CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında iktidarın ekonomi politikalarını eleştirdi. Özkoç, şu değerlendirmelerde bulundu:

*Recep Tayyip Erdoğan, enflasyonu arttırıp yoksulluğu arttıranın, Türkiye’nin ekonomisini çöküşe sürükleyenin bu saçma sapan ekonomik kararları savunmak için bir kelime sarfetmiş. Diyor ki: ‘Uygulamak zorunda kaldık’ diyor.

*Gerçekten Recep Tayyip Erdoğan uygulamak zorunda kaldığı için mi bu saçma sapan ekonomik tedbirleri aldı? Hepimiz biliyoruz ki, Recep Tayyip Erdoğan bu ekonomik tedbirleri kimseye sormadan, zorlanmadan, hiç kimseyi dinlemeden kendi başına aldı. Türkiye ekonomisini yıkım içerisine sürükleyen Recep Tayyip Erdoğan’dır.

*Şimdi suçu başkalarına yıkıp, sorumluluktan kaçmanın yollarını arıyor. Tipik Recep Tayyip Erdoğan davranışı… Geçen yıl bu zamanlarda bu kararları canhıraş bir şekilde savunuyordu. Faiz düşünce, Türk Lirası kaybedince, enflasyon da düşecekti; Tayyip Erdoğan tam da bunu söylüyordu.

*Dış ticaret açığı da azalacaktı, cari işlemler fazla verecekti, Merkez Bankası’nın rezervleri artacaktı, ekonomideki dolarizasyon azalacaktı. Bunların hiçbir tanesi oldu mu bu süre içerisinde? Hayır, hiçbir tanesi gerçekleşmedi. Tayyip Erdoğan’ın söylediği hiçbir şey ekonomide gerçekleşmedi.

*Tüketici fiyatları da yüzde 19.6’dan, yüzde 85.5’e yükseldi. Üretici fiyatları da yüzde 44’ten, yüzde 51.5’e kadar tırmandı. 1 dolar 8 lira 50 kuruştu, bugün 18 lira 58 kuruş oldu. Geçen yıl ocak-eylül döneminde Türkiye, 32 milyar dış ticaret açığı vermişti, bu yıl aynı dönemde yaklaşık 3’e katladı; bu yıl 84 milyar dolar açık verdi.

*Merkez Bankası'nın net rezervi eksi 37 milyar dolardan, eksi 55.4 milyar dolara yükseldi. Geçen yıldan bu yana devletin iç ve dış borçları ikiye katladı; 1.6 trilyon lira artırıp, 2 trilyon liradan 3.7 trilyon liraya kadar çıktı. İktidarın çözümünün Türkiye'ye yarattığı etki işte tam da bu oldu.

GAZETECİYİ SUSTURMAK İSTİYORLAR

*Dezenformasyon teklifinde bakın ünlü 29'uncu madde; ‘sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığıyla ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimseye, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası’ verilecek.

*Peki, bu hapis cezası yargılanırken kişiler dışarıdan yargılanabilecek mi? Hayır yargılanamayacaklar, tutuklu olarak yargılanacaklar. Peki, tutuklu olarak yargılanıp içerde 5 yıl, 6 yıl kalan ve masum olan kişilerin serbest kaldığına ve hiçbir suçlarının olmadığına Türkiye şahit oldu mu? Türkiye şahit oldu.

*Artı, basın kartları iktidarın teklifteki düzenlemelere kimlerin basın kartı alacağına, kimlerin basın kartı almayacağına, kimlerin gazeteci, kimlerin gazeteci olmadığı kararını verecek olan iktidarın kendisi olacak.

*Şimdi soruyorum: TÜİK, enflasyonunu yüzde 83 olarak açıklıyor. Bağımsız bilim insanları ise hesaplamalarında enflasyon yüzde 186 diyor. Endişe yaratıyor mu toplumda? Yaratır elbette. Yani toplumda yoksullaşma artacak, sıkıntı büyüyecek. Böyle bir gerçeği endişe yaratıyor saikiyle biz söylemekten vaz mı geçeceğiz?

*Tartışmayacak mıyız, konuşmayacak mıyız, gazeteciler yorumlamayacak mı bunu? Gazeteciyi, sosyal medyayı, sokaktaki vatandaşı susturduğunda enflasyon gerçekten düşecek mi? Türkiye'de dezenformasyon kaynağı iktidardır.

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI OPERASYON MERKEZİNE DÖNÜŞTÜ

*Süleyman Soylu, senin bakanlığın bir siyasi operasyon merkezine dönüşmüştür. Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi’nin 2022-2023 akademik yılı açılış töreninde devletin askerine ana muhalefeti, parti liderini hedef gösteren sensin. Yılın başından bu yana 77 askerimiz, 13 emniyet mensubumuzu şehit verdik.

