Pandemi sonrası dönemde ortaya çıkan yüksek enflasyonla boğuşan gelişmiş ekonomiler, şimdi de merkez bankalarının faiz artırma hamlelerinin ardından yaşanması öngörülen 'ekonomik durgunluk' sorunu ile karşı karşıya.

ABD'de tüketici enflasyonunun son 40 yılın en yüksek seviyesine yükselmesinin ardından ABD Merkez Bankası (Fed) para politikasını sıkılaştırarak aşırı ısınan ekonomiyi soğutma yönünde adım atmıştı. Son toplantıda faizleri 25 baz puan artıran Fed'in bundan sonraki hamlelerinde 50 baz puanlık artışa gidip gitmeyeceği merak konusu.

Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın enerji fiyatları başta olmak üzere emtia piyasasına baskı yapması da üretici fiyatları üzerinde olumsuz rol oynuyor. Bu nedenle enflasyondaki artış hızının daha da artacak olmasından endişe ediliyor.

Bunun yanında Fed Başkanı Jerome Powell da geçen hafta, fiyatları kontrol etmek için böyle bir adımın gerekli olması halinde merkez bankasının mayıs ayında faiz oranlarını 50 baz puan artırmaya hazır olduğunu söylemişti.

O VERİ KORKUTTU


Fed'in daha da şahinleşmesi yönündeki ihtimal, bir yandan ekonominin soğuyacak olması nedeniyle büyüme tahminlerini etkilerken diğer yandan ABD'de kriz sinyali olarak görülen bir verinin alarm vermesi ekonomistleri korkuttu.

Yatırımcıların ve ekonomistlerin yakından izlediği ve bir durgunluk sinyali olan 'getiri eğrisi'ndeki durumun ABD ekonomisi için tehlikeli bir duruma işaret ettiği görüldü. Çünkü son 50 yıl içerisinde bu işaretin görüldüğü anlarda ABD ekonomisi bir durgunluk yaşadı.

Son gelen verilere göre, ABD 5 yıl vadeli Hazine tahvili ile 30 yıl vadeli tahvilin faizi arasındaki fark son yılların en düşük seviyelerine indi. 10 yıllık ve iki yıllık hazine getirileri arasındaki fark da şu anda sıfıra yakın. Getiri eğrisinin tersine dönmesi piyasaların uzun vadede büyümede yavaşlama beklediklerine ve resesyona işaret ediyor.

Kaynak: Refinitiv, Grafik: Financial Times

'FED ETKİSİZ KALIRSA DURGUNLUK İHTİMALİ GÜNDEME GELİR'


Konu ile ilgili hazırladığı bir bilgi notunda değerlendirmelerini aktaran Tera Yatırım Baş ekonomisti Enver Erkan, "Fed, enflasyonla mücadele için faizleri artırmayı gerekli görüyor. Enflasyon beklentilerinin yüksekliği bu olguyu destekliyor. Eğer Fed, politika kaynaklı enflasyon olgusunu elemine ederse 40 yılın en yükseğindeki enflasyonun bir miktar tozunu alabilmiş olacak" dedi.

Ancak Erkan para politikası ile enflasyona müdahalenin etkisiz kalması durumda resesyon ihtimalinin de olduğunu belirtti. Erkan, Fed'in müdahalelerine rağmen dışsal faktörlerin bu kadar etkin olduğu bir ortamda, enflasyon karşısında etkisiz kalacak bir para politikasının ekonomideki tüketim gücünü azaltacağını belirterek fazla olabilecek faiz artışlarının durgunluğa sebep olması ihtimaline vurgu yaptı.

GETİRİ EĞRİSİNDEKİ VERİLER NE ANLAMA GELİYOR?


Peki getiri eğrisi nedir?

