Niğde’nin Bor ilçesindeki çocukluktan valiliğe, bakanlığa, başbakan vekilliğine uzanan bir yaşam hikayesi. Siyaset ve devlet adamı Akın Gönen, Türkiye’nin sorunları ve çözüm önerilerini Prof. Dr. İbrahim Kaya’ya anlattı. Gönen’in aktardıkları ile bir kitap yazıldı, “Umutluyum” adı verildi.

Gönen kaymakamken, bazı köylerde kız çocuklarının nüfusa kaydedilmediğini fark etti. Kızların eğitimde desteklenmesi için çalışmalar yaptı. Siyasete girdiğinde Çocuk Esirgeme Kurumu’ndaki çocukların 18 yaşını doldurduklarında devlet tarafından istihdam edilmesine dair kanun teklifi hazırlayıp Meclis’e sunan ve yasalaşmasını sağlayan Akın Gönen bugün de sosyal çalışmaların içinde.

SINAVDA AYRIM YAPILMAZDI

Son dönemde kamuya girişte “Mülakat” adı altında haksızlıklar yapılıyor. Kaymakamlık sınavına 1967’de giren Akın Gönen, o dönem yaşadıklarını şöyle anlatıyor:

“Mezun olduktan sonra bir gazetede maiyet memurluğu, yani kaymakamlık ilanı gördüm. Hemen başvurdum. Sınav için Ankara’ya gittim. Son derece dürüst yapılan bir sınav sonucuna göre mesleğime başladım. Liyakatin ve fırsat eşitliğinin işlediği dönemdi. Sınavda başarılı oldum. Sınavı kazanan elli arkadaştık. Tabii sınava girenler farklı görüşlerden kişilerdi ve inanın ki kazananların içinde her görüşten kişi vardı. Yani sınav doğru şekilde yapıldı, kimin ne düşündüğüne bakılmadı. İşi ehline verme prensibi uygulandı. Zaten o sınavı kazanan kişiler ileride ülke için önemli valiler veya üst görevliler olacaktı.”

LİYAKAT SİSTEMİ İŞLİYORDU

Akın Gönen, kimseden destek almadan sınavda başarılı olmuştu. Bu durumu, “Cumhuriyet var olsun. Cumhuriyetin kurucuları nur içinde yatsınlar. Cumhuriyetin liyakat sistemi işliyordu” diyor. Kaymakamlık günleriyle ilgili bir anısını anlatıyor:

“Toplumun yaşadığı bütün sorunların ilk muhatabı taşradaki kaymakamdır. Bir bakıma acil servisteki görevli doktor misalidir kaymakam. Yani kaymakam olarak sorun ilk sizin önünüze gelir. 1975’de Beşiri kaymakamıydım. Gittiğim köy okulunda sınıfta bir kız öğrencinin bile bulunmadığını gördüm. İlçe Milli Eğitim Müdürü’nü çağırdım. Bir açıklama bekliyorum tabii. Müdür Bey, ‘Kaymakam Bey burada böyle. Bazı köylerde kız çocukları okula gitmez’ dedi. Kanuna göre herkesin temel eğitim almak zorunda olduğunu söylediğimde müdür, ‘Kaymakam Bey kız çocukları nüfusta var olsa o zaman kanuni işlem yapılır. Ama nüfusa kayıtlı değiller ki’ demez mi! Araştırdım ve müdürün söyledikleri hakikaten doğru. Hemen valilik makamına bir yazı yazdım. Kız çocuklarının eğitimden mahrum kaldığını belirttim. Ama bugün de bu sorun hâlâ devam ediyor.”

1991-93 yılları arasında Devlet Bakanlığı yapan Akın Gönen, Türkiye’nin en çok konuştuğu konularla ilgili görüşlerini anlattı.

Sanki bar kapısı


Akın Gönen değişik illerde valilik yaptı. Sonra kendisini Anavatan Partisi’nden Niğde milletvekili olarak buldu. Turgut Özal döneminde hükümet sözcülüğü görevini de yürüttü. Gönen, Türkiye’nin çok partili siyasal hayata şok şekilde geçtiğini, siyasal partiler yapılanmasında lider-merkezlilik probleminin çok önemli olduğuna dikkat çekiyor. Gönen, ülkemizde yaşanan bazı olumsuzları örneklerle anlatıyor, yine de “Moralimizi bozmayalım” diyor. Gönen şöyle devam ediyor:

“Coğrafyamız çok hassas. Köprü değil de kapı Türkiye… Filmlerdeki bar kapısı gibi… Her yerden giren ve çıkan var ülkeye... FETÖ olayında da ülkenin her sınırından kaçanlar oldu. Kevgir gibi ülkemiz maalesef… İsveç’ten, Amerika’dan FETÖ üyelerini istiyoruz. Türkiye’nin güvenlik sorunu gittikçe büyüyor. Hele hele mültecilerin yerleşmesinden sonra sorun çok daha büyüdü maalesef. Mültecilerin bir kısmı da vatandaş oldu, oluyor.

BEN UMUTLUYUM

Ben Türk halkının ileri görüşlü olduğunu, en zor zamanlarda bile halkın doğruyu bulduğunu çoğu kez gördüm. Problemleri doğru teşhis eden bir akıl gelirse çözüm olur. Siyaset her şeye kadirdir. Yeter ki devlet aklı kullanılsın. Umutluyum, çünkü insanlara güveniyorum. Halkın aklına ve sezgisine güveniyorum.”