Hatay'ın Samandağ ilçesinde depremden 90 saat sonra enkazdan çıkarılan 10 günlük Yağız Ulaş bebeğin annesi, İngiliz kamu yayın kuruluşu BBC'ye, enkaz altında bebeğiyle geçirdiği korku ve endişe dolu saatleri anlattı.

BBC Türkçe'nin aktardığı habere göre, anne Necla Camuz, 27 Ocak’ta dünyaya gelen ikinci oğlu Yağız ile beraber enkazdan sağ çıkabileceğine inanmıyordu ama bebeği ona umut verdi.

Deprem sırasında bebeğini emzirdiğini anlatan Necla Camuz, Samandağ’da beş katlı modern bir apartmanın ikinci katında yaşadığını belirterek “Güzel bir binaydı” dedi. Camuz, deprem anını şu sözlerle anlattı:

“Deprem başladığında, diğer odadaki eşimin yanına gitmek istedim, o da bana doğru gelmek istemişti. Ama diğer oğlumla beraber bana doğru gelmeye çalışırken, gardırop üzerlerine düştü ve hareket etmeleri imkansız hale geldi. Deprem şiddetlendikçe duvar yıkıldı, oda sallanıyordu ve bina konum değiştiriyordu. Durduğunda bir kat aşağı çöktüğümüzü fark etmedim. Onlara seslendim ama yanıt yoktu.”



GARDIROP HAYATLARINI KURTARDI

33 yaşındaki Necla kendisini, bebeği kollarındayken yatar halde buldu. Yanına düşen gardırop, büyük bir beton parçasının üzerlerine yıkılıp, onları ezmesini engelleyerek hayatlarını kurtarmıştı.

Necla ve bebeği, neredeyse dört gün bu pozisyonda kaldı. Zifiri karanlıkta Yağız’ın hala nefes aldığını fark ettiğinde rahatladığını anlatan genç anne, başta toz yüzünden nefes almakta zorlandığını ama sonra tozun geçtiğini, enkazın altında üşümediğini söyledi.

Beton ve enkaz yığınından başka bir şey hissedemediğini ve hareket edemediğini anlatan Necla, uzaktan sesler duyabildiğini ve yardım için bağırdığını, bu işe yaramayınca yakınındaki küçük moloz parçalarını alıp daha çok ses çıkarmasını umarak gardıroba vurduğunu belirterek "Yine kimse yanıt vermedi. Dehşete kapıldım” diye konuştu.

Enkaz yığınının altında tüm zaman algısını kaybeden Necla, bebeğini sıkıştığı o küçük alanda emzirmeyi başardığını, erişebileceği hiç gıda ve su olmadığı için kendi sütünü içmeye çalıştığını ama başaramadığını ifade etti.



UYANDIKÇA BEBEĞİNİ EMZİRDİ

Dışarıdaki sesler daha da yakınlaşana dek sessiz kalıp, enerjisini harcamamaya karar veren genç kadın, sürekli ailesini, göğsündeki bebeğini ve enkazın bir yerinde kaybettiği eşini ve oğlunu düşündü.

Necla, enkazdan çıkabileceğini düşünmüyordu ama Yağız’ın varlığı ona umut etmek için bir neden vermişti. Yağız çoğunlukla uyudu ve ağlayarak uyandığında, sakinleşene kadar Necla sessizce bebeğini emzirdi.

Enkaz altında 90 saatten fazla geçirdikten sonra Necla köpek havlamalarını duydu. Rüya görüp görmediğini düşündü. Havlamaların peşinden, sesler gelmeye başladı.

O Yağız’ı kollarında tutarken, kurtarma görevlileri dikkatle kazmaya başladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi’nden kurtarma ekibi, depremden 90 dakika sonra Necla ve bebeğini enkaz altından çıkarmayı başardı.

Yağız ve annesinin kurtarılışını, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Twitter hesabından paylaşmıştı.

Necla, Yağız’ı kurtarma görevlilerine teslim ettikten sonra, büyük bir kalabalığın arasından sedyeyle taşındı. Ambulansa götürülürken, diğer oğlunun da kurtarılıp kurtarılamadığını öğrenmeye çalıştı.

EŞİ VE DİĞER OĞLU HASTANEDE

Necla hastaneye ulaştığında, aile üyeleri tarafından karşılandı. Ona altı yıllık eşi İrfan ve üç yaşındaki oğlu Yiğit Kerim’in de enkazın altından sağ çıkartıldığını söylediler. Camuz ailesi, en nihayetinde telefonla da olsa birleştiler.

Ama bacaklarındaki ve ayaklarındaki ağır yaralanmalar nedeniyle Adana’daki bir hastaneye götürülmüşlerdi. Necla ve Yağız’da ciddi herhangi bir yaralanma yoktu. 24 saat gözlem altında tutulup taburcu edildiler.

Necla’nın artık geri döneceği bir evi yok. Ancak ailesinden biri onu, tahta ve brandadan derme çatma yapılmış mavi bir çadıra götürdü. Hepsi evlerini kaybetmiş toplam 13 kişiler.

Necla yaşadıklarıyla baş etmeye çalışıyor ve hayatını Yağız’a borçlu olduğunu söylüyor. “Bebeğim bununla başa çıkacak kadar güçlü olmasaydı, ben de olamazdım” diyor.

Oğlu için hayali, bir daha asla böyle deneyimler yaşamaması. “Oğlumun hiç birini hatırlamayacak olmasına memnunum” diyor.