Demokrasi bizde budur: Her yeni seçime, yeni Seçim Yasası.  Demokrasi tarihimiz, parlamentoda  çoğunluğu sağlayan partilerin seçim tarihi yaklaştıkça ya da erken seçim kararı aldıklarında seçim yasalarının, yararlarına olacağını düşündükleri değişiklikleri yapma  örnekleri ile doludur. Sonunda Türkiye, bir önceki seçimde uyguladığı yasayı sonrakine uygulayamaz hale gelmiş ve her seçime yeni düzenlemelerle gidilmiştir.

2 Mayıs 1961 tarihli 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un onlarca maddesi 43 kez değiştirildi. En son değişiklik de 24 Haziran 2018 tarihinde yapılacak erken seçimde uygulanmak üzere 25 Nisan 2018 tarihinde 7140 sayılı kanunla düzenlenmişti. Aynı durum 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu için de geçerli. 10 Haziran 1983 tarihli bu kanunun onlarca maddesi 16 kez değiştirildi. Mahalli idareler seçimi  Kanunda yapılan değişikliklerin sayısını ise unuttuk.

HER SEÇİME, AYRI KANUN

Seçim yasalarında bu kadar çok yapılan değişiklik, çok farklı seçim sistemlerinin bir uygulanıp bir vazgeçilmesi karışık ve istikrarsız bir tablo yaratıyor. Oysa seçim sistemi siyasal yaşamı belirleyen en önemli etkendir.

Güneş Gürseler, Tekirdağ milletvekilliği, SHP Genel Sekreter yardımcılığı görevlerinde de bulunmuştu.  Türkiye’nin çevre sorunları ve çözümleri konusunda verdiği araştırma önergesinin kabulü sonucu araştırma komisyonu kurulmuştu. Bu komisyonun hazırladığı rapor doğrultusunda Çevre Bakanlığı kuruldu. 1992-1994 yıllarında  Başbakan Başdanışmanı görevini yürüttü. Süleyman Demirel-Erdal İnönü liderliğindeki koalisyon hükümetinin uyumlu çalışmasında Güneş Gürseler’in payının büyük olduğu bilinir. Gürseler, ülkemizde hangi seçim sistemlerinin denenip vazgeçildiğiyle ilgili araştırmasını bize bildirdi. İşte o sistemler:

Çoğunluk Sistemi,
Nisbi Temsil Sistemi,
Liste Usulü Çoğunluk Sistemi,
Barajsız d’Hondt Sistemi,
Ülke Barajlı d’Hondt Sistemi,
Çifte Barajlı d’Hondt Sistemi + Kontenjan Sistemi,
Çevre Barajlı d’Hondt Sistemi,
Milli Bakiye sistemi,
Tercihli sistem.
Başkanlığını Erol Tuncer’in yaptığı TESAV’ın “Siyasi Partiler ve Seçim Kanunlarında Değişiklik Önerileri” kitabı, ülkemizdeki seçim sistemlerini ortaya koyan önemli bir yayındır. Tuncer, bunları Pazar günü KRT’de saat 21.00 de Sisler Bulvarı programında anlatacak.

KUTUPLAŞTIRMA ESASLI

Ülkemizde ne yazık ki siyaset  kutuplaştırma esaslı yapılıyor ve hedef ne pahasına olursa olsun güçlü bir şekilde iktidarda kalmak, sürdürmek olduğu için ülkeye uygun seçim sistemi ve yasası hazırlanamıyor. Oysa seçim sisteminin ülkenin koşulları ile ilgisi var. Ülkenin koşullarına uygun sistem uzun yıllar uygulanabilir.

İngiltere’de, 650 seçim bölgesinde tek turlu, tek adaylı  seçim sistemi 200 yıldır başarı ile uygulanıyor. Doğru Yol  Partisi (DYP) ile Sosyaldemokrat Halkçı Parti  (SHP) koalisyon hükümeti döneminde dar bölgeli ve iki turlu seçim sitemi için Gürseler’in de içinde bulunduğu bir çalışma başlatılmış ancak tamamlanamamıştı. “Demokrasinin Türkiye Serüveni”nde  çoğunluğun keyfine göre değiştirilmiş seçim yasalarını görmeye anlaşılan daha çok devam edeceğiz...

EVET PLANLARI VAR

Millet İttifakını oluşturan siyasi partiler, Seçim Kanunu’nda değişiklik bekliyordu. Bu düzenlemeler karşısında Millet İttifakını oluşturan siyasi partilerden oy oranı düşük olanlar ne yapabilir? Bir genel başkan yardımcısı şunları anlattı:

“Yasal düzenlemelere karşı matematikçilerle, fizik profesörleriyle, algoritmalara kadar çalıştık. Hepsini düşündük. Bunlara karşı çözümümüz şu: 1- Geçen dönemde olduğu gibi bazı partilerin adayları yine CHP listelerinden, bazıları da İYİ Parti listesinden seçime girer. Büyük ittifak yine olur. Büyük ittifak CHP ve İYİ Parti diye görünür. Böylece onların kendi içinde dağıtım kısmını kaldırırız ortadan.

DİN İLE VURACAKLAR

Bizi bir de şöyle vurmak istiyorlar: ‘Bak gördünüz mü Davutoğlu ve Babacan işte CHP’nin peşine takıldılar. Saadet Partisi bizimle olmadı bak. Mesele Müslümanlık meselesi değil. Milleti bölüyorlar’ diyerek geçmişte yaşandığını öne sürdükleri dini bazı konuları gündeme getirip vurmaya çalışacaklar. Zaman geçirmeden çalışmalarımızı hızlı bir biçimde yapmamız gerekiyor.”

İktidar partisinin seçim sistemiyle oynamaya başlamasını  deneyimli siyasetçiler “İktidarın gidici olduğunu gösterir” diye yorumluyor. Bekleyelim... Görelim.