Haysiyetsiz yandaş medyanın “zam” kelimesini kullanmaması, “yeni tarife” veya “uygulama değişikliği” demesi değiştirmiyor ki gerçeği... Zam haberini, sarayı kızdırmadan nasıl veririm adamların tek derdi.

Ülke insanlarının fiilen fakirleşmesini izliyoruz her gün... Gözlerinden ışık saçan ekonomi ile ilgili bakan çıkıp elektriğe yüzde 127 zam yapmak ne demek anlatsa ya o coşkuyla...

★★★

Karşı cinsten elektrik alma meselesi değil ki bu... Mağarada barınmıyorsak, elektrik kullanmadan insan gibi yaşayamayacağımıza göre artık hepimiz dünden daha fakiriz...

Ülke ekonomisi bitik durumda... Diğer ülkeler vatandaşlarının cebine nakit para koyarken bari cepteki son kuruşları da hayati tüketim kalemlerine zam yaparak alma!



★★★

Elektrik zammından sonra mum ışığı, doğalgaz zammından sonra battaniye... Çözümün varsa söyle! Ekonomide değişim sürecindeyiz dedikleri bu herhalde!

Ne hale geldi ülke? Elektrik kullanmak bile lükse girdi. O derece... Çıkıp biri müdürü görmek istiyorum dese...

Diğer yandan bu ülke insanlarının bu durumu yaşayarak öğrenmesi gerekiyordu. Elektrik zammı ile biraz olsun düşündürecekse ne mutlu bize...

★★★

Yoksa çok önceden sorması gereken, 128 milyar dolar nerede? Vergilerim kimlerin cebinde? İhaleleri verdiğin şirketler ile münasebetin ne? Beton aşkın ne alemde?

Ders olsun! Aklına gelen her soruyu sormadan bir daha oy verme!

Adam “açlıktan ölmek bize koymaz, soğan ekmek yeriz yine de sevdamız...” diyor. Sefalet çekmekten hoşlanıyor. Bırakın çeksin! Mutlu olmak onun da hakkı. Lakin kurunun yanında yaş da yandı!

Milli birlik ve beraberlik zamları


Hatırlar mısınız? Fransa’da hükümetin akaryakıta ufaktan vergi koymasıyla başlayan protestolarda yer yerinden oynamıştı. Aylarca sürdü. Fransa Başkanı gösterilerin “anayasal hak” olduğunu açıkladı.

Demek Türkiye’de yapılan zamlar Fransa’da yapılsa, adamlar Paris’i komple benzin döküp yakacaklardı. İşin ilginci hiçbir Fransız siyasetçi de çıkıp, “bunlar terörist” demedi!

Komplo teorilerine de pek inanan yok zaten. Bu durum daha çok bizim gibi üçüncü dünya ülkeleri için geçerli. Az eğitimli kaderci halk kitleleri...



★★★

Niye herkese terörist yaftası yapıştırıyorlar sanıyorsunuz? Anayasal hakkını kullanıp sokağa çıkıp zamları protesto etse, beş dakikaya terör örgütü yaftasıyla içerde... Kimse çıkıp eyleme cesaret etmesin diye...

İki söylen sonra da git faturanı efendi efendi öde! Sizi şöyle içeriye alalım... Milli birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olan şu günlerde dış mihraklara atılmış bir tokat olan bu zamların doya doya tadını çıkartın.

Grev hakkı olmayan sendika!




Çalışanın da anayasal bir hakkı var; grev! Kullanabiliyor mu? Hayır! Kulak memesi gibi... Orada duruyor lakin pek bir işe yaramıyor! Ancak yemek tarifinde kullanılıyor.

Hele bir sokaklara çıkıp çocuklarının ekmek parası için döktüğün alın terini savunmaya çalış. Yine terörist ilan edilir tutuklanırsın. Sana su veren itfaiyenin hortumunu keserler, tutuşup kalırsın!

★★★

Ya işçiler? Onlar oy verenler! Mitinglere otobüsle taşınıp iktidara yol verenler. Seçim arası önemsizler! İşçilere söz hakkı mı? Ekonomi zaten diken üzerindeyken, sen de vazgeç bu lüksten!

Üretim durmasın, düzen bozulmasın, kimse gıkını çıkartmasın, izin kullanmasın, mesaiye kalsın, tatil yapmasın hatta nefes bile alamasın.

★★★

Bugün madem grev yapmak ülkeyi ateşe atmakla eş değer, Türkiye’nin güvenliğini ve ekonomiyi tehdit eder... Grev hakkı tamamen anayasadan çıkartılsın.

Hatta teklif edilemesin! Edilmesi dahi yasaklansın. Hal böyleyken sendikalar kapatılsın. Boşuna aidat toplamasın. İşçi, üç kuruş maaşını onlara kaptırmasın. Sendika başkanı Mercedes’i ile hava atmasın!