Ayçiçeği yağı kuyruğunu görünce Erdoğan’ın, “Almanya’da kuyruklar, Fransa’da kuyruklar, yiyeceklerini bulamıyorlar. Türkiye’de böyle bir sorun yok!” diye konuşması aklıma geldi. Almanların ve Fransızların bundan haberi yoktu.

Sonrasında anlattığı Türkiye’nin Kıbrıs Barış Harekatı ile birlikte ambargo yemesiyle yaşanan yağ kuyrukları... “Nasıl bir şey” diye soranlara sergilediği kötü yönetim sayesinde uygulamalı olarak göstermiş oldu.

★★★

Sanki ülkede 2002 yılına kadar her şey karaborsadaymış, kuyruklar varmış havası yaratıyor ya... Başkanlık sistemine geçtiğimizden beri ekonomide gün yüzü görmedik oysa...

Faiz inadı yüzünden ülke ekonomisi batırdı. Açıklanan faize bakmayın. Bugün hem faiz yüksek hem dolar yüksek hem enflasyon yüksek hem ülkenin borcu yüksek hem işsizlik yüksek... Aklıma gelmeyen bir şey varsa o da illa yüksektir fazla takılmayın.



★★★

Düşünün, temel gıda maddesi ayçiçeği yağını alırken bile ülke vatandaşlarının durumu sıkıntılı... Yoksul sayısı cumhuriyet tarihinin bütün rekorlarını kırdı. Yoksul kategorisine sayılmayanların çoğunluğu da ucu ucuna borç harç yaşayanlar.

Zira ülkede yaşanan fakirliği ve yoksulluğu hala göremiyorsa, sarayın duvarları hakikaten çok yüksek galiba...

Canım fedakarım


İşin enteresan tarafı özgüvenle yapılan açıklamaların saçmalığı... Artan fiyatlarla ilgili Avrupa’yı örnek gösterip “fedakarlık yaparak vatandaşa en az şekilde yansıtıyoruz” diye konuşmaları...

Ciddi ciddi devleti, Hazine’yi kendi mülkleri falan sanmaya başladılar. Resmen halka acıyıp zam yapmadıkları algısını yaymaya çalışıyorlar.

★★★

Sahi nasıl fedakarlık yapıyorlar? Ceplerinden mi, ödüyorlar?

Anlatsalar da bilsek...

Normalde biz bu parayı kendimize harcayacaktık ama zamlar daha fazla can yakmasın diye fedakarlık yaptık mı demek istiyorlar?

★★★

Hazine’den ödüyorsa ki oradan ödüyor, o da vatandaşın parası değil mi? Vatandaşa pahalıya geliyorsa, geliri zamları karşılayamıyorsa bu durumun sebebi ne?

Onu hiç söylemeyip ulufe dağıtır gibi konuşunca gerçekten inanmaya başlıyor bir süre sonra... İşin acayipliği de burada!

Karnı doymayanlar değil gözü doymayanlar!


Şimdi gelelim kendini kötü hisseden vatandaşa... Güzel kardeşim haklısın! Bu ülkede enayi yerine konulmak olağan hale geldi. Sonuçta kullanılan para senden benden toplanan vergi...

Hırsızı, arsızı, üç-beş danışmanlık maaşı alanları beslemek zordur. Göz boyamak için yapılan çılgın projelerin çılgın faturaları olur.

Holdinglerin, şirketlerin vergi affı da aslında senindi. Yap-işlet-devret projelerinde verilen garantiler de senin cebindi. Peki, kamu bankalarından verilen ballı krediler kimindi? Bildin, senindi!

Seçim öncesi dağıtılan makarnalar, kamyonlar ile gelen kömürler de senden gitti. Soruyorsun ya nereye harcandı bu kadar para?



★★★

Hangi para? Çıkartılan aflardan gelen paralar, deprem paraları, 2B ile satılan topraklar, imar affı, bedelli askerlik, işsizlik fonu...

Adamlar yol yaptı ya... Yollar kol olmuş, ekonomi yan yatmış hâlâ beton, zift, asfalt, kanal... Parayı bastırdıktan sonra Ankara’dan Marmaris’e tünel açarsın yazlık saraya anında varırsın. Peki, kime ne fayda sağlarsın? Hadi bu soruyu cevaplayın!

Tek adam yönetimi


Bakın Putin’e... Herkes akıllı sanıyordu hem binlerce insan öldü hem halkını sefalete sürdü.

Haliyle herkes acaba bu adam ne düşündü diye kafa yoruyor. Mantıklı bir cevap bulamıyor. Gidip Batı dünyasını suçluyor!

★★★

Kimi, “Bu yaptırımlar Rusya’yı etkilemez onlar eski Sovyetler Birliği” falan diyor. Sovyetler Birliği’nin parasızlık yüzünden yaşanan sefalet nedeniyle dağıldığını da mı bilmiyor?

Putin illa bunu düşünmüş, her şeyi hesaplamıştırcılar da var. Putin yerine cacık bile olsaydı daha mantıklı davranırdı.

Dünya Putin’in hesaplarına kaldıysa 2022 yılında hiç yoktan nükleer savaş çıkartacak kadar gözünü kan bürümüş birini bu saatten sonra dinler mi?

Daha önce Rusya’nın saygı duyulacak bir adı vardı. Bütün dünyanın nefretini toplamayı başardı. Peki ya Ukrayna halkına sempati duymayan bir tek kişi kaldı mı? Kim kazandı?



★★★

Yok efendim Çin, Rusya’nın yayında yer alırmış. Çin bütün ürettiğini Batı’ya satarken böyle bir salaklık yapıp fakirleşmeyi göze alır mı? Sefillik çekmeye meraklı mı?

Dönüp dolaşıp aynı noktaya geliyoruz. Hiçbir ülkenin yönetimi tek bir kişiye bırakılmamalı... Çok acı bir tecrübe oluyor sonrası...