Getiri eğrisi, herhangi bir zaman diliminde bir yatırım aracının vadeleri ile bu vadelerdeki getirileri arasındaki ilişkinin grafiksel ifadesini anlatıyor. Uzmanların resesyon ihtimalini görebilmek için takip ettiği getiri eğrisi ise ABD'nin farklı vadelerdeki hazine kağıtlarının getirileri arasındaki farkı izliyor.

Uzun ve kısa vadelerdeki hazine kağıtlarının getirileri arasındaki farkın azalması iktisatçılara göre bir durgunluk sinyali. Uzmanlar sağlıklı bir ekonomide kısa vadeli faiz oranlarının uzun vadeli faiz oranlarından daha küçük olması gerektiğini ve getiri eğrisinin eğiminin yukarı yönlü olması gerektiğini belirtiyor. Bu farkın negatif olması ve eğrinin aşağı yönlü olması, yatırımların azalacağını, bankaların borç vermekte zorlanabileceğini ve ekonominin durgunluğa girebileceğini gösteriyor.

'FED AŞIRIYA KAÇACAK' ENDİŞELERİ TEHLİKEYİ ARTIRIYOR


Erkan notunda, "Enflasyona karşı geç kalmış bir Fed’in aşırıya kaçabileceği endişeleri resesyon tehlikesinin de daha fazla görülmesine neden oluyor" yorumunda bulundu. 2-10 yıllık veya 10-30 yıllık tahviller arasında karşılaştırma yaparak bu verilerin resesyon eşiğine referans verecek seviyelerde olduğunu hatırlatan Erkan bu durumu şöyle anlattı:

"Normal getiri eğrisinde kısa vadeli faiz oranları uzun vadeli faiz oranlarından daha küçüktür ve eğrinin eğimi yukarı doğrudur. Geçmişte, tutarlı bir şekilde tersine çevrilmiş getiri eğrisi, ABD ekonomisinin 1955'ten beri yaşadığı tüm önceki resesyonlardan önce geldi.

Yani bu referans değerleri 2023 yılında bir resesyon olma ihtimalini gözler önüne seriyor. Fed'in gelecekte enflasyonla mücadelede nasıl hareket edeceği konusu spread hareketi için belirleyici olduğundan, Mayıs ayında faizlerde 50 baz puanlık artış beklentilerinin dikkatle takip edilmesi gerekiyor.

Dolayısıyla, bu eğrinin resesyon olgusunu dışlaması Fed’in enflasyonu kontrol altına almasına veya bunu yapabileceğine dair inanca bağlı olacaktır. Fed eğer faiz oranlarını aşırı yükseltme ihtiyacı duymazsa, ekonomik büyüme standart seviyelerde kalabilecektir. Mevcut durumda Rusya’dan kaynaklı etkenlerin halen belirsizlik aralığı oluşturduğunu belirtmek gerek."

HER UZMAN AYNI GÖRÜŞTE DEĞİL


Bunun yanında mevcut getiri eğrilerindeki seviyelerin doğrudan bir durgunluk sinyali olmadığını savunan uzmanlar da mevcut. Kimi yatırımcılar, Fed'in corona virüsü krizi sırasında gerçekleştirdiği büyük tahvil alımlarının getirileri bozması nedeniyle mevcut verilerin durgunluğa işaret etme konusunda güvenilir bir kaynak olmayabileceğini savunuyor.

İngiliz finans gazetesi Financial Times'ın aktardığına göre, Kanadalı banka TD Securities'in analistlerinden Gennadiy Goldberg, "Getiri eğrisindeki durum piyasaları endişelendirecek bir faktör ama bu durum Fed'in pandemi döneminde gerçekleştirdiği muazzam genişleme programı nedeniyle de bozulmuş olabilir" dedi.

Fed Dünya Sağlık Örgütü'nün pandemi ilan ettiği Mart 2020'de piyasalarda yaşanan çöküş sırasında finansal piyasalara müdahalesinin bir parçası olarak, ekonomiyi desteklemek için büyük miktarda tahvili satın almıştı.