“Rusya ile Polonya arasındaki sınırda yer alan küçük bir kasaba vardı; hiç kimse, hiçbir zaman nereye bağlı olduğundan emin olamazdı. Günün birinde resmi antlaşma imzalandı, çok geçmeden haritacılar gelip sınırı çizdi.

Köylülerden bazıları, yakındaki tepede, ekipmanlarını koydukları yerde yanlarına yaklaştı.

-Şimdi neredeyiz, Rusya’da mı Polonya’da mı?

-Yaptığımız hesaplara göre köyünüz şu anda sınırdan Polonya’ya doğru otuz yedi metre içerden başlıyor.

Köylüler hemen sevinçle dans etmeye başladı.

-‘Neden’ diye sordu haritacılar, ‘Ne fark edecek ki?’

Köylüler, ‘Anlamıyor musunuz bu ne demek?’ diye yanıt verdiler: ‘Artık o korkunç Rusya kışlarına katlanmak zorunda kalmayacağız!”

Yüzünüzde tebessüme sebep bu anıyı, yaşanan çok acı bir olay nedeniyle anımsadım: Bucha katliamı...

Otuz bin kişilik küçük şehirde sivil giyimli 280 kişinin öldürüldüğü toplu kıyım...

Bucha, aynı ismi taşıyan nehir kenarına 1898’de küçük bir tren istasyonunun inşa edilmesiyle ortaya çıkan yerleşim yeri...

Sınırı, bugün Ukrayna veya Rusya içinde kalsa da Bucha halkı hiçbir zaman Polonya köylüleri gibi naif anımsamayacak ayrılığı...

Dünya da ikiye bölündü; Bucha toplu kıyımını kim yaptı?

Savaşta her daim ilk kayıp, gerçeklerdir...

BİRİNCİ: UZAK ARA ABD


Fransız filozof Jean Paul Sartre’ın sözüdür: -“Savaşı zenginler çıkarır, yoksullar ölür.”

Bucha katliamını konuşuyoruz.

Ukrayna-Rusya Savaşı’nı tartışıyoruz.

Savaşın niçin çıktığını/ yoksulların neden öldüğünü unutuyoruz!

ABD’nin Ukrayna’ya sözler/vaatler vererek kandırdığını unutuyoruz!

Bizlere her daim asıl gerçekleri unutturuyorlar!

Batı kaynaklarını referans göstereyim

Stockholm merkezli Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü/SIPRI, 1966 yılından beri askeri harcamalar ve silah ticareti ile veriler yayınlıyor.

Son raporunu 14 Mart 2022’de resmi sitesinde yayınladı:

- Uluslararası büyük silah transferlerinde, 2012-16 ve 2017-21 yılları arasında hafif düşüş görüldü; yüzde -4.6.

- Bununla birlikte, ABD ve Fransa’nın ihracatı, Avrupa (yüzde +19), Doğu Asya (yüzde +20) ve Okyanusya (yüzde +59) önemli ölçüde arttı...

- ABD, silah ihracatını 2012-16 ve 2017-21 arasında yüzde 14 artırarak, küresel payını yüzde 32’den yüzde 39’a çıkardı.

- Ortadoğu, ABD silah transferlerinin yüzde 43’ünü oluşturuyor. Dünyanın en büyük ikinci silah ithalatçısı olan Suudi Arabistan’ın silah alımı 2012-16 ve 2017-21 arasında yüzde 27 arttı. Katar’ın silah alımı yüzde 227 artarak, en büyük 22’nci silah ithalatçısından 6’ncı en büyük silah ithalatçısı konumuna yükseldi. (Birkaç yıl önce çıkarılan yapay Katar krizini hatırlıyorsunuz değil mi?)

Mısır’ın silah ithalatı, 2012-16 ve 2017-21 arasında yüzde 73 artarak dünyanın en büyük üçüncü silah ithalatçısı oldu...

Devam edeyim:

2 TRİLYON DOLAR


SIPRI raporu diyor ki:

-Dünya bölgeleri arasında silah ithalatında en büyük artış Avrupa’da yaşandı. 2017-21’de Avrupa devletlerinin büyük silah ithalatı 2012-16’dakinden yüzde 19 daha yüksek oldu. Bu küresel silah transferlerinin yüzde 13’ünü oluşturdu.

-Avrupa’nın en büyük silah ithalatçıları İngiltere, Norveç ve Hollanda...

-Diğer Avrupa devletlerinin de yakın zamanda büyük silahlar, özellikle de ABD’den savaş uçakları için büyük siparişler vermiş olmaları nedeniyle, önümüzdeki on yılda silah ithalatlarını önemli ölçüde artırmaları bekleniyor...

Niye Avrupa çok silah almaya başladı?

SIPRI Kıdemli Araştırmacısı Pieter D. Wezeman, “Çoğu Avrupa devleti ile Rusya arasındaki ilişkilerde yaşanan ciddi bozulma, özellikle tüm ihtiyaçlarını ulusal silah endüstrileri aracılığıyla karşılayamayan devletler için, Avrupa silah ithalatındaki büyümenin önemli bir itici gücü oldu” dedi.

Siyasi krizleri kim çıkarıyor; ABD! Niye olduğu belli değil mi? Sadece pandemi olmasına rağmen 2020’de dünyada silaha harcanan para 2 trilyon dolar oldu.

ABD, ısrarla niye savaş kışkırtıcısı anlıyor musunuz?

Bucha katliamının özellikle Batı televizyonlarında döne döne yayınlanmasının sebebini anlıyor musunuz: Korku yaratmak!

Açıkça yazdı SIPRI:

-“Ukrayna’dan Etiyopya’ya silah transferlerinin devam etmesi, silahlı çatışmaların etkilerine maruz kalan siviller için tehlike ve savaşan taraflar için barışın önünde engel teşkil ediyor.”

Söyler misiniz bana; Bucha katliamını kim yaptı?