Sevgili okurlarım bizim yandaş gazeteler dün yine çok büyük ‘müjdelerle’ doluydu...

Aslında bu müjdeleri büyük devlet adamı ve dünya liderimiz Recep Bey bir gün önce Saray’da yapılan ve televizyonlarda uzun uzun canlı yayınlanan bir toplantıda vermişti.

Yandaş medyaya dün birinci sayfayı tam kaplayan manşetlerden yansıyan kocaman haberler şöyle idi:

“Başkan Erdoğan: Talimatı verdim. Tarım Kredi Kooperatifi marketlerinde kırmızı ette yüzde 35 indirim başlıyor. Sadece ette değil 40 çeşit üründe aklınıza ne gelirse, özellikle şeker, un, ayçiçeği yağı gibi çeşitli ürünlerin fiyatlarında süratle indirime gidilecek.

Talimatımız şu: Sen kâr amacıyla çalışmayacaksın. Benim vatandaşımı koruyacaksın. Tarım Kredi Kooperatifleri ülkemizin her yerinde satışlara başlayacak.

Bu durum piyasaların dengesini bozanları, marketlerde benim vatandaşımı dara sokanları da hizaya getirecek.”

★★★

Ne güzel, ne muhteşem bir konuşma bu!

Demek ki iş bu kadar basitmiş!

Sen oturduğun yerden bir talimat vereceksin ve her şey düzelecek, hatta fiyatlar bile inecek.

İstanbul’daki Balıklı Rum hastanesinde birkaç gün önce yangın çıkmıştı. İtfaiye ekipleri canla başla müdahale ediyor, yaşlı hastalar bir takım isimsiz kahramanların desteği ile binaların dışına taşınıyordu. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın canlı yayına çıktı ve şöyle dedi:

“Cumhurbaşkanımızın talimatıyla yangına müdahale edilmiştir...

“Hastalar Cumhurbaşkanımızın talimatı doğrultusunda yanan binalardan tahliye edilmektedir...”

Talimat önemlidir ama her yerde geçmez!

Fiyat artışlarında ise hiç geçmez!

★★★

Ancak fiyat indirimleriyle ilgili şu komediyi ister istemez izlerken insanın aklına şöyle bir takım kuşkular da  gelmiyor değil...

Artık palavraları bırakalım, Türk Milleti’ne saygı gösterelim.

Enflasyon ve pahalılık belası bu iktidarı silindir gibi ezdi geçti.

Burunları ilk seçimde gidici olduklarının kokusunu aldı.

Daha şimdiden korku dağları bürümüş durumda.

O nedenle, hiç hoşlanmadıkları Alevi kesimini kafakola alıp oylarını devşirme peşine düştüler.

Cemevleri ziyaretleri başladı.

20 yıllık iktidarları döneminde bunu hiç yapmamışlardı, şimdi uyanmaya başladılar.

★★★

Enflasyon ve hayat pahalılığı konusuna gelince...

Anormal fiyat artışlarını sadece izlemekle yetindiler...

Kendi aralarında “Bu da eninde sonunda geçecek, bizim millet oyunu yine bize verecek. Bu konuda rahat olalım” dediler.

Şimdi Tarım Kredi Kooperatifleri devreye girip başta kırmızı et olmak üzere bir sürü gıda maddesinin fiyatını düşürecekmiş!

Yine masal okuyorlar.

★★★

Sanırım geçen yıldı...

Enflasyonla mücadelenin yöntemini keşfedip açıklamışlardı:

“Ticaret Bakanlığı müfettişleri ve belediye zabıta memurları devreye girip marketlerde, bakkallarda, manavlarda, kasaplarda fiyat denetimi yapacak ve hayat ucuzlayacak. Fiyatları yükseltenlere para cezası kesilecek!”

Kendi söylediklerine kendileri de inanmıyordu ama maksat bu yükün altında ezilmekte olan milyonlarca vatandaşı uyutmaktı.

Medya ve kameralar çağrıldı, depolar basıldı, zabıtaların denetimi kayda alınıp medyaya servis edildi!..

Bu atraksiyonları yutan oldu mu, bilmiyorum.

★★★

Büyük yangın günümüzde de sürüp gidiyor...

Ateş artık bacayı sardı.

Her taraf cayır cayır yanarken bunlar ellerindeki bir bahçe hortumuyla alevleri söndürmeye çalışıyor ama iş işten geçti bayım!..

O alevlerin altında şimdiden kaldılar bile.

Hep yanlış işler yaptılar...

Gece yarısı kararnameleriyle Merkez Bankası Başkanları görevden alındı, yerlerine yenileri getirildi ama hiçbir işe yaramadı.

İşsizlik arttı, cari açık arşa yükseldi, fiyatlar daha beter zıpladı ve sonuçta vatandaş ezildi.

Her olumsuzluğu bedelini toplum ödedi.  

★★★

Evet, şimdi büyük bir panik yaşıyorlar.

Ya Meclis çoğunluğu ellerinden uçup giderse...

Ya cumhurbaşkanlığını da yitirirlerse...

Bunları tutmak için oy lâzım.

O halde ilk amaç sayıları 10 milyon dolaylarında olan ve bugüne kadar yüzlerine bakmadıkları Atatürkçü büyük kitleyi, Alevileri kafakola alabilmek.

İkinci amaç ise eğer mümkün olursa seçime kadar fiyatları dizginlemek...

Her konuda olduğu gibi bu konuda da üreticiye, perakendeciye, satıcıya, tüketiciye ve bütün kesimlere korku salıp hizaya getirmek.

Dünya liderimiz ve iktidarımız bu işin de üstesinden gelecektir!