Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM’deki grup toplantısında yaptığı konuşmada düşük faiz politikasının kendisi için “varoluşsal bir gereklilik” olduğunu gayet net anlattı.

Erdoğan’ın bu konuşması sırasında Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın ellerini çırpmaması görüntülere yansıdı ki, bu Erdoğan’ın kullandığı ifadelerin altını çizmemiz için en azından nedenlerden biri...

★★★

Erdoğan’ın sözlerini hatırlayalım...

Enflasyon, yüksek faiz bilmeyen ülkelerin bozulan dengeler karşısında şaşkına döndüğü dönemde bizim bunun dışında kalmamız mümkün değil. Onlar giderek daha çok sıkıntıya girerken biz önümüzdeki yıldan itibaren ferahlamaya başlayacağız. Faiz sebeptir, enflasyon neticedir. Bunu farklı yere çevirme gayretine girenlere boşuna uğraşma diyoruz. Faiz belasını kaldıracağız. Bunu kabulleneceğiz, başka çıkışı olamaz. Hâlâ kalkıp da bu mücadelede beraber yürüdüğümüz arkadaşlarımızdan faizi savunanlar kusura bakmasınlar. Ben bu yolda faizi savunanla olamam. Bu konu sıradan bir konu değil.”

★★★

Erdoğan bu sözleri, MB faiz oranının belirleneceği 8 Kasım tarihli Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısından 2 gün  önce söyledi.

Sonuç şaşırtıcı olmadı: Politika faizi, 100 baz puan indirilerek yüzde 15’e çekildi.

★★★

AKP İstanbul İl Başkanlığı Ekonomi İşleri Birimi tarafından 39 ilçede düzenlenen “Ekonomi Buluşmaları” ekim ayı toplantısı Ataşehir’deydi...

İş insanlarının katıldığı toplantıda bilgilendirmeyi, AKP’de 2018 yılına kadar üç dönem milletvekilliği yapan Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nureddin Nebati yapıyordu.

★★★

Nebati’nin “Merkez Bankası uzunca bir süredir uyguladığı sıkı parasal duruşun ticari kredilerde öngörülenin ötesinde daraltıcı etki yapmaya başladığını gördüğünden, reel sektörün bu durumdan olumsuz etkilenmemesi için gerektiği gibi faiz indirimine gitmiş ve böylece sektörün önündeki finansman sorununun çözümüne katkıda bulunacak adımlar atmıştır” sözleri tanıdık geliyor.

★★★

MÜSİAD Yüksek İstişare Heyeti üyesi olmakla birlikte Ensar ve TÜGVA gibi AKP’nin arka bahçesi sivil toplum kuruluşlarında üyelikleri devam eden Nebati, Erdoğan’ın sesi olarak iş dünyasını ikna turlarını sürdürüyor.

★★★

Nebati’nin Elvan’ın yerine atanacağı söylentisini akılda tutarak devam edelim...

Tabii seçimlerden önce piyasaya çıkacağı ileri sürülen Maliye ve Hazine Bakanlığı’ndan istifa ederek ayrılan Berat Albayrak’ın yazmakta olduğu kitabının da, AKP içindeki “faiz-kur” tartışmasına ışık tutma potansiyeli çok yüksek...

★★★

Faizleri düşürmek Erdoğan’ın AKP tabanına seçim vaadiydi. Bunu yapacak!

Ekonomistlerin uyarılarına kulaklarını tıkayacak.

Bu politikayı desteklemeyenlere de öfkelenecek.

★★★

AKP’nin TBMM’deki grup toplantısına geri dönelim, zira Erdoğan orada alenen TÜSİAD çevresine çıkışıyor:

TÜSİAD’ı vesairesi yüksek faizden bahsediyor. Siz nasıl insansınız? Sen işadamıysan, yatırımdan yanaysan işte size kredi. Alın krediyi ve yatırımı yapın. Ben sizden yatırım, istihdam, üretim, ihracat istiyorum. O zaman kaçıyorlar. Bunlar nasıl iş adamı? Sonra bize sallıyorlar. İstediğiniz kadar sallayın, tutmaz.”

★★★

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski’nin 30. Kalite Derneği (KALDER) Kongresi’nde yaptığı konuşma Erdoğan’ın yaklaşımını ters köşeye yatırıyor. “Toplumların refahının en önemli belirleyicileri maddi olmayan kaynakları” diyen Kaslowski, sözlerini şöyle sürdürüyor:

Hedefimiz sadece zenginlik değil; gelişmiş, saygın, adil ve çevreci bir Türkiye’yi hep birlikte inşa etmek. Gelecek ancak hiç kimseyi geride bırakmadan inşa edilirse ortak bir gelecek.”

★★★

Gelecek Partisi’nin eski bankacı kökenli ekonomist yönetim kurulu üyesi Kerim Rota’ya soruyorum: “Erdoğan neden ekonomistlerin aksine faizin sebep, enflasyonun sonuç tezini savunuyor?

Gitmeden faizleri düşürdüm demek için” yanıtını veriyor.

Bu yanıt; geçtiğimiz günlerde Erdoğan’ın Külliye’de kabul ettiği Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu görüşmesinin neden 2.5 saat sürdüğünü de açıklıyor.

Milli Görüş tabanı bile Erdoğan’ın İslami ekonomi referanslarını “takdir etmezse” bütün emekleri boşa gidecek...