Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Diyarbakır’da basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Basın toplantısında Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İpek Özkal Sayan, Genel Disiplin Kurulu Üyesi Mustafa Çağlayan, parti meclisi üyeleri, il başkanları da hazır bulundu.

TÜİK'E SESLENDİ: AYAĞINIZI DENK ALIN

Enflasyon açıklamaları tepki çeken ve istifa depremiyle sarsılan TÜİK’e değinen İnce, “TÜİK, yeni bir şey daha yaptı bu hafta, ürünleri açıklamadı. Zaten şaibeliydi. Şaibe üstüne şaibe kattı. Ortada bir hastalık var. Enflasyon almış başını gitmiş. Çözümü zorlaştırıyor TÜİK millete yalan bilgiler vererek. Üstünü örtüyor, halının altına sürüklüyor gerçekleri. TÜİK’te çalışanlara sesleniyorum. Yunanistan’daki istatistik kurumu başkanının başına ne geldiyse sizin başınıza bunlar gelebilir. Ayağınızı denk alın. İktidarın maşası olmayın. Millete gerçekleri söyleyin. Millete yalan söylemeyin" diye konuştu.

"SÜRTÜK" TEPKİSİ

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Sürtük" sözlerine sert çıkan İnce, "Tüm bunlar yaşanırken ülkenin birliğini temsil etmesi gereken cumhurbaşkanı millete hakaret ediyor. ‘Sürtük’ diyor. Yazık günah! Sen nasıl cumhurbaşkanısın? Ben gittim suç duyurusunda bulundum. Mahkemelere güvendiğimden değil de tarihe not düşmek için bunu yaptım. Türkiye’yi yöneteni değiştirmeliyiz. Siyasetin bu dilini de değiştirmeliyiz" ifadelerini kullandı.

"CUMHURBAŞKANLIĞI'NA ADAYIM"

"Ben Memleket Partisi’nin cumhurbaşkanı adayı olmak istiyorum üyelerimiz kabul ederse" açıklamasında bulunan İnce, "Sandığı koyacağız, bütün üyeler oy kullanacak. Başka biri de aday olmak isteyebilir. Yakında üyelerin önüne sandığı koyacağız. Ben Hakimler Savcılar Kurulu’na aday değilim. Anayasa Mahkemesi’ne aday değilim. Yargıtay’a aday değilim. Mahkeme başkanlığına aday değilim... Cumhurbaşkanlığı'na adayım. Bu ülkede bir partinin başkanı ‘Selahattin Demirtaş hapse atılmalıdır’ diyor. Öbürü de ‘Ben çıkaracağım’ diyor. İkisi de bunu diyemez. Siz yargıç değilsiniz. Kimsiniz siz?" diye konuştu.

“DAVET GELİRSE HDP’YE DE GİDECEĞİM AKP’YE DE...”

Siyasi partilere, partisinin tarım raporunu sunmak için görüşme talebine ilişkin konuşan İnce, şunları söyledi:

* "Ben 19 partiye mektup yazdım. Hiç kimseyi ayırt etmedim...Benim siyaset anlayışımda ayrımcılık yoktur. Eşit davranmayı severim. İlk önce Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı aradı... Sonra DSP aradı. Sonra Gelecek Partisi aradı onlara gittim raporu sundum.

* İYİ Parti, genel başkanlarının işi olduğunu, genel başkan yardımcısının kabul edeceğini söyledi. Bizden bir genel başkan yardımcısı gidip raporunu sundu.

* CHP, genel başkanının işinin olduğunu, genel başkan yardımcısının kabul edeceğini söyledi. Bizden genel başkan yardımcımız gidip raporu sundu. MHP kabul edeceğini söyledi, gittim sundum.

* HDP’den Mithat Sancar aradı. ‘Görüşme isterim’ dedi. Sonra annesi vefat etti, aradım başsağlığı diledim. Tekrar davet gelmedi. Davet gelirse HDP’ye de gideceğim. AKP’den gelirse oraya da gideceğim."



