Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıkıma yol açtığı Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesine bağlı Harmanlı köyü, “kimsesiz köy” haline geldi.

"O GÜN SABAH OLMADI"

Köydeki evlerin çoğu ya yıkılmış ya da oturulamayacak halde. Harmanlı köyünde yaşayan ve depremde ağabeyini kaybettiğini söyleyen Kadir Diri, şunları söyledi:

*İlk depremde yıkıldı. Evimizdeydik. Yiyecek ekmeğimiz varmış, Allah bizi korudu. Köy kalmadı. Kendi çabamızla, 4-5 kişiydik burada, kış ayları olduğu için. Üçte ikisi dışarılarda.

"BAĞIRARAK ÖLDÜ"

*Ellerimizle, kazma falan yok. O gün kar, fırtına… Sabah olmadı. Niye olmadı? İnsanların her biri bir yerden bağırıyor; ‘beni kurtarın.’ Sabah olmadı. O an anlatamam, o an ancak yaşanır. Yaşayacaksın ki bileceksin.

*Ulaşabildiğimize ulaştık, çıkarabildiğimizi çıkardık. Kurtaramadığımız oldu… Bir arkadaşımın anlattığına göre, vardığında hanımı ölmüştü. Bağırarak gitti, öldü.

"YOLLARA KAYALAR DÜŞTÜ"

Arama-kurtarma ekibinin ilk gün gelmediğini belirten Diri, “İlk gün görmedik. Yollar yarım metre aşağı inmiş. Kayalar düştü. Her yer kapalı. Devlet buna ne yapsın. 11 tane il var. Buraya sıra gelene kadar, akşam olur. Kendi yapabildiğimiz kadarını yaptık” dedi.

"41 CENAZE ÇIKARDIK"

Harmanlı köylüsü depremin ardından yaraları da hem kendi imkanları hem de başka şehirde yaşayan köylülerinin yardımları ile sarıyor.

Çadırın daha 4 gün önce geldiğini söyleyen köylülerin en büyük sorunu soğuk, barınacak yer, tuvalet ve banyo…

Harmanlı köylüsü Cuma Oğuz, kendi imkanları ile yaptıkları çadırı göstererek, “Bu sobayı yakmadığımız zaman titriyoruz. Hasta olacağız. Depremin ikinci, üçüncü günü burada 13 kişi kaldık. Yine 8-10 kişi kalıyoruz. Gece yan yana oturuyoruz, uykusu gelen sıra ile yatıyor. Biri sobayı yakıyor. Odun getiriyor, sağdan soldan. Onun uykusu geldiği zaman o yatıyor” dedi.

Enkazdan kendi imkanları ile çıktıklarını aktaran Oğuz, “Tam biz çıktık, biz çıktıktan sonra çöktü. Şükür yakınımız yoktu. Yıkılan evlerden 41 cenaze çıkardık. 300 hane olan yer, yerle bir oldu. Yazın olsaydı, 200’ü geçerdi cenaze” dedi.

“KİMSESİZİZ”

Oğuz, arama- kurtarma ekipleri ile ilgili “Yollar berbattı. Gelenler 2 gün sonra geldi. Biz burada cenazeleri kendi imkanlarımız ile çıkardık. Hiçbir tane; devletten, siyasi partiden bir tanesi gelip yardım etmedi buraya. İnternete atmışlar, ‘kimsesiz köy’ diye. Kimsesiziz, kimimiz var bizim” diye konuştu.

"DEPREMDEN BU YANA BANYO YAPMADIK"

Mustafa Kemal Temel ise banyo ve tuvaletlerinin olmadığını ve yıkılan enkaza tuvaletlerini yapmak zorunda kaldıklarını dile getirerek, depremden bu yana banyo yapmadıklarını söyledi. Tuvalet yerlerini de gösteren depremzede, “Altımızdan yağmur yağsa su çıkar. Yaşadığımız yeri görüyorsun. Eskiden burası besi yeriydi” dedi.

"ARKADAŞLARIMIZ BİZE ELLERİNİ UZATTI"

Oğuz, zengin köylüleri olmasa kendilerinin daha çok mağdur durumda kalacaklarını aktararak, “Gurur duyuyoruz, bizleri yalnız bırakmadılar. Hepsi için çok teşekkür ediyoruz. Buraya gelen yardımın 10’da 8’ini Harmanlı vatandaşı gönderdi. Mersin, İstanbul, Ankara’dan arkadaşlarımız bize elini uzattı” diye yardımları anlattı.

"EVLERİMİZ BİR AN ÖNCE YAPILSIN"

Semiha Oğuz ise sobanın üzerinde yemek yaptığını ve bu yemekten 10’un üzerinde kişinin yediğini dile getirerek, “Hem ısınıyorlar burada hem de üzerine yemeğimizi koyuyoruz, pişiyor. Suyumuz bol, hazır getirmişler. Onlardan kullanıyoruz… Talebimiz evimizin bir an önce yapılması. Evsizlik çok zor. Düşünün halimizi. Bir an önce evlerimizin yapılması, bir an önce evlerimize girmemiz” dedi. (ANKA)