, kan revan içinde birbirlerini yiyen Arap ülkelerinden ne farkımız kalacak?

1981 yılındaki halk oylamasında yüzde 91.37 “Evet” oyu ile kabul edilen Anayasa’mızın ilk 4 maddesinde:

- Türkiye Cumhuriyeti’nin Atatürk milliyetçiliğine bağlı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğu...

- Dilinin Türkçe, bayrağının beyaz ay yıldızlı al bayrak olduğu...

- Milli marşının İstiklal Marşı, başkentinin Ankara olduğu...

- Ve tüm bu maddelerin değiştirilmesinin teklif bile edilemeyeceği hükmü vardır.

Türkiye’yi gerisin geriye götürmek hevesiyle iştahları kabaran herkesin bilgisine...

Şirinlikler işe yaramadı!


Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanı Cahit Şirin, enflasyonu olduğundan çok daha düşük gösterdi, büyüyen işsizlik rakamlarını küçülttü, kısacası iktidar ne istediyse yaptı! Ülkede pembe bir tablo yaratmaya çalıştı ama...

Tüm bu şirinlikler bir işe yaramadı ve Başkan Şirin görevden alındı...

Cahit Şirin’in görevine başlayalı daha bir yıl bile olmamıştı ama iktidar ondan daha iyi performans (!) bekliyordu, umduğunu bulamadı sanırım!

Şirin’in yerine yardımcısı Ahmet Kürşat Dosdoğru vekâleten atandı...

Yeni başkanın soyadı “Dosdoğru”... Türkiye’nin istatistik rakamlarını adı gibi dosdoğru açıklar mı? Hiç sanmıyorum! Çünkü öyle bir şey yaparsa, diğerleri gibi, hemen kapı önüne konulur! Ne yazık ki, devran böyle!

TEBESSÜM

Her lider dalkavuk sever!


Güney Amerika ülkelerinin birinde Başkan, ördek avına çıkar...

Uşaklar çevredeki ördekleri diktatörün önüne doğru yönlendirirler.

Başkan, ördeklerden birine nişan alarak ateş eder. Uşaklardan biri boş bulunup “Vuramadınız efendim!” diye bağırır. Çok kızan Başkan:

“Vurun şu edepsize 50 kırbaç!” diye emreder. Sonra dönüp yanındaki dalkavuğa sorar:

“Sen ne diyorsun? Vuramadım mı?”

Dalkavuk:

“Haşa efendim” der “Sayın Başkanımız, zavallı ördeğin yaşamını bağışlamak yüceliğinde bulundular!”

GÜNÜN SÖZÜ


Bazı kişiler, çevresinde küçük insanlar olduğu için büyük görünür!