BAHÇELİ İLE GÖRÜŞMESİNİ ANLATTI

İnce, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile yaptığı görüşmeyi şöyle anlattı:

“Sayın Bahçeli ile görüşmemizde raporumuzu sunduk. Fazla bir siyasi tartışma olmadı. Heyetler halinde, altışar kişiydik. Onun izni olmadan daha fazla sohbeti aktarmak doğru olmaz.”

“SÜRTÜK DERSEN KAVGALIYIZ GİBİ OLUR”

“CHP lideri Kılıçdaroğlu, ‘Toplumun küsmüş, kırılmış her kesimiyle barışacağız’ diyor. Siz kiminle barışacaksınız?” sorusunu yanıtlayan İnce, “Hep barışalım. Sürtük dersen kavgalıyız gibi olur. Dili değiştirelim. Herkes birbiriyle küs bu toplumda. Alevilerin hakkı yeniyor bu toplumda. Biz gidiyoruz camiye imamın maaşını devlet ödüyor, Alevilere bunu yapılmıyor. Cumhurbaşkanı çıkıyor Gezi’ye katılanlara ‘Sürtük’ diyor. Barışmak gerekmiyor mu sizce? Bence barışmak gerekiyor. Ben orada helalleşmek demedim, barışma dedim. Helalleşmek daha sonraki bir iş. Hesaplaşmadan helalleşme olur mu? Önce yanlışları bilelim” dedi.

“BENİ TACA ATMAYIN”

“Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalırsa, Millet İttifakı’nın adayı Kılıçdaroğlu olursa onu destekler misiniz?” sorusuna İnce, “Beni taca atmayın. Ben birinci turda alırsam ne olacak? Niye olmasın? Ben bunun cevabını verdim. Cevabı Millet İttifakı versin. Ben kalırsam onlar destekleyecek mi?” şeklinde yanıt verdi.

“DEMİRTAŞ’I, ADAY OLURSA ZİYARET EDERİM”

“2018 seçimlerinde Edirne Cezaevi’nde Selahattin Demirtaş’ı ziyaret etmiştiniz. Önümüzdeki seçimde de tekrar Edirne’yi ziyaret etmeyi düşünüyor musunuz?” sorusuna İnce, şu yanıtı verdi:

“Muharrem İnce’de öyle geri vites falan yok. Muharrem İnce düz bir adam. Ben önümüzdeki dönemde Allah nasip eder, Cumhurbaşkanı adayı yaparsa beni Memleket Partisi, kim olursa olsun hepsini ziyaret edeceğim. Kimseyi ayırt etmedim. Muharrem İnce ilkeli bir siyasetçidir. Hatta hatta gideceğim hesaplarına da para yatıracağım. Kim adaysa ziyaret ederim.”

“SEÇİM GÜVENLİĞİ İLE İLGİLİ ENDİŞELERİM ÇOK VAR”

“Seçim güvenliğiyle ilgili endişeleriniz var mı?” sorusuna ise İnce, şöyle yanıt verdi:

“Çok var. SADAT ile ilgili de var. Sandık başıyla ilgili de var. 2018’de CHP benim oylarıma sahip çıkmadı. 12 bin 500 sandığa hiç gözlemci koymadılar. 4 milyon oyu çöpe attılar.

Eminim ki Diyarbakır’da CHP bütün sandıkları koruyamayacaktır. Benim seçimde koruyamadı. Konya’da, Urfa’da, Maraş’ta koruyamadı. Biliyorum. Bugün de aynı olduğunu tahmin ediyorum."

"TÜRKİYE’DE HERKES AYNI ŞEYİ KONUŞUYOR: HAYAT PAHALILIĞI"

Muharrem İnce'nin açıklamalarının devamından satır başları şöyle:

* "Memleketi geziyoruz. Türkiye’nin neresine gitsek herkes aynı şeyi konuşuyor; hayat pahalılığı. Yani 15 yaşındaki çocuğa İstanbul’da sorsanız Diyarbakır’da ne yetişir deseniz herhalde karpuz der. Biz kendi tarlamızda bile karpuz yetiştirdiğimizde biraz büyük olursa ya Diyarbakır karpuzu gibi karpuz yetiştirdik deriz. Ama az önce öğrendim ki Diyarbakır’da da karpuz dilimle satılıyormuş. Adana’da görmüştüm. Bakalım biraz sonra esnafı gezerken Diyarbakır sokaklarında da bunu görecek miyiz ben de merak ediyorum doğrusu.

