Eski Yunanca’da iki levha arasına yazılmış hukuk akdine diplöma, Arapça’da bir adamı bir yerden öte tarafa geçirmek anlamına da gelen cevaz kelimesiyle aynı kökten türemiş icaze, Osmanlı’da ise izin belgesi anlamında icazetname denmiş. 

İcazetnamede öğrencinin okuduğu dersi hakkıyla öğrendiği, öğrendiklerini başkalarına aktarma hakkı kazandığı, belgeyi veren hocanın kerametleri hatta diplomayı veren hocanın ders aldığı hocaların bile ayrıntılı bilgileri yer alırmış.

Hak edenler tarafından hak edene verilen mühim belgeymiş bir zamanlar diploma!

Son yıllarda ise seçimdeeen seçime geliyor aklımıza...

Neymiş efendim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın üniversite diploması neredeymiş, çıkarıp göstersinmiş.

İki de bir yazıyorum, ilginç milletiz diye. Deprem 11 şehrimizi yıkmış mesela, 70 şehrimizin ne ara yıkılacağını bekliyoruz ama başka soru kalmamış gibi soruyoruz: Bu binalar neden yıkıldı?

Benzer ilginçlik diploma konusunda da devam ediyor!

28 Ağustos 2014’ten itibaren Cumhurbaşkanı koltuğunda oturan Cumhurbaşkanı’na 2023’ün Mart’ında diploman nerede diye soruyor bazıları.

Oysa, daha bilimsel(!) konulara eğilmeliyiz.

Misal...

Üniversitelerimizin sahte ve şaibeli yayınların sıklığı değerlendirmesinde dünya üçüncüsü olmasına!

Üniversitelerimizin eğitim kalitesinde 137 ülke arasında 101’inci sırada yer almasına!

Dünyanın ilk 500 üniversitesi arasına tek bir devlet üniversitemizin girememesine!

2002 yılında devlet üniversitelerinde okuyan 120 öğrenciye bir profesör düşerken sayının 157 öğrenciye bir profesör düşer hale gelmesine!

Kasabalarda bile kurulmuş bazı üniversitelerin dekanı, sekreteri, çaycısı, odacısı tam kadro beklerken öğrenci bulamamasına!

Üniversitelerimizin matematik ve fen bilimleri eğitimi sıralamasında Etiyopya, Gambiya’nın  gerisinde kalmasına!

***

Hem diploma çok mu önemli!

Mimar Sinan’ın diploması mı vardı?

Lokman Hekim’e diploman nerede diyen mi çıkmış?

Shakespeare’e ‘göster bakiiim diplomanı’ diyen olmuş mudur?

Ya da...

Yüz binlerce işsiz üniversite mezunu yıllardır her fırsatta diplomalarını gösteriyor da ne oluyor?

Yüz binlerce yapının yıkıldığı depremlerde başrol oynayan müteahhitlere diploma soran çıktı mı bugüne kadar?

O yıkılan binalara onay verenlerin süslü diplomaları neye yaradı şimdi?

Ekmek ve et kuyrukları modeliyle ekonomiyi dümdüz eden zatı muhteremlere sen mesela sayın okur, bir kere bile ‘sana bu diplomayı kim verdi’ diye sordun mu?

Hayvanı, onu besleyecek samanı bile dışarıdan getirenlerin diplomasını merak ettin mi?

Etmedin, yuvarlanıp gittin.

Çünkü diploma kelimesinin bize cuk oturan Arapça’daki ‘bir adamı bir yerden alıp öte tarafa geçirmek’ izahı gayet uygun geldi cümlemize!

İşini hakkıyla yapma belgesi değil öte tarafa geçiren bir şeydi diploma. Geçene kadardı!

Sonuç... Adına Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi kurulan, onlarca kez fahri profesörlük verilen, fahri doktora rekoru kıran, yıllardır tek başına ve de baş ekonomist olarak hepimizi gül gibi idare eden Erdoğan’a diplomasını soruyorlar hala. 

Saçımdan çok başarıya imza atmış, Türkiye Cumhuriyeti’ni neredeeen nereye uçurmuş bir dünya liderinin özenle sakladığı diplomasını gösteremeyeceğini mi sanıyordunuz... 

Araştırmacı ve de soruşturmacı medya organlarında manşetten gösterdiler işte, ne oldu? 

Olmaz olmaz deme, olmaz olmaz... lafının atasözü olduğu ülkemizde, diploma nerede diye sorduğunuz için dünya saflık diploması mı verelim size!