İYİ Parti’nin ne zorluklarla kurulduğunu, hangi engellerle karşılaştığını biliyoruz. O engelleri aşa aşa İYİ Parti oy oranını yükselterek, siyasette önemli bir yere ilerlerken en çok birlik olması gereken bir dönemde iç sorunlarıyla uğraşır oldu. Hele, seçimlerde CHP ile işbirliği yapılıp yapılmaması parti gündemine gelip gidiyor. Nitekim, Genel İdare Kurulu (GİK) aynı konuda ikinci bir toplantı yapma gereğini bile duydu. Sonuçta, taban ne derse desin, GİK, “İşbirliği olmayacak, 81 il’de kendi adaylarımızla seçime katılacağız” dedi.

GİK kararına karşı çıkanlar anında tedbirli olarak il ya da Yüksek Disiplin Kuruluna sevk ediliyor. GİK kararı aleyhine konuşana kesinlikle taviz verilmiyor. GİK toplantısının gündemi farklı olsa bile bakıyorsunuz konu bir şekilde Ankara, İstanbul Büyükşehir belediye başkanlarına getiriliyor.

ÜÇOK GÖREVDEN NİÇİN ALINDI?

Partinin Hukuk Politikalarından Sorumlu Başkanı Ahmet Zeki Üçok, daha önce yapılan GİK toplantısında, iki harita üzerinde sunum yapmış, “CHP ile işbirliği yapmamız halinde şu kadar, yapmamamız durumunda bu kadar belediye başkanlığı kazanırız” demişti. Yani, işbirliğinin gerekliliğini anlatmıştı.

Dün, Genel Sekreter Aysel Yılmaz, Üçok’a, Genel Başkanın görevden alma yazısını verdi. Üçok’a, görüşünü sordum. “Bu göreve Genel Başkan getirdi, Genel Başkan aldı” dedi. Partisinden ayrılmak gibi bir niyetinin şimdilik olmadığını da ekledi.

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ece Güner’in istifası da şaşkınlık yarattı. 

YÜZDE 60 BÖYLE ÇARPITILDI

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı yıpratmak için gayret edenler var. Yavaş, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i ziyaret ettiğinde, Akşener’in kendisine, “Ankara için bir talebiniz var mı?” diye sorduğu, Yavaş’ın ise “Ankara için bir talebimiz yok. Biz zaten yüzde 60 ile kazanıyoruz” dediği, dolayısıyla İYİ Parti’ye ihtiyacı olmadığını vurguladığı öne sürüldü.

 Konuyu araştırdığımda, Akşener ve Yavaş arasında böyle bir konuşma geçmediğini öğreniyorum. Konuşulan şu: Akşener, Yavaş’a durumlarının nasıl olduğunu soruyor. Yavaş da, “Kamuoyu araştırmalarına göre oy oranımız yüzde 60 gözüküyor” diyor. Yani, “İYİ Partililerin oyuna ihtiyacım yok” anlamında bir sözü olmamış. Sonra hangi siyasetçi, “Şu partinin oyuna ihtiyacımız yok”  der. Yavaş’ın “Ben Ankara’da tüm seçmenlerimizin oyuna talibim” sözlerini de sıkça yinelediğini hatırlatalım.

GELELİM DİNLEME İDDİALARINA

Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır, İYİ Parti’den ihraç edilmişti.  Avukatı Serdip Dokumacı, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı’na önemli iddialar içeren suç duyurusunda bulundu. İddia konusu “Özel hayatın gizliliğini ihlal, kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek  amacıyla cebir ve tehdit kullanılması, şantaja teşebbüs.” Suçladığı kişiler İYİ Parti’nin Sakarya eski ve yeni il başkanları ile bir genel merkez çalışanı. Konuyu, savcılığa verilen ve ekinde ses kaydı da bulunan suç duyurusundan aktarıyorum: “Milletvekili Ümit Dikbayır’ın danışmanlığını ve özel işlerini yürütmekte olan E.G. bir genel merkez çalışanının talimatıyla, eski ve yeni il başkanının kendisini 22 Ekim 2023’de görüşmeye çağırdı. O görüşmede, danışmana, ‘Ümit Dikbayır hakkında özel hayat ve iş ilişkilerine dair mahrem bilgi ve belgeler temin eder, sesli-görüntülü kayıtlar tutarsa’ karşılığında kendisine genel merkezde üst rütbeli bir göreve getirilme vaadinde bulunuldu.

Bunun için kendisine dinleme ve takip cihazları dahi verileceği, genel merkez tarafından himaye altına alınacağı söylendi. Danışman E.G, kendisine yapılan teklife açıktan karşı çıkmak yerine sadece dinledi ve düşünmek için süre istedi. Durumu hemen Milletvekili Ümit Dikbayır’a bildirdi. Danışmanının beyan ettiği bu skandal niteliğindeki suçların gerçekliğini Sakarya ve Ankara’da yaptığı araştırmalar neticesinde ulaştığı bir takım tespitler ile anlamıştır.

KONUŞMALAR KAYDA ALINDI

Dikbayır, danışmanın eski ve yeni il başkanlarıyla görüşmeye gitmeden önce ‘Seni Ümit abiye karşı kullanacaklar. Sakın yediğin tasa tekme atma’ diye uyarmaları üzerine, içinde bulunduğu durumun korkusu ile orada konuşulanların bir kısmını telefonla kayıt altına aldı ve bunları Dikbayır’a da dinletti. Kayıt dinlenildiğinde tüm planlanan suça konu eylemler ve ileriki tarihlerde gerçekleşen olaylar her şeyi ortaya çıkarıyor. Kayıtta suçun nevi itibari ile başkaca ispatlanabilme imkanı olmayan suçlardan olması nedeni ile dosyaya sunulacak. Ümit Dikbayır’a siyasetten uzaklaştırmak ve milletvekilliği görevinden istifaya zorlamak için bir organizasyon kurulmuştur. Bunun kapsamında müvekkilin hakkında özel ve iş hayatını kapsayan yasa dışı bir araştırma ve takip organize edilerek müvekkil aleyhine şantaj materyali toplanmaktadır. Bu şekilde müvekkilin siyaseten uzaklaştırılması ve milletvekilliği görevini ifa etmesi engellenmek istenmektedir.

EV VE OFİSE DİNLEME AYGITI

“Söz konusu yasadışı amaç kapsamında Dikbayır’ın en yakın danışmanına suça iştirak teklif eden şüphelilerin müvekkilin çevresinden başka kimselere benzer tekliflerde bulunduklarından, müvekkilin evine veya çalışma ofisine yasa dışı takip ve dinleme cihazları koydurdukları hususunda da şüpheleniyoruz. Şüpheliler hakkında kamu davası açılarak cezalandırılmasını saygılarımızla arz ve talep ederiz.”

Dikbayır’ın suçladığı isimlerden birisi, iddialarla ilgili olarak şunları söyledi: “Ümit Dikbayır’ın danışmanı aracılığıyla yasadışı ortam dinlemesiyle elde ettiği ses kaydında suç oluşturacak hiçbir unsur yok. Kayıt izinsiz olarak alınmıştır. Ümit Dikbayır bizzat kendisi kumpas ve şantaj yoluyla şahsımı ve aynı ortamda bulunan arkadaşlarımı korkutmak ve sindirmek üzere kullanılmıştır. Dikbayır ve danışmanı hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundum.” 

Bakalım bu iddialar nasıl sonuçlanacak.