"BENZİNİN DÖRT KATINA ÇIKMASININ SEBEBİ ERDOĞAN"

* 2021, geçen sene bu aylarda Brent Petrol 68 dolar. Dün 116 dolardı. Peki geçen sene benzin kaç paraydı, 7 liraydı. Şimdi kaç para 26 lira. Petrol iki katına çıkmış, tam iki katı bile değil. Ama Türkiye’de dört katına çıkmış benzin, mazot. Hadi anladık iki katına çıkması küresel ölçekli bir olay. Dört katına çıkması ne, Erdoğan’ın yanlış yönetmesi.

"TÜRKİYE’DE ENFLASYON, SAVAŞTA OLAN RUSYA’DAN DAHA YÜKSEK"

* Bize yalan söylüyorlar. Dünyada da enflasyon var diyerek bizi kandırmak istiyorlar. Bizi işletmek istiyorlar, kolpa yapıyor bunlar halk tabiriyle. Yalan söylüyorlar millete. Dünyada enflasyon var doğru. Dünyada gıda enflasyonu ortalaması yüzde 30. Türkiye’de 91,6. 30’u anladık küresel ölçekli. 91,6 ne oluyor? Almanya’da enflasyon 7,4. ABD’de 8,3. Rusya savaş halinde Rusya’da 17. Türkiye’de 73,5. Ukrayna’dan, Rusya’dan fazlaysa kötü, beceriksiz ve akılsız bir yönetim var demektir.

"DOKUNULMAZLIKLARIN KALDIRILMASINDA SEN HANGİ OYU VERDİN?"

* 'Demirtaş’ın serbest kalmasını istiyorsanız bizim yanımıza gelin'. Ya dokunulmazlıklarda sen evet oyu vermedin mi, hangi oyu verdin sen? Muharrem İnce ne oy verdi, ben hayır verdim. Partimi dinlemedim. Çünkü benim o zamanki partimi yönetenler yanlış yapıyordu. Gittim genel başkana yanlış yapıyorsun dedim. Dokunulmazlıklara evet deme dedim. Bak önce HDP’lileri hapse atarlar sonra CHP’lileri hapse atarlar yapma bunu dedim. HDP ile yan yana görünmek istemiyorum dedi. Verdiğim cevabı söyleyeyim; Kürtler doğru söylüyor olamaz mı dedim, Kürtler hep yanlış mı söyler dedim. Kürtler doğru söylüyorsa doğru derim. Yanlış söylüyorsa yanlış derim. Ben ilkeli bir siyasetten yanayım. Memleket Partisi böyle bir parti. Doğruya doğru, yanlışa yanlış diyeceğiz.

"İLKELİ BİR SİYASETTEN YANA OLACAĞIZ KIVIRMAYACAĞIZ"

* Cumhurbaşkanı adayı olduğumda bütün adayları ziyaret ettim. Sayın Akşener’e gittim, Sayın Karamollaoğlu’na gittim, Sayın Demirtaş’a gittim, Sayın Erdoğan’a gittim. Benim parama ihtiyaçları yoktu ama 500’er lira hesaplarına ortalık yumuşasın diye para yatırdım. İlkeli bir siyasetten yana olacağız. Kıvırmayacağız. Diyarbakır’a gelip bunların gönlünü alayım, şöyle hoş laflar edeyim. Sonra Trabzon’a gidince kıvırırız, İzmir’e gidince öbür plağı çalarız, Konya’ya gittiğimizde plağı bir daha değiştiririz. Böyle bir siyaset yok bizim kitabımızda. Doğru ne ise onu yapacağız. Adalet neyi gerektiriyorsa, hak, hukuk neyi gerektiriyorsa onu yapacağız.

