Kaddafi’nin elinden Kaddafi Ödülü’nü alırken “kardeşim Kaddafi” demişti, Kaddafi’yi linç ederek, suratını taşla eze eze öldürenlere özel uçakla bavullar dolusu para gönderdi.



“Biz iktidara geldik, Esad kardeşimle oturduk, iki kardeş olduk, istişare ettik, Türkiye’yle Suriye’yi iki kardeş ülke haline getirdik” diyordu, Suriye’deki yangına benzin döktük, “katil Eset” diyor.



“Muhterem hocaefendi, ne istediniz de vermedik” diyordu, şimdi “haşhaşi sülük” diyor, 2 bin 988 kez müebbet hapisle yargılıyor.



“Cumhurbaşkanı adayımız Abdullah Gül kardeşim” demişti, Abdullah Gül’ü yere göğe sığdıramıyorlardı, gül döktüm yollarına, göbek adı Cumhur, ilk dindar cumhurbaşkanı filan diye pohpohlanıyordu, şimdi “husumet kervanına katılmakla” suçluyor, “sinsi ihanet” diyor, Abdullah Gül korkudan buhar oldu, sokağa bile çıkamıyor.



“Başbakan adayımız Ahmet Davutoğlu kardeşim” demişti, zart diye görevden aldı, zurt diye partiden kovdu, “bu malum zat Halkbank’ı dolandırmaya çalışıyor, alavere dalavere yapıyorlar, öksüzün yetimin hakkını mülkiyetlerine geçiriyorlar, bunları niye anlatıyorum, kimin aslında ne olduğunu öğrenin diye anlatıyorum” diyor.



“Ali Babacan kardeşim” diyordu, şimdi “ümmeti parçalamakla” suçluyor, “husumet odağı” diyor.



“Hakan Şükür kardeşim” diyordu, Hakan’ın adını stadyumlara veriyordu, kafasına ampullü şapka takıp miting kürsülerine çıkarıyordu, Hakan şu anda terörist olarak aranıyor, yurtdışına kaçmak zorunda kaldı, malına mülküne el konuldu.



İsrail açılımı yaptı, Yahudi cesaret madalyası aldı, sonra “van münüts” dedi, “çocuk öldürmeyi iyi bilirsiniz” dedi, İsrail’le papaz olduk.



“Araplar bizim kardeşimizdir” diyordu, “Türk Arapsız yaşayamaz” diyordu, “Türk Arab’ın hem sağ gözüdür, hem sağ elidir” diyordu, miting kürsüsüne Arap kıyafeti giyerek çıkıyordu, Arapça atasözleri kullanıyordu, Arap milletlerine hakaret etmek için köpekleri bile Arap Arap diye çağırdığımızı söylüyordu, “1940’lı yıllardan beri Araplar bizi sırtımızdan hançerledi yalanının uydurulduğunu” söylüyordu, “Araplarla mazimiz de bir, istikbalimiz de bir” diyordu, sonra, Birleşik Arap Emirlikleri’yle arası bozuldu, “eyyy bize bühtanda bulunan zavallı, utanmadan sıkılmadan hezeyan içinde bulunan zavallılar, biz sizin ne tür garabetler içinde olduğunuzu gayet iyi biliyoruz, kendi acziyetlerini, hatta ihanetlerini örtme çabası içindeler” dedi.



Suudi açılımı yaptı, Suudi kralı’na madalya taktı, Suudi kralı öldüğünde yas ilan etti, Türk bayraklarını yarıya indirdi, sonra “eyy Suudi Arabistan sen önce aynaya bak, Yemen’i kim bu hale getirdi, Yemen’i yerle yeksan ettin, sen önce bunun hesabını ver, bize laf edemezsin, demokrasi katilisin” dedi, e haliyle, Suudi Arabistan Türk mallarına ambargo uyguluyor, Girit’e savaş uçakları gönderdiler, Yunanistan’la ortak tatbikat yapıyorlar.



“Cemal Kaşıkçı eskiden tanıdığım bir kardeşim” dedi, Cemal Kaşıkçı’yı İstanbul’daki Suudi konsolosluğunda dilim dilim doğradılar, kasap timiyle Suudi konsolosu uçağa binip gitti.



Yunanistan-Kıbrıs açılımı yaptı, Denktaş’ı tasfiye etti, yes be annem dedirtti, Yunan başbakanını getirip İzmir’de kilise açılışı filan yaptırdı, şimdi “eyyy Yunanistan” filan diyor, kapışmak üzereyiz.



Rus açılımı yaptı, “dostum Putin” dedi, savaş uçağını vurduk, elçiye zeval oldu, Ankara’nın göbeğinde Rus büyükelçisinin kafasına sıktık.



Mısır açılımı yaptı, “kardeşim Mursi, katil Sisi” diyordu, Mursi öldü, “kardeşim Sisi” olmak üzere.



Ermenistan açılımı yaptı, sonra “bana Gürcü diyenler oldu, afedersin çok daha çirkin şeylerle Ermeni diyen oldu” dedi, Ermenistan’ın kalbi kırılmasın diye Azerbaycan bayrağıyla milli maça girilmesini bile yasaklamıştı, Azerbaycan ordusuyla Ermenistan’ı Ermenistan’ın kafasına yıktı.



Almanya açılımı yaptı, Merkel’i iftarda ağırladı, sonra “Nazi” dedi.



Fransa açılımı yaptı, Fransa’ya gitti, “dostum Macron” dedi, Fransa’dan 25 adet Airbus aldı, sonra “Macron zihinsel tedavi görmeli, akli kontrole ihtiyacı var, İslam düşmanı, faşist” dedi, “milletime sesleniyorum, sakın Fransız malları satın almayın” dedi.



Avrupa Birliği açılımı yaptı, Papa heykelinin önünde Avrupa Birliği anayasasına imza attı, “hedefimiz tam üyelikti, hamdolsun başardık, bize nasip oldu” dedi, güpegündüz havayi fişekler attırdı, sonra “bunların içinde protestan var, ortodoks var, ateist var, ama hepsi katolik Vatikan’a gidiyor, niye gidiyor, çünkü bunlar tek millet, külahımıza anlatsınlar, bugünün hasta adamı Avrupa Birliği’dir, haçlı seferlerini yeniden başlatmak istiyorlar, buradan Avrupa’ya sesleniyorum, siz katilsiniz, Avrupa Birliği’nin sonu geldi” dedi.



ABD açılımı yaptı, “eşbaşkan” olduğunu söyledi, “stratejik ortak” olduğunu söyledi, “dostum Bush” dedi, “dostum Obama” dedi, “dostum Trump” dedi, sonra gitti S400 aldı.



Nazlı Ilıcak kendisinin bir numaralı destekçisiydi, hapse attı.

Ahmet Altan kendisinin hayranıydı, hapse attı.

Mehmet Altan kendisinin sevdalısıydı, hapse attı.

Şahin Alpay alkışlıyordu, hapse attı.

Ali Bulaç daima yanındaydı, hapse attı.

Mümtazer Türköne adeta fedaisiydi, hapse attı.





Ve...



Hdp’yle açılım yapmıştı.

Şimdi Hdp’yi kapanım yapıyor.



Unutanlar için bir hatıra fotoğrafı vereyim.

Elele oturuyor, “kardeşlerim” diyordu.



Açılım’dan sonra kapanım’a herkes şaşırdı ama, asrın liderimizin demokratik teamülleri gereği aslında hiç sürpriz değildir.

“Kardeşim” diyorsa kardeşim...

Allah sonunu hayır etsin!