Çok iyi başlamıştık maça. Gürcistan nefes bile alamıyordu. İlerde Arda ve Kenan, orta alanda Hakan ve Orkun, kanat savunmalarımız Mert ve Ferdi oyuna ağırlıklarını koymuşlardı. Golü atmamız gerekiyordu. Resmen sarsmıştık rakibi.

Mert Müldür'ün vuruşu 10 numaraydı. Bu golden jenerik yapılır dedim kendi kendime. Oyunumuz ikinci golü çağırıyordu. Attık da Kenan ile ama maalesef ofsayttı. Olmasa farka gidecektik. Turnuvalarda ufak ayrıntılar hataya dönüşürse üzülürüz. Savunmada boş kalan sol kanadımız ilk hatamızdı. Saniyeler içinde kaleye yapılan vuruşu Mert bence çıkartabilirdi. Kaleciler genelde kapattıkları köşeden gol yemezler.

Ağır kaldı, beklemediği bir vuruştu. Yine de deneyimli kalecilerin yememesi gereken bir goldü. Samet ve Abdülkerim ikilisi ile  zor anlar yaşamaya devam edebiliriz. Çabuk forvetler defans dengemizi maalesef bozuyor. Dönen topları aldığımız, rakip kaleyi ablukada tuttuğumuz anlarda golü bulmamız gerekiyordu. Çünkü Gürcistan gol yemediği için direncini yükseltiyor ve çabuk ataklar denemeye başlıyordu.

Golü hisseden, topun nereye gidebileceğini hesaplayan ve yüksek toplarda zamanlaması iyi olan bir santrafor böyle maçlarda işi çok çabuk bitirir. Ya da Arda gibi süper bir yeteneğiniz olacak ve Milli Takım tarihinin en güzel gollerinden birine imza atacak. Öyle yaptı Arda. Bu golü yıllar sonra da gururla hatırlayacağız. Golü attık her şey iyi güzel gidiyor derken savunma ortası probleminden golü yiyorduk yine. Şimdiden Portekiz ve Çekya maçları gözümün önüne geldi. Üzerler bizi bu savunma olayını halledemezsek. Son bölümlerde savunmamızı beşledik.

Montella gol yemek istemiyordu ve haklıydı bence de. Kerem, Gürcistan'ın fişini çekerek işi bitirdi. Böyle büyük şampiyonalara galibiyet ile başlamak önemli ve biz bunu başardık.