*Şimdi söylerken ya da dinlerken gerçekten çok kolay mı geliyor insanlara? Türkiye gerçekten bunu biliyor mu? Yani 10 ayda Türkiye Cumhuriyeti 90 tane evladını teröre şehit vermiş. Türkiye bunun farkında mı gerçekten? Recep Tayyip Erdoğan genel kurulda son yaptığı konuşmada, ‘birkaç terör olayı’ dediğinde, o bir kaç terör olayında kaybettiğimiz evlatlarımızdır.

*Bir evladımızın Türkiye Cumhuriyeti için değeri büyüktür. Bu evladı analar, babalar yetiştirip de gönderiyorlar. Senin evlatların gitmiyor olabilir, bir avuç yarattığın zenginlerin evlatları gidip şehit düşmüyor olabilir ama yoksul ailelerin evlatları orada teröre şehit düşüyorlar. Yılbaşından bu yana 90 evladımızı şehit vermişiz.

*‘Ayakkabı numaralarına kadar biliyoruz’ diyor. Ayakkabı numaralarına kadar biliyordun da son terör olayı neden gerçekleşti? Neden engellemedin? Sen onun neresindeydin? Sen burayı yalanla yürütüyorsun, komployla yürütüyorsun. Dezenformasyon, işte tam da budur. ‘Orada iki kişi bu eylemi gerçekleştirdi’ dedin. Birinin adını verdin teröristtir diye, ‘hatta parmak izi de vardır’ dedin. Milletin içinin gözüne baka baka bunları söyledin. Doğru çıktı mı? Hayır, doğru çıkmadı.

*O söylediğin kişinin hayır, hayatta olduğu ortaya çıktı, şu anda yaşıyor olduğu ortaya çıktı. Ondan sonra da o eyleme katılmış olabilir gibi bir yalana başvurdun. Yani sen milleti yanıltan, milletin bir yanılgı içerisinde ana muhalefet partisini hedef gösterdiğin bir komplonun İçişleri Bakanı olarak tam merkezindesin.

*O yüzden işte Türkiye'de çocuklarımız şehit düşüyor. O yüzden işte Türkiye'de hâlâ terör olayları bitmedi. O yüzden işte Türkiye'de 10 aydan beri 90 evladımızı şehit verdik. Sebebi Recep Tayyip Erdoğan'dır seni orada hâlâ tuttuğu için; tüm bu yalanlarına rağmen, tüm bu komplolarına rağmen. Sebebi senin gibi birisinin İçişleri Bakanlığı'nın başında olmasıdır.

CHP OLARAK KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN YANINDAYIZ

Engin Özkoç gazetecilerin sorularına şöyle cevap verdi:

*Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanından bahsediyoruz. Bugün bir konuşma yaptı. Bu konuşmada kullandığı kelimeleri daha önceden yaptığım gibi alt alta sıralayarak söylüyorum: ‘Sinsi, pişkin, yalancı, istismarcı, malum zat, hastalıklı, riyakar, faşist, CHP faşizmi, dürüst değilsin’ kelimelerini kullandı. Dün de Genel Başkanımız grupta gençlerle buluştu. Gençler için ne dedi? ‘Süfli’ dedi.

*Daha önce kadınlarımız için ne demişti? ‘Sürtük’ demişti. Cumhurbaşkanından bahsediyoruz, Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanından bahsediyoruz. Gençlere Kemal Kılıçdaroğlu dedi ki: ‘Arkadaşlar, o size süfli diyebilir ama siz asla ağzınızı bozmayın. Siz, Türkiye Cumhuriyeti'ne layık gençler olarak bu tuzağın içine düşmeyin. Sizin kullanacağınız dil asla bu dil olamaz’ dedi.

*Kemal Kılıçdaroğlu bir hassasiyet içerisinde devam ederken, bir gün sonra AKP Genel Başkanı, Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan zat işte az önce söylediğim bu kelimeleri sıraladı. Öncelikle kendisinin buradan gözlerinin içine baka baka diyorum ki: Bu sözlerin tamamını sana iade ediyorum.

*Daha önce söylemiştim senin nasıl bir insan olduğunu, hiç yanılmamışım. Aslında milletimiz de nasıl bir kişi olduğunu biliyor. Söylediğin, bugün konuştuğun sözlerin içerisinde maalesef doğru olmayan şeyler var. Ama ben Cumhuriyet Halk Partisinin Grup Başkanvekili olarak bunları bir kere daha böyle kirli bir ağızla ifade etmek istemiyorum. Çünkü ihtiyacımız olan Kemal Kılıçdaroğlu'nun söylediği gibi çok net olarak barıştır, çok net olarak bu uzlaşmadır, çok net olarak kardeşliktir.

