Açılış maçları zordur derler. Almanya için açılış olsun, kapanış olsun, zorluk kelimesi sözlükten yırtılıp atılmıştır çoğu zaman...

Biz daha çocukken, geri dönüşleri, son saniye gollerini, rakiplerine hiç acımadan 6-7 gol atışlarını onlardan görmüştük. Panzer lakabını almak hiç kolay değil. 

İskoçya, savunmayı ofsayt taktiği içinde düşünürken, orta alanda kalabalık kalıp ani çıkışları planlamıştı. Ev sahibinin hızlı tek pasları, oyunu kanatlara iyi taşıması ve çerçeveyi gördükleri anda şut girişimleri ile çaresiz kaldılar. Wirtz ve Musiala gibi teknik kapasitesi zirve olan oyuncuları kontrol edemezseniz parçalanırsınız. 

İlkay gibi gol pasını verirken sanki şiir yazan bir ayak ile Almanya maçı çabuk koparmıştı. İskoçya erken 10 kişi kaldığı için, tek amaçları kalmıştı. Tarihi fark yememek. İşleri facia boyutuna taşımak istemiyorlardı. Aman maç bitsin diyen İskoç oyuncuların gözü stat içindeki kronometredeydi. 

Açılış maçları bazen çok sıkıcı geçer. Hafıza dağarcığımda gerek Dünya Kupası, gerekse Avrupa şampiyonalarında böyle çok maç var. Bu açılış ise bir devin ayak seslerini hissettirdiği maç olarak tarihe geçti.

“Fransa iyi takım, ama İngiltere var, Portekiz’i de unutmayalım” görüşleri arasında Almanya, “bir dakika ben buradayım” mesajını farklı kazanarak verdi.