Sedat Peker’in bugüne kadar paylaştığı videoların her birinde çok önemli iddialar var. Devletimiz, bazı vatandaşlarımız töhmet altında kalıyor. Bazıları da, olayların gündeme getirilmesi karşısında, “Ohhh... ohhh... ohhh” diyor. Ama “Ohh” çekmek yetmez. Önemli olan bunların küllenmemesi, kararlı bir biçimde üzerine gidilmesidir.

İçişleri Bakanı, dokunulmazlığı kalkmadan Cumhuriyet Savcısı’nın yapacağı bir şey olmadığını bilmiyor mu? Eyüp Aşık, Devlet Bakanı ve Milletvekiliyken, Alaattin Çakıcı ile telefon konuşması ortaya çıkınca, yalnız C. Savcılığı’na başvurmakla kalmadı, bakanlık ve milletvekilliğinden istifa etmiş, dokunulmazlığının kaldırılmasını sağlamıştı.

GİDİLECEK ADRES

Mehmet Ağar, Susurluk sürecinde dokunulmazlığının kaldırılmasını istemiş ve yargılanmıştı. Hakkında önemli iddialar gündeme getirilen ve halen görevde bulunan İçişleri Bakanı’nın dokunulmazlığı kaldırılmadıkça bir sonuç çıkar mı?

İçişleri Bakanı, hakkında bir şikayet olan bakanlık personelini gerektiğinde “Soruşturmanın selameti” deyip açığa alıyor, ya da başka illere geçici görevle gönderiyor. Bunun sayısız örnekleri var. Haklarındaki iddialardan aklanmalarına rağmen geçici görevleri hiç bitirilmeyenler, eziyet edilenler var. Bakanın, kendisiyle ilgili iddialar için gideceği adresin C. Savcılığı değil, TBMM olduğunu hukukçular söylüyor.

Holding sahibi Sezgin Baran Korkmaz’la ilgili gündeme getirilen konularda son derece vahim iddialar var. Bunlara karşı bakanın ve Korkmaz’ın da söyleyecekleri olmalı. İddia sahibi Sedat Peker, görüşmeyle ilgili yer, tarih, saat verdiğine göre elinde bazı bilgiler var demektir. Bakanın yanında, kendisine çok yakın isimlerden Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Resul Holoğlu’nun bulunduğu belirtildi. Bürokrat açıklama yapamayacağına göre, açıklamayı Bakan’dan bekliyoruz.

BİLDİRMEMEK DE SUÇ

İçişleri Bakanı, televizyonda gazetecilerin sorularını “Sözde cevaplandırırken”, Sedat Peker’in bir siyasetçiye her ay 10 bin dolar verdiğini söyledi. Peki kim bu siyasetçi? “Biliyorum ama söylemem. C. Savcısına söyleyeceğim” diyor.

Kime verildiğini ve bunun bir suç olduğunu biliyorsanız, C. Savcılığı’na bildirmek için onca zaman niçin beklediniz ve hatta hâlâ bekliyorsunuz? Çünkü, kamu görevlisi bir suç iddiasını öğrendiği zaman bunu ilgili makamlara bildirmekle yükümlü. Türk Ceza Kanunu’nun 279. Maddesini hatırlatalım:

“Kamu adına soruşturma ve kovuşturmayı gerektiren bir suçun işlendiğini göreviyle bağlantılı olarak öğrenip de yetkili makamlara bildirimde bulunmayı ihmal eden veya bu hususta gecikme gösteren kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

İçişleri Bakanı, görevi gereği öğrendiği bilgiyi açıklıyor ama siyasetçinin kim olduğunu herkesten gizliyor. Açıkçası birilerinin bakana bunun suç olduğunu hatırlatması gerekiyor. Aksi halde bu durum, “Suç ortaklığı” olarak nitelendirilir.

KAVGACI VEKİL

Peker’in her ay 10 bin dolar verdiği kişinin eski Milletvekili, halen AKP yönetiminde olan Metin Külünk olduğu öne sürüldü. Külünk, para alıp almadığı konusunda açıklama yapmadı. Milletvekilliği döneminde bir çok kavganın içinde Metin Külünk bulunurdu. Sinirli, kavgacı vekilin bir olayını da anlatalım:

24. dönemde Külünk’ün darp ettiği isimlerden birisi de CHP Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu’ydu. Ağır kas parçalanması sonucu 3 ay yataktan kalkamamıştı. Görülen davada “Yaralamaya teşebbüs”ten 3 bin lira adli para cezasına çarptırıldı. Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasından yararlanmıştı. Söz, Kulkuloğlu’ndan açılmışken uzun süredir Erciyes Tıp Fakültesi’nde Covid-19 tedavisi gördüğünü de geçmiş olsun dileklerimizle eklemiş olalım.

BAŞKALARI DA KONUŞMALI

Sedat Peker’in gündeme getirdiği “Sıradan” konular değil. Peker’le ilgili iddialar da, bakan ve adı geçen iş insanları, uyuşturucu kaçakçılığı gibi konuların da üzerine gidilmesi gerekiyor. Ama şu ana kadar üzerine gidilen bir şey yok. Sadece Peker konuştuğu için daha önce açılan davanın şüphelisi değilken, 21 Mayıs’ta düzenlenen ek iddianameyle şüpheliler arasına girdi.

Peker’in konuşması yetmez. Onun konuşmalarında adı geçenlerin de açıklama yapması gerekiyor. Pasaport Kanunu’nun 22. Maddesine göre Sedat Peker, SBK Holding’in sahibi Sezgin Baran Korkmaz’ın yurtdışına çıkışı İçişleri Bakanı tarafından engellenebilirdi. Ancak, bu yapılmadığı gibi, “Yurtdışına çıkmaları” adeta istendiği anlaşılıyor.

3 GAZETECİ ÇAĞRILDI MI?

Sezgin Baran Korkmaz, İçişleri Bakanı’yla makamında ne konuştu? 45 milyon dolar alacağının silinmesi istendi mi? Bunun bir “Devlet işi” olduğu söylendi mi? Bakan, Sezgin Baran Korkmaz’a yakın olduğu belirtilen üç gazeteciyi çağırtıp, ilişkilerini bildiğini, bunu kesmelerini istedi mi?

Bunlar konuşuluyor. Konuşması gerekenler ise susuyor. “Susmak” bazen siyasetçinin işine geliyor. Bakanlığına dezenfekten satan bakan unutulmadı mı?