Attila Aşut...
1939 Trabzon doğumlu yani 85 yaşında.
BirGün Gazetesi yazarı.
Gazeteciliğe 1957 yılında Trabzon’da Hakimiyet gazetesinde başladı. Daha sonra Hizmet, Son Haber, Ses gibi yerel gazetelerde çalıştı. 1960’da Hakimiyet gazetesinin yayın sorumluluğunu üstlendi. Kıyı dergisinin kuruluş çalışmalarına (1962) katıldı. 1965-69 yılları arasında Trabzon’da Sömürücülüğe Karşı Savaş adlı haftalık bir gazete çıkardı. Dünya, Akşam, Milliyet ve Cumhuriyet gazetelerinin Trabzon muhabirliğini yaptı. Trabzon Gazeteciler Sendikası’nın, Türk Devrim Ocakları’nın ve Türkiye İşçi Partisi’nin kurucuları arasında yer aldı. Daha sonra bu partinin il başkanlığını yaptı, merkez yönetimlerinde görev üstlendi. 1969 yılında Ankara’ya yerleşerek Gerçek Ajansı, Anadolu Ajansı ile Türk Basın Ajansı’nda muhabirlik ve editörlük yaptı. Bu arada Teknik-İş ve Türk Bank-Sen sendikalarının basın danışmanlığını yürüttü. Siyasal nedenlerle 1972-77 yılları arasında yurtdışında kaldı. Dönüşünde Politika, Yeni Ulus gazetelerinde çalıştı. 1980-81 döneminde Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin genel başkan yardımcılığını yaptı. İstanbul’da Politika gazetesinin yazı işlerinde çalıştı, Ankara’da Yeni Ulus gazetesinin sanat sayfasını yönetti. 12 Eylül 1980 askeri darbesi döneminde Türk Ceza Yasasının 141. ve 142. maddeleri çerçevesinde yargılandı, Mamak Askeri Cezaevi’nde otuz yedi ay (1981-84) tutuklu kaldı. Söz konusu yasa maddelerinin yürürlükten kaldırılması üzerine serbest bırakıldı. Gazeteciliğe devam etti. Bu arada 1963 yılında Türk Dil Kurumu Basın Dil Ödülüne değer görüldü. Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfının 1993 Şiir Yarışması’nda “ilgiye değer” görülen üç ozandan biri oldu. Ayrıca Milliyet Sanat dergisinin 1995 Abdi İpekçi Mektup Yarışması’nda mansiyon, Çağdaş Gazeteciler Derneği 1995 yılı Yılın Gazetecisi Ödülünü ve Behzat Ay Yazın Emek Ödülünü aldı.
Bir okuru kendisine ulaşıyor ve...
Neden Attila Aşut’u anlattım?
Çünkü; dün sabah Ankara Terörle Mücadele tarafından gözaltına alındı. Suçlama şu: “6415 Sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanuna Muhalefet.”
Soruşturmayı İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı yürütüyor. Aşut’la birlikte üç kişi daha gözaltına alınıyor. Onlar da yaşlı isimler. Birisi de şair! Bir okuyucusu çevresinden Attila Aşut’a ulaşıyor ve üniversitede okuduğunu söylüyor. Sorgudan devam edelim.
Emniyette kendisine sorulan soru şu:
“Süleyman Erol isimli şahsı tanıyor musunuz? Bu şahısla nerede, ne zaman, kim ya da kimler tarafından tanıştırıldınız? Bu şahısla aranızdaki sosyal ve ekonomik ilişkiniz nedir?”
Attila Aşut yanıt verdi:
“Şahsı gıyaben tanırım. İsmen
bilirim. Kendisinin 25 yıldır cezaevinde olduğunu çevremdeki arkadaşlarla yapmış olduğum muhabbetlerde duydum ve maddi yardıma ihtiyacı olduğunu öğrendim. Kendisine ara ara 150-200 lira harçlık gönderdim. Kendisini şahsen tanımam. Para göndermemdeki amaç tamamen insani yardım amaçlıdır. Bu şahıs yapılan bu yardımlar ile cezaevinde iki üniversite bitirmiştir. Ben bu tip yardımlar ihtiyacı olan herkese elimden geldiği kadar yapmaya çalışırım.”
Aşut’un toplamda 600 lira gönderdiği kişi 25 yıl önce DHKP-C terör örgütü dosyasından hükümlü. Ki 85 yaşındaki gazeteciye sonrasında “DHKP-C ile örgütsel bağı” soruluyor, terör örgütünün finansına dair bildiklerinin anlatılması isteniyor... Attila Aşut’un verdiği yanıtlar ise hep aynı oluyor: “Bilmiyorum. Bu veya başka bir terör örgütü ile uzaktan yakından herhangi bir ilgim ya da irtibatım yoktur.”
İki Cumhuriyet yazarıyla görüşmesi soruldu
Daha sonra Attila Aşut’un önüne, 2018 ve 2019 yılında yaptığı telefon görüşmeleri konuluyor. Kimler mi var görüştükleri arasında? Cumhuriyet Gazetesi’nde uzun yıllar çalışmış Güray Tekin Öz ve Erdem Gül. İki isimle neden konuştuğu, iki ismin de “terör suçundan kaydı” olduğu anlatılıyor.
Aşut diyor ki:
“Güray Tekin Öz isimli şahıs benim arkadaşımdır. Kendisi aynı zamanda gazetecidir ve aynı gazetede çalışmaktayız. Kendisiyle iletişim halinde olmam gayet normaldir. Örgütsel içerikli herhangi bir görüşme olmamıştır.”
Sorgunun sonunda 85 yaşındaki gazeteci şu savunmayı yapıyor:
“Yaşadığım süre boyunca hiçbir terör örgütü ile ilişki ya da irtibatım ve organik ve düşünsel yakınlığım olmamıştır. Yukarıda bahsedilen para gönderme konusu söylediğim gibi insani bir durumdan kaynaklanan para göndermedir.”
Avukatları da son söz olarak diyor ki:
“Müvekkilim kesinlikle tanımadığı, bilmediği birine insani yardımda bulunmuştur. Bu gayet olağandır. Bu yaşta bir insanın telefonla davetle gelebileceği bir ifadede gözaltına alınmış olması ayrıca üzüntü verici ve hukuka aykırıdır.”
Sonuç ne mi oldu? Attila Aşut emniyet sorgusundan sonra savcılığa çıkartılmadan serbest bırakıldı.