Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın miting alanında gösterdiği, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nu PKK terör örgütü ile ilişkili gösteren montaj video için dün savcılığa suç duyurusunda bulunan Oktay Avcu, aynı gün gözaltına alındı. 59 yaşındaki Oktay Avcu, geceyi Mersin Emniyet Müdürlüğü nezaretinde geçirdi.

Ekonomik güçlükler nedeniyle iş yerini kapatmak zorunda kalan Avcu, emniyette verdiği ifadede, “Bir yurttaş olarak suçların korunmasını, kollanmasını ve sahiplenilmesini istemiyorum. Yargımızdan adil ve mağdurdan yana olmalarını bekliyorum. Hakaret suçlamasını kabul etmiyorum. Cumhurbaşkanımız da konumuzun dışındadır. Mevcut hükümetin icraatlarına karşı bu dilekçeyi vermek istedim. Belgeler de ektedir. Bu benim yurttaşlık ve insanlık görevimdir. Bu görevi yerine getirdim. Söyleyeceklerim bundan ibarettir” dedi.

500 BİN TL KREDİ İSTEDİM VERMEDİLER

Geceyi nezarette geçirdikten sonra hakkında ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret etmek’ suçundan işlem yapılan Oktay Avcu, Güvenlik Şube ekibince sabah saatlerinde adliyeye getirildi. Suçlama ile ilgili nöbetçi savcıya çıkartılan Avcu, tutuklanması istemiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi.

Mahkemede polis ve savcılıkta verdiğini ifadesini tekrar eden Avcu, “Ben mağdur olduğum için AKP Genel Başkanı hakkında suç duyurusunda bulundum. Dilekçemde Cumhurbaşkanı ifadesi geçmemektedir. Suç duyurusunda bulunmamın suç olduğunu bilmiyordum. Bir süre önce 500 bin TL faizsiz kredi verileceğini duyunca, alıp iş kurmak üzere bankaya başvurdum, ancak kredi vermediler. Mağdurum tutuksuz yargılanmak isterim” diye konuştu.



EV HAPSİ KARARI VERİLDİ

Hakaret suçlamasını kabul etmeyen Avcu, 4’üncü Sulh Ceza Hakimliği'nce ev hapsi kararı ile serbest bırakıldı. Avcu, serbest bırakıldıktan sonra adliye çıkışında konuştu. Oktay Avcu şunları söyledi:
“Ben AKP Genel Başkanını şikâyet için başvurduğum savcılık makamından zanlı ve suçlu olarak ayrıldım. Şu anda ev hapsi kararı verildi. Bu cezayı hak etmediğimi düşünüyorum. Ben suçsuz, mağdur ve mahsunum. Üst mahkemeye itirazda bulunacağım. Şikayetçi olarak girdiğim savcılıktan sanık olarak çıktım. Kelepçe ile cezalandırılmam adil, insani ve vicdani değildir. Bu durum Türkiye’nin geldiği son noktadır. 21 yıl sonra Türkiye’nin özgürlük, hukuk ve demokrasi anlayışı bu duruma gelmiş. Şu anda emekli maaşı 7 bin 500 TL ile açlık sınırının altında iken en büyük beka sorunu budur, en büyük beka budur diyorum. En büyük milliyetçilik budur diyorum. Emekli maaşını 15 bin TL yapıp açlık sınırının altında tutmamaktır diyorum. Ülkenin sorunu beka sorunu ve milliyetçilik sorunu değildir. Ülkenin sorunu açlık, işsizlik sorunu ve geleceksizlik sorunudur.”