GOMİS gibi golcün varsa iş her zaman kolay olur. Uyuyan kenar beklerine, kanatlarda oynayan genç oyuncularına, hatlar arasındaki kopukluklara, yenilerin uyumsuzluğuna rağmen denenmiş golcün çıkar maçı zor da olsa kurtarır. Zorlu Trabzon maçı öncesi zor alınan galibiyet ciddi bir moral kaynağı olacaktır.

ÜMRANİYE gibi lige yeni çıkmış bir takıma karşı Galatasaray’ın ilk yarıda düştüğü durumu özetlemek lazım. Stoperler arasında ciddi bir uyumsuzluk göze çarpıyor. Kenar bekleri ciddi manada sırıtıyor. Hemen önlerinde oynayan Kerem lige kötü başladı. Oliveira ağır kalıyor. Kadronda Mertens gibi bir oyuncu varsa ve kondisyonu yeterli olmasa bile ilk yarıda nefesi yettiği kadar oynar, yerini Emre Akbaba’ya öyle bırakır. Okan Hoca’nın işi gerçekten zor.

YERLİ ve yabancı oyuncular arasında problem var gibi gözüküyor. Kaleye şut atana takım arkadaşları el-kol hareketleri ile tepki gösteriyor. Haftaya Trabzon deplasmanı. Atatürk Stadı’nda oynadığın maça benzemez. Savunma, orta saha ve ileri uç arasında asla bir bağ yok. Sanki hiç birlikte antrenman yapmamış gibiler. Bütün bu anlattıklarım ikinci yarı değişti. Kenar bekleri daha önde oynadı, kreatif oyuncu Mertens çok top kaybı yapsa da topu ileride tutmayı başardı. Tehlikeli paslarla rakibin topu kendi sahasında kabul etmesini sağladı.

HAKEM Ali Şansalan bol gri pozisyonları olsa da maçın sonucuna etki edecek bir hata yapmadı. Korkudan birçok pozisyonda VAR tavsiyesine uydu.