PTT çalışanları sendikalı oldukları için Kod 19 ile hırsız, tacizci damgası yiyip kapı önüne konuldu. Günlerce eylem yaptılar. İçlerinden biri şunu dedi: “Kanser hastasıyım. İlaçlarımı bile alamıyorum. Bizi ortada bırakanlara hakkımı helal etmiyorum.”

Sokağa çıkabilen, insanların arasına karışabilen vekiller durumu Meclis’te şöyle özetledi: “Bilesiniz, vatandaş iktidara hakkını helal etmiyor!”

İktidara yakın Hak-İş Başkanı Mahmut Arslan bile dayanamayıp, “Bizim on yılı aşkın süredir verdiğimiz mücadele son dakika eklenen bir düzenleme ile yok sayıldı. Hakkımızı helal etmiyoruz” dedi.

Tarım kredi kooperatiflerine olan borçları nedeniyle traktörlerine, ekipmanlarına ve tarlalarına haciz konulan çiftçiler Tarım Orman Bakanlığı önünde toplanıp şöyle bağırdı: “Bizi bu hallere düşürenlere hakkımızı helal etmiyoruz!”

Sokak röportajında genç bir kadın, “Büyükler ülkenin kaymağını yediler. Ben bir vatandaş olarak hakkımı helal etmiyorum. Öbür tarafa kalsın istemiyorum” dedi.

Bir başka yurttaş şunu dedi: “Yıllarca AK Partiye oy verdim. Ama artık çocuğum o partiye oy verse hakkımı helal etmem!”

100 bin üyeli Türkiye Kamu-Sen Genel merkezi binasına dev bir pankart asıldı. Üzerinde, “Hakkımızı helal etmiyoruz” yazıyordu.

Türkiye Emekliler Derneği, “TÜİK’in açıkladığı enflasyon verileri ile maaşlara zam yaptınız. Reva görenlere hakkımızı helal etmiyoruz” dedi.

Bir yıl önce alt alta sıralayıp, sonunda da şöyle demişim bu köşede: “Bunca yıldır gazetecilik yapıyorum, böylesine hakkımı helal etmiyorum dönemi görmedim!”

***

Memleketimizde düzelen bir şey görmek mümkün değil. Tersine bozulanlar laçkalaşır! Yine böyle oldu. Hakkımı helal etmiyorum dönemi bitti! Allah belanızı versin dönemi başladı!

Karadeniz’de sel oldu insanlarımız can verdi. Milletvekilleri bölgeye gitti felaketi yaşayanlardan biri şöyle dedi: “İşte bakın televizyonlardan söylüyorum! Bu HES’leri yapanların Allah belasını versin!”

Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş Meclis’te konuştu, “Türkiye’de milyonlarca insan yiyecek ekmek bulamazken halkın parası ile vur patlasın çal oynasın iftar yemeği düzenleyenlere halkımız, ‘Allah belanızı versin, gözünüze dizinize dursun, boğazınızda kalsın’ diyor” dedi.

Allah Hepsinin Belasını Versin Partisi bile kuruldu memlekette!

Onun belgeli, kanıtlı anlattıklarının yüzde biri normal bir ülkede anlatılsa yer yerinden oynar, hükümetler düşerdi. Bizde, adı geçenler havaya bakıp ıslık çaldı iktidardakiler ise suç bastırdı sadece!

İşte o isim Sedat Peker, baktı anlat anlat kara bir deliğe gidiyor skandallar. Memleketten ‘Allah belanızı versin’ konulu fotoğraflı bir tweeti retweetledi bu defa!

Aslında İhlas Haber Ajansı’nın haberiydi. İstanbul Esenyurt’tan geliyordu. 10 kişinin ekmek yediği dükkanını zamlar, elektrik, doğalgaz faturaları yüzünden kapatmak zorunda kalan bir kebapçı çok öfkeliydi. Ne yapsam içim azıcık soğur diye düşündü. Aklına pankart açmak geldi! Pankarta nal gibi şu iyi dileklerini yazdırdı:

“ARTIK BIKTIK KAPATIYORUZ... DÜKKANIMIZA ORTAK OLDULAR... 44 BİN LİRA FATURA MI OLUR? HIRSIZ VAR... ALLAH BELANIZI VERSİN!”

Peker bu paylaşımıyla bir tripot, bir kamera kurmadan, az lafla şunu demeye getiriyordu... Tek başıma bozuk düzenin tekerine çomak sokamadım. Fakat, canı yanan bu milletten korkun!

Bugüne kadar söylenenler bir kulağınızdan girip diğerinden çıktı, takdir sizin ama; şu çıldıran Türkler’in başlattığı yeni dönem önceki dönemlere hiç benzemiyor.