Geçen gün TRT 3 Radyo’yu dinlerken haber bültenine denk geldim: “AKP Sözcüsü Ömer Çelik, ‘Altılı Koalisyon’un...”

Sonra diğer haberlere baktım ve hep “Altılı Koalisyon” tanımı yapıldığını duydum. Cumhur İttifakı’nın yayın organları diyor ki:

“Biz parlamenter sisteme dönüşü savunmuyoruz. Bu nedenden dolayı da AKP, MHP, HÜDA PAR, Yeniden Refah ve BBP’nin birlikteliği ‘beka’ ittifakı!”

Evet... Doğru; koalisyon hükümeti, parlamenter sistemde birden çok siyasi partiden oluşuyor. Ama biliyoruz ya da farkındayız; Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu yüzde 50 artı 1 sisteminden mutlu değil. Neden “mutlu olsun”? İki hafta önce bakanlarına talimat verdi ve “canlı yayınlara çıkın” dedi AKP Genel Başkanı.

Son iki haftaya bakın, Murat Kurum, Mevlüt Çavuşoğlu, Nureddin Nebati, Süleyman Soylu hatta Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın hep canlı yayınlara katıldı.

Neden mi? Çünkü; seçim bugün aslanın midesinde. Yüzde 50+1’e ulaşması lazım ve bütün kozlarını sahaya sürüyor. Bakanlarının yayınlardaki performansından memnun mu?

Bu da tartışmalı.

Şu hatırlatmayı yapmakta fayda var:

Bugün seçimi “milliler ve gayrı milliler” olarak adlandıran Cumhur İttifakı’nın bu çizgisinin nerede şekillendiğini irdeleyelim.

Sistemin bu şekilde devam etmesi konusunda Beştepe içindeki en kararlı kanat Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu (HPK).

Çünkü... Yüzde 50+1 başta olmak üzere bu sistemin oluşmasını sağladılar. HPK’nın 8 Mayıs 2020’de yaptığı açıklamaya bakalım.

“İki turlu ve yüzde elliden fazla oyla cumhurbaşkanının seçildiği sisteme karşı çıkmak ve bu oy oranını azaltmayı istemenin” ne anlama geldiğini kurul şu argümanlarla eleştiriyor:

“Türkiye toplumunun sosyolojik istikrarının bozulmasına ve milli birliğin sosyal temelinin zayıflamasına... Siyasi krizler doğmasına... Çok parçalı tercihlere zorlanarak halkın gücünün azaltılmasına sebebiyet verir. Böyle bir talebin aslında sadece belli siyasi mecraların siyasi elitlerinin ve çeşitli dar çıkar odaklarının işine yarayacağı, buna geçişin Türkiye karşıtı güçlerin hükümet üzerinden ülke aleyhine operasyon yapacağı uygun ortamlar oluşturacağı çok net bir şekilde ortaya çıkar.”

Ancak... Bu bayramda konuştuğum muhafazakar cenahın ve Türk siyasetinin önemli isimleri, “Yüzde 50 artı 1’in geldiği yer, partilerin kimliklerini kaybetmeleridir” değerlendirmesini yaptı.

Haksızlar mı? Değiller!

Bahçeli’yi de unutmayalım


Bu arada 4 Mayıs 2021 tarihini de hafızamızdan silmeyelim.

Neden mi? 14 Mayıs sonrası çok konuşulacak... Daha önce yazdım ama seçim yaklaştı ve tarihe not düşmek gerekiyor!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yıldönümünde yeni anayasa” vizyonuyla 100 maddelik anayasa önerisi hazırladıklarını açıklamıştı. Bahçeli’nin sistemle ilgili ‘eleştirileri’ arada kaynadı!

MHP’nin önerisine göre:

Yürütme organı “Başkan” ve “İdare” şeklinde iki başlık altında düzenleniyor. Başkanlık Sistemi, yeni anayasa bütünlüğü içinde “kurumsal yapıya” kavuşturularak, Cumhurbaşkanı ile birlikte iki Cumhurbaşkanı Yardımcısının seçilmesi öngörülüyor. Başkanlık kabinesi anayasal statüye dahil edilirken, Başkanlık Hükümet Programı’nın Meclise sunulması yöntemi getiriliyor. Başkanlık kararnameleri ile kanunların yetki alanları çatışmayacak şekilde düzenleniyor.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM), yüz yıl önce kuruluş felsefesinde var olan “Milli birliği sağlama” misyonunu güçlendirme amacıyla TBMM Başkanı’na “tarafsız konumuyla” milli uzlaşmanın sağlanmasında ve siyasi krizlerin çözümünde arabuluculuk işlevi yükleniyor.

TBMM’nin yetkileri; kanun yapımında, anlaşmaların onaylanmasında ve sona erdirilmesinde, bütçenin kabul edilmesinde, anayasal kurum ve kuruluşlara üye seçmede, meclis soruşturması açılmasında güçlendiriliyor.

Bence 14 Mayıs sonrasında Cumhur da Millet de sistem konusunda uzlaşıya yol alacak. Bunu göreceğiz.

Pervin Buldan’ın talimatı


HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan dedi ki: “Yeşil Sol Parti dışında atacağınız her oy AKP’nin işine yarar. Bu böyle bilinsin, böyle algılansın. İttifak içerisinde başka partilere verilen oylar ittifaka yazılmaz. Her partinin kendi hanesine yazılır. (23 Nisan 2023/Kadıköy)”

HDP’li Buldan açıkça “Türkiye İşçi Partisi’ne oy vermeyin” talimatı verdi! Kime? Halka! Şapkasını önüne koyup düşünmesi gereken Türkiye’nin vatanserleri, sosyalistleri... Cengiz Çandar, “HDP’deki solcular dekorasyon” der, Buldan “ayar vermeye” çalışır. Mücadelesine herkesin gıptayla baktığı TİP lideri Erkan Baş’tan bir açıklama gelirse, köşem onun!