Dileriz, pişmekte olan aşa birileri su katmaz!

Milyonlarca insanımız umudunu “6’lı Masa”ya bağladı.

Zirve bugün CHP Genel Merkezi’nin 16’ncı katında...

“Masada gerginlik var” iddialarının ortadan kaldırılması için toplantıda birlik ve beraberlik masajları verileceğini umuyoruz.

“Kemal Kılıçdaroğlu ile Meral Akşener’in arasına kara kedi girdi” söylemlerinin yanlış çıkması herkesin temennisi...

Meral Hanım’ın, anlaşmazlık görüntüsü veren bir dil kullanmaktan kaçınmasında ülke adına büyük fayda var.

★★★

Meral Akşener “6’lı masa noter değil. CHP’ye borcumuz yok! Belki CHP bize borçlu” diye kestirip atmıştı... Ne demekti bu?
Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olmasına sıcak bakmadıklarının dolaylı bir ifadesi miydi?

İYİ Parti “Kazanacak aday” istiyor.

Kimdir kazanacak aday?

CHP’liler kulislerde “Genel Başkanımız aday olursa kazanıyoruz. Bunda hiçbir sorun yok. Yaptırdığımız çok sayıdaki anket bunu gösteriyor.” diyor.

Bakalım İYİ Parti ikna olacak mı?

Maral Hanım’dan tek ricamız, milletin güvendiği dağlara kar yağdırmasın!
Bu iktidar gittikten sonra, kimlerle ne sorunları varsa aralarında hallederler.
Şu anda Türkiye, çok kritik, hayatî bir dönemden geçiyor. “Dere geçilirken at değiştirilmez!” sözünü hiçbir siyasetçinin unutmaması gerekir!

★★★

“Gerginlik var” söylemlerinin ortadan kaldırılması için ortak bir tavır takınılması beklenen “6’lı Masa” da daha önce önemli konularda uzlaşmaya varılmıştı. Mesela:

■ TEK ADAM rejimine son verip, Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme dönmek...

■ Kuvvetler ayrılığı prensibini tesis ederek gerçek demokrasiye kavuşmak...

■ Ülkede “Siyasi ahlâkı” sağlamak...

■ Yolsuzlukla mücadele etmek, devletin soyulmasını önlemek...

■ Yargıyı bağımsız yaparak hak ve adaleti sağlamak...

■ Ekonomiyi güçlendirip ülkeye refah getirmek...

■ Fakir fukarayı, garip gureba desteklemek...

■ Üniversite özerkliği, eğitim, sağlık gibi temel konularda da reformlar yapmak...
Ülkede bunların hepsine son derece ihtiyacımız var.

Ülkenin kaderi ellerinde!


İktidar partisi AKP birçok alanda yönetimi ve denetimi kaybetmiş görünüyor.

Uzun, sert ve karanlık bir kış bizi beklerken iktidarın çare olarak bulduğu garip tasarruf önlemlerinden biri de şu: “Banyonuza kum saati koyun, 4 dakikadan fazla yıkanmayın!”

Saray’ın sadece bir günlük masrafı 10 milyon lira iken, kimse ona bir şey diyemiyor, acayip tavsiyelerle vatandaşla âdeta alay ediliyor.
İktidar 20 yılın sonunda tükendi, topluma (boş vaatlerden başka) verecek bir şeyi kalmadı.

Umutsuz yaşanmaz. Bu nedenle “6’lı Masa” milletin umudu oldu! Liderlerinden biri ya da ikisi, rakiplerinin dolduruşuna gelip masayı devirmezse, bu iktidar gidicidir!

Tüm liderlere büyük sorumluluk düşüyor.

Ülkenin ve ulusun kaderi ellerinde... Akıl yolundan şaşmamak gerekiyor!

TEBESSÜM     

Kafada kırılan tabaklar!


Meyhanede içkiyi fazla kaçıran iki sarhoş, birden dövüşmeye başlarlar. Orada bulunan Temel insanlık adına adamların arasına girip onları ayırmak ister...

Fakat bu arada kafasında iki tabak kırılır. Meyhaneci koşarak gelip heyecanla sorar:

“Aman Temel’ciğim, kafana bir şey olmadı ya...”

Temel dertli dertli başını sallayarak:

“Olmayan kafaya ne olur ki?” der ve ekler:

“Eğer bende kafa olsaydı, o iki sarhoşun arasına girer miydim?”

GÜNÜN SÖZÜ

“Gönül kapısını açtım” demek nafile, milleti aç bıraktıktan sonra...