“Ankara’nın Mamak İlçesi’nde yapay çiçek satıyordum. Enflasyon yüzünden kazancım her geçen gün düşünce malzemeleri satıp dükkanı kapattım. Yazar kasayı da eve koydum. 6 bin dolar borç alarak kahvehane işletmeye başladım. Hızla yükselen dolar karşısında borcumu ödeyemez hale geldim. 9 aydır ev kiramı bile ödeyemiyorum. Ben ve ailem zor günler geçiriyoruz. İçine düştüğüm durumdan kurtulamadım. Çaresizdim ve sesimi duyurmak istiyordum. Bir ay önce 155’i arayıp, ‘Başbakanlık binası önünde eylem yapacağım’ dedim. Bana, ‘Emniyete gel çay içelim’ dediler. Evdeki yazar kasayı da alıp Başbakanlık’a geldim, bekledim. Başbakan Ecevit kapıdan çıkıp merdivenlerden inerken, ‘Sayın Başbakanım al, ben bir esnafım’ diye bağırarak yazar kasayı ona doğru fırlattım...”


Başbakan Bülent Ecevit’in önüne yazar kasa atan 2 çocuk babası 35 yaşındaki Ahmet Çakmak, Başbakanlık Koruma Müdürlüğü’ndeki ilk ifadesinde bunları söylemişti.


5 Nisan 2001’e kadar işinde gücünde ‘normal’ bir yurttaş olarak yaşamaya çalışan Ahmet Çakmak, o gün başına gelecek tüm olumsuzlukları, hatta polislerin silah çekip onu vurma ihtimalini bile göze alıp normal yurttaşlıktan istifa ederek anormal bir şey yaptı!


O gün ve o kasa Türkiye için milad oldu. Sonrasını bizzat yaşadık, iyi biliyoruz.


20 yıl önce insanlar normal yurttaşlıktan istifa edip tepkilerini ortaya koyuyordu. 20 yıl sonra bugünlerde ise insanlar tepkilerini ortaya koymak için değişik yöntemlerle AKP’den istifa ediyor... Üstelik, bu istifalardan bazıları yazar kasadan kat kat ağır!


Aklınıza hemen AKP’den istifa edip Gelecek Partisi’ni kuran AKP’nin genel başkanı, başbakanı Ahmet Davutoğlu, AKP’nin para pul ekonomi işlerininin tek sorumlusu iken istifa edip DEVA Partisi’ni kuran Ali Babacan gelmesin.


İki örnek vereceğim, bana göre ikisi de AKP için Davutoğlu ve Babacan’ın istifalarından daha mühim işaret...


***


(Özbulut Yapı İnşaat Sanayi Ltd. Şti. 2015 yılında ilimizde kurumlar vergisinde en yüksek beyanda bulunan 5. mükellef olmanız dolayısıyle ülke ekonomisine yaptığınız değerli katkılardan dolayı teşekkür eder, çalışmalarınızda başarılar dilerim... İmza: Maliye Bakanı Naci Ağbal)


Devletin teşekkür belgesi verdiği bu şirketin sahibinin adı Mehmet Bulut... 1970 Trabzon Sürmene doğumlu girişimci bir müteahhitti. Devletten art arda aldığı ihalelerle bir anda Bartın ve çevresinde yıldızlaştı. Törenle AKP’ye üye oldu... Bartınspor’a iki dönem başkanlık yaptı. Yörenin sevilen, sayılan, zengin isimlerinden biri oldu. Son yıllarda onun da memleketteki milyonlar gibi işleri hızla bozuldu. Öyle ki, bir zamanların vergi beşincisi işinsanı, bugün devletten ‘fakirlik ve muhtaçlık belgesi’ aldı!


Kahredici gelişmeyi sosyal medya hesabından belgeleriyle duyurdu! Duyurusu aslında bize değil, partisi ve yöneticilerineydi: “Ülkemizin sahipsiz iş adamının 3 yılda geldiği hazin sonu! Sebep olanları Allah’a havale ediyorum. İşte bu (belgenin fotoğrafı) fakirlik belgem. Bu da, (başka bir belgenin fotoğrafı) AKP’den istifam...”


Size demiştim, yazar kasadan daha ağır diye.


İkinci istifa ise bence sözün bittiği yer.


Onca yıldır gazetecilik yapıyorum, insana dair neredeyse duymadığım sürpriz kalmadı. Ama bu çok başka!


CHP genel başkan yardımcıları, milletvekilleri, parti meclisi ve disiplin kurulu üyelerinden oluşan 40 kişilik heyet AKP’nin kalesi Çankırı’ya giderek yurttaşların dertlerini dinleyip, bunu raporlaştırdı. Bir yurttaşın rapora girmiş derdi şuydu:


“O zamanlar AKP’liydim. Recep Tayyip Erdoğan’a hayrandım. Bu yüzden, yeni doğan oğluma Recep Tayyip Erdoğan adını verdim. Ancak, çok pişman oldum. Oğlumun adını değiştirmek istedim. Başvuruda bulundum. Oradaki memurlar, ‘bizi sürerler’ diyerek beni geri çevirdi. Recep Tayyip Erdoğan’ı değiştiremiyorum bir türlü!”


***


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçen yıl içişleri bakanının istifasını kabul etmemişti ama aslında istifa tek taraflı bir irade beyanıdır. O her kimse, basınca istifayı bırakır gider seni!


İhaleler alırken, spor kulübü başkanıyken kötü ekonomi yönetimi yüzünden batınca AKP’den ve zenginlikten istifa eden Karadenizli müteahhit ya da hem AKP’den hem de oğluna verdiği Recep Tayyip Erdoğan isminden istifa eden yurttaş, bıraktı işte.


Sordular Türk gençlerine, ‘ne istiyorsun’ diye. Umutları tükenen her 10 gençten 6’sı ‘yurtdışında yaşamak’ dedi!


Gayet iyi biliyor herkes; canı o kadar yanıyor ki milletin fırsatını bulsa değil partiden, yurttaşlıktan istifa edecek! Kabul etmiyorum desen, hatta bir kararname ile istifayı yasaklasan ne fayda!