*Kemal Kılıçdaroğlu'nun helalleşme ile Türkiye Cumhuriyeti'nde beyaz bir sayfa açmasının nedeni, Türkiye'nin geleceğindeki bu ayrışmaları, bu kavgaları, bu kirli dilleri tamamen ortadan kaldırmaktır. Kemal Kılıçdaroğlu bu güzelim ülkede yaşayan tüm yurttaşlarımızın birlik ve beraberlik içerisinde farklı düşünseler dahi, farklı yaşam tarzları olsa dahi, birlik ve beraberlik içerisinde ayrışmadan, barış içerisinde yaşamaları için bir mücadele başlattı.

*Bu mücadelenin Cumhuriyet Halk Partisi olarak tam arkasındayız, tam yanındayız Kemal Kılıçdaroğlu'nun; sonuna kadar yanında olacağız.

"MİLLETİMİZLE HELALLEŞECEĞİZ"

*Toplumu gidiyoruz, ziyaret ediyoruz, onun gibi saraydan halkı izlemiyoruz, insanların içine karışıyoruz. Yurttaşlarımızın bizden taleplerini dinliyoruz, kaygılarını dinliyoruz, endişelerini dinliyoruz. Kemal Kılıçdaroğlu onların ellerini tutuyor ve onlara diyor ki: ‘Geleceğin Türkiye'sinde sizin bu endişelerinize yer yok’ diyor. ‘Geleceğin Türkiye'sinde özgürlük olacak, barış olacak, sevgi olacak, huzur olacak’ diyor.

*İşte tam da bununla ilgili yıllardan beri siyasete malzeme olan ve birileri tarafından siyasete istismar edilen bir konuda bunu bir kanuni güvence altına alalım diyor. Bu dilleri kullanmaya ne gerek var? Neden bu kadar rahatsız oldunuz? Neden bu kadar çirkinleşiyorsunuz? Neden bu kadar saldırgansınız?

*Neden bu kadar hakaret eden bir tavır takınıyorsunuz? Hakaret etmiyoruz, saldırmıyoruz, çirkinleşmiyoruz; helalleşelim diyoruz. Hatalar olabilir, hatalarımızı düzeltelim diyoruz. Konuşalım diyoruz, barış diyoruz, özgürlük diyoruz, huzur diyoruz. Çok yalın bir kanun teklifini sunduk, çok sade bir kanun teklifini sunduk. O kanun teklifini de Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'na sunduk.

*Şimdi? Şimdi bunun peşinden huzurun barışın peşindeyiz, bunun peşinden ayrışmayı ret eden bir zihniyetle hareket ediyoruz. O yüzden sen vazgeçmemekte kararlısın ama biz de direnmekte kararlıyız. Sen savaş diyorsun, biz barış diyoruz. Sen kirli sözler söylüyorsun, biz güzel sözler söylemeye çalışıyoruz Mevlana gibi, Yunus Emre gibi. Sen hayır diyorsun, ayrışacağız diyorsun. Biz diyoruz ki, hayır barışacağız, birleşeceğiz diyoruz. Bunun için de milletimizle helalleşeceğiz, kucaklayacağız diyoruz.

ERDOĞAN'IN ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ TEKLİFİNE YANIT VERDİ

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Anayasa değişikliği' teklifinin sorulmasına üzerine Engin Özkoç, "Nedir, görelim. İçine ‘şunu da koyacağım, bunu da koyacağım’ falan filan diyor ne dediğini bilmiyorum. Bir getirsin görelim, ondan sonra bakarız...Bu kanunun kanunlaşmasının hiçbir sıkıntısı yok. Çok sade bir şekilde bunun üstesinden kalkabiliriz. Bunun içerisine 'şunu da koyacağım, bunu da koyacağım’ diye karşı tarafın söyleyiş biçiminde bir samimiyet görmüyoruz. Ama bir görelim" dedi.

[old_news_related_template title="Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan başörtüsü için Anayasa değişikliği çağrısı" desc="Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun başörtüsüne ilişkin kanun teklifine ilişkin açıklamalarda bulundu... Türkiye'de verdikleri mücadele sayesinde başörtüsü meselesi kalmadığını söyleyen Erdoğan 'Eğer dürüstsen, samimiysen bunu yasa değil, Anayasa düzeyinde sağlayalım' ifadelerini kullandı." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2022/10/05/iecrop/detay-kopya-2_16_9_1664963831.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2022/gundem/cumhurbaskani-erdogan-basortusu-sorunu-yok-7400891/"]

[old_news_related_template title="Kemal Kılıçdaroğlu'ndan Bahçeli'ye 'DNA testi' yanıtı" desc="CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bugün kendisine DNA testi yaptırmasını tavsiye eden MHP lideri Devlet Bahçeli'nin teklifine yanıt verdi: 'Ama bir şartım var. Birlikte yapacağız, kimin ne olduğu ortaya çıksın'" image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2022/10/04/iecrop/detay-kopya-6_16_9_1664879306.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2022/gundem/kemal-kilicdaroglundan-bahceliye-dna-testi-yaniti-7398905/"]