İçişleri Bakanlığı 2017 Yılı İdare Faaliyet Raporu’nda 106 bin 740 silahın kayıp olduğu belirtildi. Muhalefet, bu silahların önemli bir bölümünün 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra depolardan çıkarılan silahlar olduğu görüşünde.

Kayıp silahlar konusunda hemen hiç açıklama yapılmazken, Sedat Peker’in konuyu gündeme getirmesi üzerine Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, 15 Temmuz’da kaybolan silah sayısının 24 olduğunu, bunun 16’sının Ankara Emniyeti’nden çalındığını söyledi.

ŞEHİTLERİMİZİN SİLAHINI ÇALDILAR

Darbe girişiminin bastırılmasına yardımcı olmak isteyen vatandaşlara Emniyet’in deposundan silah dağıtıldığı, bu silahların bir kısmının geri getirilmediği öne sürülüyordu. Bir silah, Ankara’nın Çubuk İlçesi’nde cinayette kullanıldı. Peki o silahlar nasıl kayboldu? Dönemin Ankara Emniyet Müdürü Mahmut Karaarslan’ın cevabı şöyle:

“Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne zırhlı araçlarla da saldırı oldu. Burada 7 arkadaşımız şehit edildi, 71 arkadaşımız da yaralandı. İşte o karışıklıklar sırasında şehitlerimizin, yaralılarımızın silahları çalındı. O günlerde yaptığımız öncelikli işlerden birisi eksiğimizi, gediğimizi belirlemekti. Şehitlerimizle, yaralılarımızla uğraşırken, FETÖ’cüler, polisimize ait silahları çaldı. Hangi silahımızın kaybolduğunu ilk günlerde seri numaralarıyla birlikte belirledik. Bunların bulunması için de çalıştık. Ancak, ulaşamadık.”

HALKA SİLAH DAĞITILDI MI?

15 Temmuz darbe girişiminden sonra, girişimi önlemeye yardımcı olmak isteyen vatandaşlara polisin silah deposunun açıldığı sıkça gündeme getirildi. Mahmut Karaarslan’ın bu soruya cevabı şöyle oldu:

“Darbe girişimini önlemek için silah depomuzun, depocuların gelmesini bile beklemeden açılması ve gelen arkadaşlarımıza silah verilmesi gerekiyordu. Görevlilere, ‘Depocuların gelmesini beklemeyin, kapıları kırın’ dedim. Zamanla yarışıyorduk. Gelen arkadaşlarımıza silah verildi. Ancak, depodaki silahların sivillere dağıtıldığı iddiasının, gerçekle ilgisi yok. Hiçbir silahımız sivillere verilmedi. Böyle bir şey yapılması da suçtur. Yani, depodaki silahımız kendi mensuplarımıza dağıtıldı ve bunlardan 16’sı hariç diğerleri yerlerine konuldu.”

“O AÇIKLAMA DOĞRU DEĞİL”

İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasında, İstanbul’da Emniyet’in envanterinde bulunan 1 adet MP5 makineli tabancanın 15 Temmuz’da kaybolduğu belirtildi. Bu konuyu, İstanbul Emniyet Müdürlüğü yetkilisine sordum. Şunları söyledi:

“15 Temmuz’da ne polis silahı ne de askerden alınan silahlarda eksiklik yok. Sivillere de o gece polis envanterinden bir tane bile silah verilmedi. Kendimize yetecek kadar silahımız vardı. Fazla olsa da sivillere silah verilmez. O dönemde İstanbul Emniyet Müdürü olan Mustafa Çalışkan’ın da, kayıp silah olmadığına ilişkin açıklamaları olmuştu.”

Yani, İstanbul Emniyet Müdürlüğü yetkilisi, İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasının doğru olmadığını söyledi. Peki, biz gerçeği nereden öğreneceğiz? Jandarmanın kayıp 7 silahı şimdi kimlerin elinde?

“ÇALINTI SİLAHLAR”

Devlet envanterine kayıtlı silahlar zimmetle alınıp-verilir. Dolayısıyla burada kayıp-kaçak olmaz. Sadece “çalınma”dan bahsedilebilir. Devlet envanterinde kayıtlı olmayan silahlar ise “kaçak” demektir. Bunun sayısını kim, nasıl bilebilir? Yurt dışından getirilen ve gizlice Türkiye’ye sokulan silahları kim, nasıl sayabilir?

15 Temmuz gecesi dağıtıldığı söylenen silahlardan bazılarının kaybolduğu iddiaları ise çok manidar.  Zira o silahlar sadece resmi görevlilere ve zimmet formu ile teslim edilir. Bu formlar matbudur ve formdaki boşlukların doldurulup imzalanması sadece iki dakika alır. Bu nedenle söz konusu iddiaların içeriğinin iyice netleştirilmesi gerekir.

Binlerce kayıp silah iddiası doğruysa bu konuda olasılık şu olabilir: Özel Suriye Ordusu’na verilmek üzere, örtülü ödenek parasıyla yurt dışından silah satın alınıp, devlet envanterine kaydedilmeden Suriye’ye sevk edilmiş olabilir. İşte bu silahlardan bazıları Suriye’ye gönderilmeyip, içerideki bazı unsurlara dağıtılmış olabilir. Bazı yapılar, milis kuvveti şeklinde yetiştiriliyor olabilir. Toplum bu konuda duyarlı hale getirilmeli.

KAYGILAR GİDERİLMELİ

İçişleri Bakanlığı emekli Mülkiye Başmüfettişi ve Devlet Denetleme Kurulu eski Üyesi Recep Sanal, “Muhtemel bir iç çatışma senaryosu üzerinden silahlanma konusunda milletimizin kaygılarının giderilmesi için yapılması gereken çalışmaları” şöyle sıraladı:

1- Ülkemizdeki tüm silah ruhsatları acilen yenilenerek, doğru bilgiye dayalı güvenilir bir envanter üretilmeli.

2- Ruhsatlı silah taşıma veya bulundurma yetkisine sahip olacak siviller, mevzuatta yeniden tanımlanmalı ve bu sayı en aza indirilmeli.

3- Av tüfekleri ve pompalılarla silahlanma denetim altına alınmalı.

4- Ülke genelinde kayıp-kaçak silah arama operasyonları kesintisiz şekilde yapılmalı.

5- Emniyet ve asayiş birimleri ile askeriyenin depolarında fiziki sayım yapılmalı, mevcut stok durumu ortaya çıkarılmalı.

6- Muhalefet partileri, kendi il ve ilçe teşkilatlarını duyarlı hale getirip “Kayıp silahlar nerede?” sorusu üzerinden kamuoyu oluşturmalı.

Kayıp silahlarla ilgili soru önergeleri de TBMM’ye yağdırılıyor. Son önerge CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’dan geldi. Önüne gelene “saygısız” diyen bakanın, vekile karşı saygılı olup olmadığını göreceğiz.