Kira artışları, artan vergiler, taksitlendirme yapamamak kozmetik sektörünü çok zorluyor. Yves Rocher ise bu baskıyı daha da büyüyerek aşmayı hedefliyor. Markanın Türkiye Genel Müdürü Elif Berker, bütün bu zorluklara rağmen 50 şehirde el üstünde tutulmalarının nedenini, ürünlerinin Türk kadınları tarafından sahiplenilmesi olduğunu söylüyor. 10 - Geçen yılı ve bu yılı nasıl değerlendiriyorsunuz? Psikolojik açıdan zor bir yıl geçirdik. Saldırılar, darbeler tabii ki toplumu yaralıyor ama o kadar dinamik bir nüfusumuz var ki her şeyin üstesinden gelebiliyoruz. Darbe girişimi sabahı bile iki şehir hariç tüm mağazalarımızı her zamanki saatinde açtık. Ekonomik açıdan ise geçtiğimiz yılın başından itibaren personel giderlerimizde çok dramatik artışlar yaşadık. Bunu tüketiciye yansıtmadan gidermeye çalıştık. Uşak’ta, Çorum’da, Sinop’ta, kısaca her yerdeyiz! - Kozmetiğin var oluş nedenini açarsak neler söylersiniz? Kozmetik kişinin daha iyi hissetmesini, özgüvenli olmasını ve mutlu olmasını sağlar. Zaten bu sıralar iyi hissetmeye en çok ihtiyaç duyduğumuz zamanları yaşıyoruz. - Türkiye’nin pek çok yerinde tüketiciye ulaşıyorsunuz… Türkiye’nin 50 ilinde 135 mağazayla büyümeye devam ediyoruz. Kendimize dönük harcamaları azaltarak yatırımlarımızdan kısmadık. Biz İstanbul’un gözde AVM’lerinde olduğu kadar Uşak’ta, Çorum’da, Sinop’ta açtığımız bir cadde mağazasında da müthiş geri dönüş alıyoruz. Anadolu adeta bize kucak açtı. Biz bugün Konya’da, Antep’te 3 mağazayız. Bununla gurur duyuyorum... - ‘Toprağın Kadınları’ adlı sosyal sorumluluk projesinde ikinci yılınıza girdiniz. Programınızda Türk kadınının eğitimi anlamında da bir çalışmanız var mı? ‘Toprağın Kadınları’ projesi bizim hayata, toprağa değen en değerli sorumluluğumuz. Toplumun eğitimine gelince, Toplum Gönüllüleri Vakfı’yla bu yıl da gençlerle, kadınlarla çevre ve eğitimle ilgili işbirliği yapmaya devam edeceğiz. 1 Toprağın kadınları Kar amacı gütmeden, çevre, eğitim, toplum konularında fayda sağlamak için emek veren kadınları desteklemeyi hedefleyen ‘Toprağın Kadınları’ projesi üç temel başlıktan oluşuyor: 1. Biyoçeşitlilik: Çevre yararına bir bitki türünün veya tabiat alanlarının koruma altına alınmasını sağlamak. 2. Toplum:  Çevre yararına alınan bir aksiyonla toplumun refahına sürdürülebilir katkıda bulunmak. 3. Eğitim:  Çevreyle ilgili bir konuda toplumu bilinçlendirmek. 2016’da proje kapsamında mimar Özgül Öztürk ödüle layık görüldü. 12 - 2017 cilt bakımı konusunda neler vaat ediyor? Cilt sürekli sağlıklı tutulursa koruyuculuk fonksiyonunu yerine getirebilir… Özellikle şehirli kadınların cildi hava kirliliği, stres ve yorgunluğa maruz kalıyor. O nedenle bize 24 saat koruma sağlayan, nemlendiren ürün gerekli. Biz bu talebe 2017’de Elixir ürünleriyle cevap veriyoruz. Gençlik iksiri de dediğimiz ‘detoks etkili yaşlanma karşıtı serum’, vücudun getirdiği doğal yaşlanmaya karşı savaşıyor. Yves Rocher’in etnobotanistlerinin Madagaskar’da keşfettiği Afloya bitkisi gerçekten şifa niyetine sürülüyor. 3 - Bu ürünlerinizde yeşil neyi temsil ediyor? Umudu... Şehirde oksijen yerine karbonmonoksit soluyoruz. Yaprak yeşili insanlığın nefes almaya ihtiyacı var diye seçildi. Hem doğal alanlar, hem manevi kirlilikten kurtulmak için bir umut olabilir. İnsanlar gitgide daha çok doğaya dönmek istiyorlar. Bu istek, öncelikli olarak yaşam tarzları ve beslenme alışkanlıklarıyla öne çıkıyor. 4