"HEMŞEHRİNİ HSK ÜYESİ YAPACAKSIN DİYE HSK’YI ERDOĞAN’A DEVRETTİNİZ"

* Bu muhalefetin YSK’dan şikâyet etme hakkı yok ki. Dördünü Cumhurbaşkanı seçti. Meclis 7 üye seçti. CHP’ye 1 üye verdiler, İyi Parti’ye 2 üye verdiler, MHP’ye 1 üye verdiler, 3’te AKP’ye verdiler, 7. 3 tanede Cumhurbaşkanı atadı, 13. Fakat nitelikli çoğunluk gerektiği için CHP oy kullanırken 1 üyesine oy vermedi. 7 üyeye birden oy verdi.

* İYİ Parti 2 üyeye oy vermedi, 7 üyeye birden oy verdi. Siz hem Ak Partinin üyelerine oy vereceksiniz, hem de şimdi yargıdan şikâyet edeceksiniz. Böyle bir şey olabilir mi? Onu boykot etseydiniz. 13 üyeden 1’ini bize verip oy kullanmamızı istiyorsunuz, çocuk mu kandırıyorsunuz deseydiniz alkışlardım ben sizi. İlke yok ki sizde. Altını çizerek söylüyorum, hemşerini HSK üyesi yapacaksın diye, bir üye oraya atayacaksın diye HSK’yı Erdoğan’a devrettiniz siz. Şimdi sizin yargıdan şikâyet etmeye hakkınız yok ki. İlke yok sizde ilke. Onun için diyoruz ki bu iktidardan da, bu muhalefetten de kurtulmamız lazım.

"BİZ ORTAK İYİNİN PEŞİNDEYİZ DİYARBAKIR’DA NE İSEK YALOVA’DA DA O"

* Bu milletin sorunlarını biz çözeriz. İnanın bize. Adil davranarak, kimseyi ötekileştirmeden, kıvırmadan. Diyarbakır’da ne konuşuyorsam Yalova’da onu konuşarak. Hiç değiştirmeden. Hoş görünmek gibi bir derdim yok. Sorunları çözmek gibi bir derdimiz var bizim. Sorunları çözmenin yolu da her gittiğin yerde iyi görünmek değil, ortak iyiyi bulmak. Öyle bir iyiyi bulacağız ki, Diyarbakırlı diyecek ki tamam bu doğru. Rizeli diyecek ki tamam bu doğru. Kayserili diyecek ki bu doğru. Biz ortak iyinin peşindeyiz.

"İKTİDARDAN HİÇ GİTMEYECEKMİŞ GİBİ DÜŞÜNÜYORLAR"

* 10 yıl önce atılmış twitlerden yargılama yapılıyor Türkiye’de. Bu bir şeyin yolunu açacak tabi. AKP iktidardan gittiğinde FETÖ için attıkları twitler var ya. O övgü dolu twitler. O yargılamaların önünün açıyorlar. Farkında değiller belki de. Çünkü hiç iktidardan gitmeyecekmiş gibi düşünüyorlar. Öyle değil. Kazın ayağı öyle değil.

"AKP’Lİ İSE SEÇİM VAR AKP’Lİ DEĞİLSE DIŞARIDAN ATAMA"

* Bir başka konu daha var, çok net. Ankara’da ne söylüyorsam Diyarbakır’da o. Kayyum meselesi. Seçimi yapıyorsun. YSK diyor ki sen aday olabilirsin. Kişi seçiliyor. Halk iradesi ortaya çıkıyor. Sonra mazbata vermiyorsun. Ya da çıkıp görevden alıyorsun. O zaman seçimi niye yapıyorsun. Yapma seçimi o zaman. Bir de ilginç bir şey var. AKP’li belediye başkanını istifa ettirirlerse, hani Melih Gökçek falan ettirdiler bir sürü. O zaman meclisin içinden bir başkan seçiyorlar. Ama AKP’li değilse seçim yok. Demokrasiye bak, böyle demokrasi olur mu? AKP’li ise seçim var. AKP’li değilse dışarıdan atarız biz. Böyle bir demokrasi olmaz. Bu atamaları da tanımıyoruz.

