Boğaziçi Üniversitesi’nde rektör Melih Bulu’nun atanmasıyla başlayan, istifasının ardından yerine yardımcısı Naci İnci’nin getirilmesiyle devam eden direniş, 500 güne ulaştı. Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri protesto nöbetlerinin 340’ncısını gerçekleştirirken, öğrencilerin de katıldığı eylemde direnişin 500 günü kutlandı. Eylemin ardından basın açıklaması yapıldı.

Açıklamada 28 Mart 2022'de Boğaziçi Üniversitesi'nin 29 bölüm ve 3 enstitüsünün, Naci İnci yönetiminin gerçekleştirmeye devam ettiği uygulamalarının ulaştığı evreyle ilgili şu açıklaması okundu:

"KADROLAŞMA TEHDİDİ"

*Boğaziçi Üniversitesi'nin liyakate dayalı istihdam sistemi ağır bir kadrolaşma tehdidi altındadır. 51 yıllık saygın bir kamu üniversitesi olarak temel önceliklerimizden biri, dünyanın ve ülkemizin önde gelen eğitim ve araştırma kurumlarında doktora ve/veya doktora sonrası çalışmalarını tamamlamış en nitelikli genç bilim insanlarını üniversitemizin bünyesine katmak olmuştur.

*Üniversitemizde senatomuzun belirlediği "Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyeleri Atama ve Yükseltme Esaslan" çerçevesinde bu konudaki en büyük akademik sorumluluk enstitü/bölüm/anabilim dallarına aittir. Ancak birimlerin, istihdam süreçlerinin her aşamasında açık olma, liyakat prensibine sadık kalma ve adaylar arasından ortak kararla ve şeffaf bir şekilde seçim yapma zorunluluğu vardır.

*Bu zorunluluk başvuruların en yaygın şekilde duyurulması, nitelikli adayların hiçbir ayrımcılığa ya da kayırmacılığa uğramadan sadece eğitim-öğretim ve araştırma faaliyeti, potansiyeli ve etiği üzerinden şeffaf bir şekilde incelenmesi anlamına gelir.

Fotoğraf: Can Candan


"ATAMALARI KABUL ETMEYECEĞİZ"

*Üniversitemizde birimler ve kurullar tarafından titizlikle uygulanan bu süreçler akademik yetkinliğe sahip kadrolarıyla iyi eğitim veren, nitelikli bir araştırma üniversitesi olma özelliğimizi koruyabilmemiz için elzemdir.

*Bu nedenle aşağıda isimleri bulunan bölüm ve enstitüler olarak üniversitemizin birim ve kurullarında değerlendirilmeden, liyakat ve şeffaflık prensipleri ile birimlerin akademik özerklikleri dikkate alınmadan yapılan atamaların kabul edilemeyeceğini ve gerekli tüm hukuki yollara başvurulacağını belirtmek isteriz.

*Boğaziçi Üniversitesi'nin akademik birimlerinin bu uyarılarına rağmen, Naci İnci yönetimi 11 Mayıs Çarşamba tarihindeki senato toplantısıyla, üniversitenin "öğretim üyeliğine atanma ve yükseltilme esaslan" başta olmak üzere 51 yıllık kamu üniversitesi geleneği içerisinde oluşturduğu demokratik yönetim birikimini tamamıyla yıkmayı amaçlayan değişiklik kararlarını senatodan geçirdi.

*Üstelik bu değişiklikler üniversitedeki yönetim pozisyonlarına dışarıdan atanan ve üniversitede öğretim kadrosu bile bulunmayan 6 kişinin oyları ile rektör yardımcılarının işgal ettikleri vekaletler için kullandıkları mükerrer oylar üzerinden ve oy çokluğuyla sağlandı.

"KÖR BİR İNATLA YIKIM POLİTİKASI"

*Ulaşılan aşamada kayyımlık yönetimi, kendi istediği ve liyakat sorunu da taşıyabilecek herkesi üniversitede istediği fakülte, enstitü, meslek yüksekokulu ve bölüme atayabilecek. Bu süreçlerde öncelik artık bölümlerde değil, doğrudan dekanlar ve rektörde olacak.

*Kayyımlık yönetiminin atama yönetmeliğindeki bu değişikliklerle üniversitede açıkça kadrolaşma uygulamalarını kabul etmiyoruz. Gençleri ve geleceğimizi düşünen herkesi tüm topluma ait olan bu kuruma sahip çıkmaya, kör bir inatla yürütülen yıkım politikalarına karşı Boğaziçi Üniversitesi'ni bizimle birlikte savunmaya bir kez daha davet ediyoruz. Kamuoyuna saygılarımızla ve 500. kez duyururuz.