“Elimizde PKK’ya yardım eden Kürt iş adamlarının listesi var. Listede 60 kadar isim bulunuyor. Devlet PKK’yla olduğu gibi, PKK’ya mali destek sağlayanlarla da her biçimde mücadele edecektir...”

★★★

Dönemin Doğru Yol Partisi (DYP) Genel Başkanı Tansu Çiller, Başbakanlık koltuğuna oturduktan yaklaşık 4 ay sonra, 4 Kasım 1993’te bu açıklamayı yaptı.

Bu açıklamadan sonraki 2 yılda, 19 Kürt iş adamı, o dönem “faili meçhul” olarak anılan cinayetlerle infaz edildi.

★★★

Çiller “Kürt iş adamları listesi” açıklamasını yaptığında İçişleri Bakanı Nahit Menteşe idi. Sonradan adı faili meçhul cinayetlerle birlikte anılacak olan Mehmet Ağar ise bu açıklamadan 3 ay önce Emniyet Genel Müdürlüğü’ne getirilmişti. Ağar, Genel Müdürlük bünyesinde Özel Harekat Dairesi Başkanlığı’nı oluşturdu. İbrahim Şahin’i başkan yaptı, eğitim için de Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan (MİT) emekli Yarbay Korkut Eken’i görevlendirdi.

★★★

Çiller’in listeyi açıklamasından 2 ay sonra, 14 Ocak 1994’te, bir dönem uyuşturucu kaçakçılığıyla suçlanan Kürt iş adamı Behçet Cantürk ve şoförü Recep Kuzucu kaçırıldı. İkisinin de cesetleri Sapanca’da bulundu.

★★★

Cantürk’ün avukatlarından Yusuf Ziya Ekinci ise 24 Şubat 1994’te Ankara’da öldürüldü.

★★★

Listedeki isimlerin infazları sürüyordu. Nitekim Diyarbakırlı oto galerisi sahibi Fevzi Aslan ve yeğeni Salih Aslan, Mart 1994’te İstanbul’da, polis olduğunu söyleyen silahlı kişilerce işyerlerinden alınıp götürüldü. Olaydan birkaç gün sonra, 28 Mart’ta aileleri aranarak Hendek-Sakarya otoyolu kenarında iki ceset bulunduğu söylendi. Aileler cesetleri teşhis ederek Fevzi ve Salih Aslan’a ait olduğunu doğruladı.

★★★

Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Müfettişlerinden, oyuncu ve yönetmen Yılmaz Erdoğan’ın amcası olan Namık Erdoğan, Mayıs 1994’te Ankara’da kaçırıldı. Cesedi birkaç gün sonra Kırıkkale yakınlarında bulundu.

★★★

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın eşi Savaş Buldan, Hakkarili Hacı Karay ve Diyarbakırlı iş insanı Adnan Yıldırım’la birlikte 2 Haziran 1994’te İstanbul’, Yeşilyurt’ta Çınar Oteli Casinosu’ndan çıkışlarında, aralarında bir de sivilin olduğu 7-8 kişilik polis ekibince alıkondu. İddiaya göre Buldan’ın aracında 300 bin dolar vardı. Kaçırılanların cesetleri 2 gün sonra Bolu’da bulundu. Otopsi raporlarına göre infaz edilmeden önce hepsine ağır işkence yapılmıştı.

★★★

Buraya bir nokta koyalım.

Savaş Buldan ve arkadaşlarını alıp götüren polisler, Emniyet Müdürü Hüseyin Kocadağ, Abdullah Çatlı ve Gonca Us’un hayatlarını kaybettikleri DYP Milletvekili Sedat Edip Bucak’ın da yaralandığı Susurluk’taki kaza sonrası “Susurluk Çetesi” olarak anılıp yargılanacak olan Özel Harekat polisleriydi.

Sivil kişi ise Tarık Ümit’ti.

Ümit, uyuşturucu kaçakçılığından sabıkalı Ferda Seven’in tanıştırdığı Dündar Kılıç’la işbirliği yaptığı dönemde, bir demir fabrikasının ortağı olmuş, ancak sonraları işleri bozulmuştu. Ümit, MİT muhbiri olarak biliniyordu. 1986 yılında yayımlanan 1. MİT Raporu’na haber kaynaklığı yapmıştı. Mehmet Ağar’ın Emniyet Genel Müdürü olmasından sonra emniyete de çalışmaya başlamıştı. Hatta iddiaya göre yabancı bir gizli istihbarat teşkilatıyla da bağlantısı vardı.

Tansu Çiller’in açıkladığı “PKK’yı destekleyen Kürt iş insanları listesi”ni hazırlayanlardan biriydi.

Düzceliydi. O süreçte infaz edilenlerin cesetleri de Sapanca-Düzce Bolu üçgeninde bulunmuştu.

★★★

Tarık Ümit, Savaş Buldan’ın ölümünden tam 9 ay sonra, İstanbul Bağdat Caddesindeki bir pastaneden (Susurluk Çetesindeki) Özel Harekatçı polisler Ayhan Akça ve Ziya Bandırmalıoğlu tarafından alınıp götürüldü. Arabası 4 gün sonra Silivri yakınlarında, jandarma bölgesinde bulundu. Kendisinden bir daha haber alınamadı.

Öldürüldüğü kesindi ama kimler tarafından ve niçin öldürüldüğü net olarak aydınlatılamadı. Cesedi de, infazcıları da meçhul kaldı.

★★★

Geçenlerde konuştuğum “Susurluk Çetesi”ne yakın biri, Tarık Ümit’in çok yönlü oynadığını, Savaş Buldan’ın otomobilinde bulunan dolarları cebine atmasının yanı sıra, “ölüm” listesindeki bazı kişileri haraca bağladığını ve Orta Asya’dan Kıbrıs’taki bir bankaya aktarılarak aklanan uyuşturucu parasının paylaşımındaki ihtilaf nedeniyle öldürüldüğünü öne sürdü!..