“En düşük emekli maaşını 66 liradan 10 bin liraya nereden nereye... Asgari ücreti 17 bin liraya, engelli maaşını yaklaşık 25 liradan 4 bin liraya çıkarmış, her alanda milletimizin refah seviyesini katlayarak yükseltmiş hükümet olarak çalışanlarımızın ve emeklilerimizin bugünkü sıkıntılarına gözlerimizi kapamak mümkün mü? Geçtiğimiz günlerde emekli maaşlarına şu kadar zam yapacağız diyen muhalefetin nasıl boş konuştuğunu örneklerle anlattım. Sözü edilen artışların ülkenin tüm yatırımlarını durdursak, eğitim ve sağlık harcamalarının tamamını buraya aktarsak, kamu görevlilerine maaş vermesek bile karşılayamıyoruz. 4 Mart 2024/Tayyip Erdoğan/Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sonrası)”

Neden Erdoğan’ın “emekliye zam yok” açıklamasıyla başladım?

Anlatayım:

Geçen hafta sonu Merzifon 7. Kitap Fuarı’nda gazeteci dostlarım Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan ve Timur Soykan’la “Türkiye Nereye Gidiyor?” başlıklı bir söyleşi ve imza gününe katıldım. CHP’li Belediye Başkanı Alp Kargı’nın davetiyle katıldığım fuarın öncesi ve sonrasında da yerel siyasetle ilgili çok şey duydum, gördüm. Duyduğum-gördüğüm en dikkat çekici konuysa şu oldu:

Her seçim öncesi partiler haberleşme aracı olarak da WhatsApp ağı üzerinden çalışma arkadaşlarıyla grup kuruyor ve oradan bilgilendirme-yönlendirme alıyor. AKP Merzifon Teşkilatı da çalışmaların bir bölümünü bu şekilde yürütüyor. Bu çalışma esnasında “AK Parti Merzifon Seçim Koordinasyon Merkezi” başlıklı grupta yazılan bir bilgiye ulaştım.

Deniyor ki:

“Arkadaşlar herkese hayırlı akşamlar. Kapısını çaldığımız seçmenlerimize AK Parti Belediye Başkan adayımızı Fatih Sütçü başkanımızın, meclis üyelerinin ve de il genel meclis üyelerimizin selamını getirdik diyelim. Güzel kelime ve cümlelerle de süsleyelim. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan çok fazla bahsetmeyelim. Özellikle de emekliler tepki veriyor. Bunlara dikkat edelim. Bu gibi özel durumlarla karşılaşan arkadaşlar buradan bilgilendirme yapsınlar, hayırlı geceler diliyorum.”

Evet... AKP’li bir grup yöneticisinin mesajındaki “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan çok fazla bahsetmeyelim. Özellikle de emekliler tepki veriyor. Bunlara dikkat edelim” cümlelerinin altını çizelim. Bu mesaj bile yerel seçimin sadece yerel seçim olmadığını, AKP’nin ekonomik sıkıntı yaşayan kesimlerle ilgili çaresiz kaldığını gösteriyor. Özellikle beklenti içinde olan milyonlarca emeklinin nasıl tepkili olduğunu Merzifon örneğinden de anlıyoruz. Ki sokak röportajlarında olsun ya da anketlerde iktidar partisinin yerel bazda projelerine değil yarattığı ekonomik sıkıntıya dem vuran açıklamaları izliyor ya da okuyoruz. Bu nedenden dolayı da seçimim genel seçim havasına büründüğünün herkes farkında!

Kürşad Zorlu’nun “emekli” önerisi

Emekli deyince... Dün, Meclis’te “emeklilerin” takipçisi olan İYİ Parti Sözcüsü ve Ankara Milletvekili Kürşad Zorlu’nun sunduğu iki kanun teklifini ve yaptığı açıklamayı okudum. Zorlu dedi ki:

“Bakın size bir grafik göstermek istiyorum. Bu grafik 4A kapsamındaki en düşük emekli aylığının asgari ücrete oranı. Ne zaman başlıyor bu grafik aşağı doğru gitmeye? 2003’te. Yani AK Parti iktidarı başlayınca. O yıl yani 2003’te en düşük emekli aylığı alan bir emeklinin eline geçen asgari ücretin 1.47 katı olmuş. Bu sene ise en düşük emekli aylığı 10.000, asgari ücret 17.002 TL oldu. Yani AK Parti’nin emeklilere verdiği aslında 1.47 asgari ücret olan gelirlerini 0.59 asgari ücrete indirmek oldu. Alın size emekliler yılı, alın size emekliler yılında Ak Parti’nin emekliye armağanı.”

“Bir de şu grafiğe bakmanızı istiyorum. Ülkedeki ortalama eşdeğer fert geliri içinde emekli, dul ve yetim aylıklarının payı 2021’de yüzde 21.5 iken 2023’te yüzde 15.5’e gerilemiş. Emekli sayısı artıyor ama emekli aylığının gelirdeki payı azalıyor. Ancak dikkat çekici bir sonuç daha var. Ben bu grafiğe baktığımda emekli aylığının yoksul aylığı olduğu sonucuna varıyorum. Neden? Çünkü AK Parti için emekli aylığının diğer sosyal transferlerden bir farkı yok. Kömür, makarna dağıtmakla emekliye aylık bağlamanın aynı olduğunu düşünüyorlar.”

Bu açıklamadaki grafikle, Merzifon’daki mesajı birleştirin.

Haziran 2018’de bin lira ile TÜİK’in verilerine göre ülke ortalamasında 22.8 kilogram dana eti alınırken, Şubat 2024’te 3 bin lira (emekliye verilen ikramiye) ile ancak 7.6 kilogram alınıyor. Kürşad Zorlu’nun sunduğu öneriye göre; emekli ikramiye düzeyinin en düşük memur emeklisi aylığının yarısı kadar olması. Yani 7 bin 500 TL’den az olamayacağının hükme bağlanması ve her altı ayda bir bunun da katsayıya bağlı olarak artması!

SONUÇ: 31 Mart yerel seçimden çok iktidarın ekonomi politikalarının oylanacağı bir mecraya doğru hızla ilerliyor.