Halûk Pekşen falcı mı?

Kiralanan Rus yangın söndürme uçağının düşeceğini bir hafta önceden nasıl bildi?

Nokta TV’de bir program izliyordum. Ekranda Halûk Pekşen vardı:

“Bakın söylüyorum, kaçıncı defadır uyarıyorum. Rusya’dan kiralanan Beriev-200 tipi yangın söndürme uçağı çok yanlış, bilgisizce ve tehlikeli bir seçimdir” dedi.

Orman Bakanlığı onun bu uyarısını dikkate almadı. Aradan kısa bir süre geçti. Önceki gün Kahramanmaraş’tan acı haber geldi:

“Orman Bakanlığı’nın Rusya’dan kiraladığı Beriev-200 tipi yangın söndürme uçağı dağlık alanda düştü, 5’i Rus, 3’ü Türk 8 personel hayatını kaybetti! Uçağın bölgedeki yangına su döktükten sonra yükselmeyi başaramayıp dağa çarptığı belirtildi!

★★★

Orman yangınları ve sel felaketlerinin acısı dinmeden düşen uçak yüreklerimizi bir kez daha yaktı.

CHP Trabzon eski milletvekili Hukukçu Halûk Pekşen’e sordum:

“Facianın geleceğini günlerce önce haber verdiniz. Yetkililer bu uyarılarla ilgilenmediler mi?”

“Hayır! Orman Bakanı’nın bilimle, fenle, teknikle inatlaşması ya da her neyse bilemiyorum ama kavgası var. Bu hiç sağlıklı bir durum değil!”

“Kiralanan Rus uçağının düşeceğini nereden bildiniz?”

“Hayatımın 30 yılını havacılığa verdim. Bu konuda bilgim ve tecrübem var.”

“Peki, düşen Beriev-200 tipi Rus uçağı kötü bir uçak mıydı?”

“Hayır, tam tersine iyi bir uçaktı ama düz ovalarda, Rusya’nın geniş steplerinde uçmak için planlanmıştı. Beriev-200’ler teknik imkânları nedeniyle Karadeniz dağlarında, Toroslar’da kullanılamaz. Motor tipi, kanat özellikleri, kalkış ağırlığı, su alış yeteneği ve hareket kabiliyetleri, dar ve derin vadilere girmelerine uygun değildir.

“Dediğiniz gibi uçak Toroslar’da düştü!”

“Evet. Düşmemesi mümkün değildi. Bu tip uçaklar 1500-2000 metrelik bir vadinin içine inerse oradan çıkamaz. Pilot risk alıp girdi ve çıkamadı! Çok yazık oldu!

“Bunları kiralayan Orman Bakanlığı teknik özelliklerini bilmiyor muydu?”

“Dedim ya... Orman Bakanı’nın bilimle, teknikle, akılla kavgası var. Elimizdeki doğru uçaklar (THK uçakları) bir inat uğruna hangarlara hapsedildi ve biz yanlış uçaklara mahkûm olduk!”

“Yani facialardan Orman Bakanı’nı sorumlu tutuyorsunuz, öyle mi?”

“Başta Orman Bakanı olmak üzere, bu uçağı getiren, uçuran, uçma talimatı veren herkes sorumludur. Göz göre göre uçak felakete yollandı. Ormanlarımız göz göre göre yandı. Bakanlığın dere yatağına depolanmasına izin verdiği kütükler, azgın sel sularına kapılıp, Kastamonu’nun Bozkurt ilçesini yerle bir etti. Bu Orman Bakanı görevde olduğu sürece Türkiye’de daha çook acılar, dramlar yaşanacak!”

Sanata verdiğimiz değer!


Ne yazık ki, bazı sanatçılarımızın değerini bilmiyoruz.

İlk resim denemesini 50 yıl önce Erzurum’un Palandöken Dağları’nda yapan Yücel Dönmez, daha sonra Chicago’da sanatını geliştirdi ve onun eserlerine “The Art Institute of Chicago” müzesinde yer veridi. Bu müze Amerika’nın en büyük üç müzesinden biridir.

Yücel Dönmez, Türkiye’nin ilk Arazi Sanatı (Land Art) ve dijital sanatçısıdır. Eserleri Berlin Elektronik Fuarı’nda sergilenmiştir. Yurt dışında çeşitli ödüller kazanan bu sanatçımızın Türkiye’de yalnız İstanbul’daki Elgiz Müzesi’nde koleksiyonu bulunuyor.

2004’de açılan İstanbul Modern Sanat Müzesi’nin Batı’dan etkilenmiş olan sanatçıları bünyesine kattığı halde, ülkemize özgün çağdaş çalışmalar yapan Yücel Dönmez’e yer vermemesi müzeyi gezenlerin dikkatini çekiyor.

Dünya görsel sanatlarına yeni bir teknik ve üslûp kazandıran Yücel Dönmez “Kendi öz yurdumda yabancı gibiyim. Sanıyorum yine Amerika’ya döneceğim” diyor. Sanata ve sanatçıya verdiğimiz değer bu kadar işte!

GÜNÜN SÖZÜ

Tarih boyunca birçok siyasi oluşum kendi yalanını yutarken boğulmuştur!