İçişleri Bakanı, Ekrem İmamoğlu ve diğer bazı belediyelerle ilgili yaptığı iki ayrı açıklamada 26 Temmuz 2016’dan, 31 Temmuz 2022 tarihine kadar yürürlükte olan Kanun Hükmünde Kararnameye (KHK) göre terör örgütü üyesi, irtibatlı/iltisaklı belediye personelinin görevlerine son verme yetkisinin il valisinde ve İçişleri Bakanlığı’nda olduğunu göz ardı etti.

Bakan,  9 Aralık 2021’de TBMM yaptığı konuşmada, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde (İBB) 557 personelin terörle bağlantısı olduğunu, bunun 455’inin PKK ve KCK’dan, 102’sinin diğer örgüt mensubu olduğunu” söylemişti. Bu durumda, o personelin,  Valilik teklifi, bakan onayı ile belediyeden çıkarılması gerekirdi. Bunun yapılmadığını hatırlattığımızda, bakanlıktan şu açıklama geldi:

BAKANLIĞIN SAVUNMASI

“Bakanlık makamının 20 Aralık 2021 tarihli onayı ile özel teftiş başlatıldı. 8 kişilik heyet tarafından yürütülen özel teftiş 26 Ağustos 2022 tarihinde tamamlandı. Özel teftiş kapsamında yürütülen çalışmalar sırasında İBB, bağlı idareler ve belediye şirketlerinde terör örgütleriyle irtibatlı veya iltisaklı 1.668 kişinin çalıştığı tespit edildi. 505 kişinin kayıtlarının işe girişlerine engel teşkil edebileceği değerlendirildiğinden sorumlular hakkında Bakanlık makamının 6 Haziran 2022 tarihli onayı ile araştırma/ön inceleme başlatıldı. Bu kişilerin işe alım süreçlerinde sorumlulukları bulunan yetkililer hakkında düzenlenmiş tevdi raporu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na intikal ettirildi. İBB’de 6 Haziran 2022’de başlatılan soruşturma 6 Aralık 2022 tarihinde tamamlandı. Bu durumda, 31 Temmuz 2022 tarihi veya öncesinde yani soruşturma devam ederken Valilik veya İçişleri Bakanlığı’nca kamu görevinden çıkarmaya ilişkin bir işlem tesis edilmesine olanak bulunmamaktadır.”

NİÇİN GÖREVDE TUTTUNUZ?

İçişleri Bakanı, 9 Aralık 2021’de, İBB’de çalışan 455 personelin terör örgütlerinde kaydı olduğunu, bu kayıtları, milletvekillerine de verebileceğini açık/seçik/kesin olarak ifade etmişti. O zamana Bakan’ın şu soruyu cevaplandırması gerekiyor:

“Terör örgütü üyesi, irtibatı/iltisaklı olduğu tespit edilmiş  belediye personelinin bir gün bile gecikmeksizin kamu görevinden çıkarılması için gerekli işlemlere başlanılması, bu bağlamda  667 sayılı KHK ile getirilmiş 6749 ve 7333 sayılı yasalarla, OHAL kaldırılmasından sonra da 31 Temmuz 2022 tarihine kadar yürürlükte kalmış il valisinin teklifi ve İçişleri Bakanı’nın onayı ile bu tür personelin  görevlerine son verilebileceğine ilişkin düzenleme uyarınca işlemlere başlanılması, il komisyonunun kararı üzerine de Bakan tarafından görevlerine son verilmesi olanaklı iken bu yola niçin gidilmedi?”

VALİYE NİÇİN BİLDİRİLMEDİ?

21 Aralık 2021’de Bakan onayı ile başlatılmış özel teftiş sonucu İBB, bağlı idareler ve belediye şirketlerinde terör örgütleriyle irtibatlı veya iltisaklı 1.668 kişinin çalıştığı, bunlardan 505 kişinin kayıtlarının işe girişlerine engel olabileceğine ilişkin tespitlerde bulunulduğunu Bakan açıkladı.

Atamaya yetkili amirler hakkında 6 Haziran 2022 tarihinde Bakanlık makamından araştırma/ön inceleme onayı alındığı halde terör örgütü üyesi, irtibatlı/iltisaklı olduğu belirlenen belediye personelinin kamu görevlerinden çıkarılmaları için OHAL dönemindeki düzenlemelere göre durumları il valisi başkanlığındaki komisyona niçin bildirilmedi?

Atamaya yetkili amirlerin sorumluluklarının tespitine ağırlık verildiği anlaşılıyor. Tabii ki derin araştırma yapılmalı. Açıklamada, “Ön incelemenin sonuçlanmasının beklendiği”, bunun 6 Aralık 2022 tarihinde tamamlandığı belirtiliyor. Ama ne oldu? Zamanında o personel valilik ve bakan onayı ile belediyeden uzaklaştırılmadı, bu yetkiyi veren yasanın 31 Temmuz 2022’de süresi doldu. Hem alınmasında, çalıştırılmasında sakınca görülüyor, hem de bu kişiler görevden uzaklaştırılmıyor.

BİR GÜN BİLE TUTAMAZSINIZ

Oysa terörist olduğuna ilişkin yeterli bilgi/belgeye ulaşılmış ve dolaysıyla kamu görevinde bir gün bile tutulmaması gereken belediye personelinin görevine son verilmesi için bunları atayan amirlerin sorumlulukları/tecziye edilmelerine ilişkin ön incelemenin sonuçlanmasının beklenmesine gerek yok. Bunların birbirinden farklı işlemler olduğu Bakan’a anlatılmadı mı?

Haklarında inceleme yapılan personelin büyük bölümü belediye şirketleri çalışanları, belediye şirketlerinde çalışanlar “Kamu Personeli” olarak değerlendirilemez. Kamu personeli kavramı Devletin, genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli görevlerini gören memurları ve diğer kamu görevlilerini kapsar.

KİMLERİN YAPILIR?

Bu bağlamda belediye veya bağlı idarelerine ait özel hukuk tüzel kişisi olan şirketler; kamu hizmeti veriyor olsalar dahi, kamu kurum/kuruluşu olmadıkları için buralarda görev yapanlar, Anayasa 128 ve 657 DMK 4. maddelerine göre kamu görevlisi, dolayısıyla yaptıkları iş de kamu görevi olarak kabul edilmiyor.

Belirtilen nedenlerde şirket işçileri hakkında sadece Milli Güvenlik açısından stratejik tesis/projelerde veya gizlilik dereceli yerlerde çalıştırılmaları halinde haklarında güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırılması yapılabiliyor.

Yasaları konuyu bilenlerle birlikte incelediğimizde tablo böyle. Ama, amaç İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve diğerlerini görevden almaksa, o zaman durum farklı.