"ÇÖZÜMÜN ÖNÜNDE Kİ EN BÜYÜK ENGEL ŞİDDETTİR"

* Biz Memleket Partisi olarak sorunları büyük bir samimiyetle çözeceğiz. İnandırıcı olacağız, tutarlı olacağız. Ama bütün Diyarbakırlıların da şunu bilmesini istiyorum. Şiddet ve terör olduğunda çözüm güçleşir. Çözümün önünde ki en büyük engelde şiddettir. Bizim derdimiz sorunları çözmek. Bu sorunları beraber, birlikte, yan yana, omuz omuza, akılla, bilimle çözeceğiz.

"85 LİRALIK ÜRÜNE 240 LİRA VERGİ OLUR MU?"

* Cumhurbaşkanı ne diyor aç yok bu memlekette diyor. Bir gün sonra hem aç geziyor he alkol alıyor diyor. Rakının şişesi 85 lira, vergisi 240 lira. Bir Allah’ın kulu da çıkıp muhalefetten çıkıp bunu dile getiremiyor. Yanlış anlarlarmış. Kim neyi anlıyorsa anlasın. 85 liralık ürüne 240 liralık vergi olur mu? Böyle bir dünya olur mu? Vergi ürünün fiyatını geçemez. Ürün 50 lira ise vergi 50 lirayı geçemez. Ürün 85 lira, vergi 240 lira.

* Sigara paketi. Ben sigara özendiriciliği yapmıyorum. Sigara paketinde 20 dal var. 17 tanesi vergi 3 tanesi sigara. Vallahi sigara ve alkol kullananlara sesleniyorum; içmeyin şunu ya. İçmeyin şunu da görelim parayı nereden bulacaklarmış Soygun bu soygun. Bu vergi değil soygun. İçmesinler diye zam yapıyormuş. Doğal gazı ısınmasınlar diye, elektriği aydınlanmasınlar diye mi, benzini gezmesinler diye mi zam yapıyorsun.

"EN BÜYÜK FAİZCİ ERDOĞAN’DIR"

* Bu memleketin, fakirin fukaranın cebindeki paraları bankalara aktardılar. Bankacılık sektörü 2022’nin Ocak, Şubat, Mart, Nisan aylarında. Bu Nisan’da yüzde 707 kar etti. Böyle bir sektör yok. Fakirin fukaranın parasını alıp bankalara verdiler.

* Türkiye’de ki en büyük faizci Erdoğan’dır. Bakmayın siz onun millete nas deyip yalan söylediğine. 14’le Merkez Bankası bankalara verdi. Bankalara 14’le para aldı. 24, 34, 44 ile vatandaşa verdi. Her sektör küçülürken bankacılık yüzde 707 büyüdü. Yüzde 6000 büyüyen banka var. Alamadığınız et, ödeyemediğiniz doğalgaz faturası bunların hepsinin parası bankalara gitti.

"ÇÖZÜM REÇETEMİZ 3A VE 3B"

* Şimdi biz Türkiye’ye çözüm reçetemizi söylüyorum; 3A ve 3B. 3A, önce akıl lazım bu memlekete. Akıl, bilim. İnatlaşmamak lazım iktisat bilimiyle. Sonra adalet lazım. Ve ahlak lazım ahlak. Çocukların sorularını çalarsan, mülakatta çocukları elersen ahlaksızsın demektir. Akıl, adalet, ahlak. Bu üçü lazım. Ve 3 B lazım 3B. Önce barışmamız lazım. Önce barışacağız hep birlikte. Hepimiz barışacağız.

* Kuzeylisi, Güneylisi, Doğulusu, Batılısı, Alevi’si, Sünni’si, Türk’ü, Kürt’ü, muhafazakârı, solcusu. Hepimiz önce barışacağız. Sonra büyüyeceğiz. Ekonomik olarak büyüyeceğiz. Ve büyüdükten sonra da adil bölüşeceğiz bunu. Bankalar yüzde 707 büyürken millet dilimle karpuz yemeyecek. Memleket Partisi olarak bizim çözüm önerilerimiz bunlardır."

DİYARBAKIR BAROSUNU ZİYARET ETTİ

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Diyarbakır Barosunu ziyaret ederek yetkililerden bilgi aldı.