Ordu Yardımlaşma Kurumu’nun (OYAK) 500 bin üyesi var. Bu üyelik, aileleriyle birlikte yaklaşık 2 milyon kişinin hayatına doğrudan dokunuyor. Sayısal olarak bakıldığında Türkiye’nin en büyük ailesi olduğu anlaşılıyor.  Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensubu askerlerin, alın teri, kan ve canları ile kazandıkları maaşları dışında devletten beş kuruş almadan kurdukları, büyüttükleri OYAK’ı sonuna kadar savunmaya hatta daha da büyütmeye kararlılar.

Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde, bugün OYAK Çimento fabrikalarının hisselerinin bir bölümünün, değerinin çok altında satıldığı iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması yapılacak. Emekli Askeri Hâkim Albay Ahmet Zeki Üçok, dava sürecini ve OYAK’ın uğratıldığını öne sürdüğü zarar konusunu şöyle anlattı:

ZARARIMIZ 5 MİLYAR LİRA

“OYAK ile Taiwan Cement Corporation arasında 10 Aralık 2023 günlü imzalanan sözleşme ile OYAK’ın sahip olduğu OYAK Çimento Fabrikaları AŞ’nin yüzde 60 hissesinin yüzde 20’si piyasa değerinin çok altında bir fiyata satıldı. Bu yüzden bize göre yaklaşık 5 milyar lira zarar oluştu.

Aralarında OYAK Yönetim Kurulu Başkanı emekli Tümgeneral Mehmet Taş, Genel Müdür Süleyman Savaş, Denetleme Kurulu Başkanı emekli Orgeneral Ali Çardakçı’nın ve bazı general, amirallerin de bulunduğu 18 yöneticisi hakkında, OYAK üyesi 72 emekli asker adına tazminat davası açtık.

OYAK üyesi emekli askerlerin talebi borsaya açık olan OYAK Çimento Fabrikaları AŞ’nin satıldığı gün, 63 TL hisse değeri, şirketin değerinin çok altında 36 TL satılmasıyla meydana gelen yaklaşık 5 milyar TL’lik zararın OYAK ve OYAK Çimento Fabrikaları A.Ş yönetim ve Denetim Kurulu üyelerinden tahsil edilerek OYAK’a geri ödenmesini istiyoruz.”

OYAK yetkilileri ise değerleme şirketine yaptırılan hesaplamalardan sonra satışın gerçekleştiğini, iddia edildiği gibi ucuza verme gibi bir durumun söz konusu olmadığını öne sürdüler. Mahkemenin nasıl bir karar vereceğini bekleyelim.

Eski başkanlara makam aracı tahsisi, meclisten döndü

Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi’nin geçen Salı günü yapılan toplantısında gündem maddeleri arasında ikisi AKP’li, biri ANAP, birisi DSP’li eski büyükşehir belediye başkanına şoförlü makam otomobili tahsis edilmesi bulunuyordu. Eski başkanlar, makam aracı istemediklerini bize açıkladılar ve tepkilerini dile getirdiler.

Meclis toplantısında da bu madde reddedildi. Başkan Mustafa Bozbey, “Geçmiş dönem belediye başkanları için niçin böyle bir teklif getirilmediği soruluyordu. Bunu gündeme aldık. Ancak reddedildi. Zaten Sayıştay’a, mevcut yasalara göre de onlara araç vermemiz mümkün değildi. Buna rağmen, söyleyenlere karşı da meclisin karar vermesini istedim. Meclis, oy birliğiyle bu konuyu görüşülmeye bile değer bulmadı” dedi.   

“ARTIK SU ŞEHRİ DEĞİL”

Meclis toplantısı hayli hareketli geçti. Eleştiri konularından birisi suya yapılan zam ve su sorunuydu. Başkan Bozbey, eleştirileri hatırladığımızda şu cevabı verdi:

“Su tarifelerinin yeniden belirlenmesi ortak iradeyle yapıldı. Bursa artık su şehri değil. Gelecek 20–30 yılı düşünerek adım atmak zorundayız. Dünya genelinde yaşanan iklim krizinin etkileri Bursa’da da ciddi bir biçimde hissediliyor. Geçen yıla oranla yağış miktarında yaşanan yüzde 30 azalma, Bursa’nın artık bir su şehri olmadığını ve tedbirlerin bu doğrultuda alınması gerekliliğini zorunlu kıldı. Maalesef bilim insanlarının iklim krizi ve etkilerine dönük uyarılarına rağmen su konusunda Bursa’da yıllar önce yapılması gereken yatırımlar ve altyapı tesisleri yapılmamış, bu da hem çevre kirliliği hem de sürdürülebilir su yönetimi konusunda sıkıntıların günlük yaşamı etkiler hale gelmesine neden oldu.”

Bursa’da su fiyatı, 30 büyükşehir arasında 22. sırada yer alıyor. Bu durum Sayıştay raporlarında da yer aldı. Yapılan fiyat güncellemesi ile suyun maliyeti atık su maliyeti ile birlikte 92,94 TL olmasına rağmen Su ve Kanalizasyon İdaresi 12 metreküpe kadar olan kullanımda 50,19 TL olarak fiyatlandırma yapıyor. Kalan kısmı, yani 42,75 TL’lik fark belediye tarafından karşılanıyor.

Fiyatlara ilçe belediyelerinin katı atık bedellerinin de dahil olduğunu anlatan Bozbey, bu konuyu şöyle açtı:

“İlçe belediye başkanlarından gelen bu talep, Büyükşehir Belediye Meclisi’nde oy birliği ile kabul edilmişti. Su fiyatlarının kademelendirilmesi, tasarruf ve bilinçli su kullanımı noktasında da günün gerçekleri ile örtüşüyor ve doğru bir adım olarak görüyoruz. Attığı her adımda sosyal, şeffaf ve katılımcı belediyecilik anlayışı ile hareket ediyor, sürdürülebilir su ve çevre yönetimi hedefiyle, bilimin ışığında Bursa’yı geleceğe hazırlama konusunda çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz”  

EN UCUZ BİZ TAŞIYORUZ

Başkan Bozbey, “Türkiye’de öğrenciyi en ucuz ücretle taşıyan belediye” olduklarını da belirtti ve şunları söyledi:

“Biz öğrencilerimizi 8 liraya taşıyoruz. Bunun başka illerde örneği yok. Ayrıca ulaşımı rahatlatmak için 120 kilometrelik hat planlamasını sürdürüyoruz. Projeleri aşama aşama hayata geçiriyoruz. Otopark ücretlerini dört yerde parasız yaptık. Bu durumdan başta vatandaş ve esnaf memnun oldu. Ancak altı ay sonra bu kez tam tersini talep ettiler. Biz vatandaşın hizmetkârıyız. Vatandaş ne isterse biz onu yaparız.”

Yani, parasız otoparklar da vatandaşın isteği üzerine yeniden paralı olacak... Evet, Bursa’dan haberler de şimdilik bu kadar.