Trabzonspor taraftarıyla Abdullah Avcı arasındaki bağ kopmuş, paramparça olmuş. En büyük sorun da bu. Rapid Wien maçından sonra ki istifa tezahüratı, sosyal medyada yapılan ağır eleştiriler ve Sivas’ta takımı maça uğurlayan taraftarların “Yan pas, geri pas izlemeye gelmedik hocam” sözleri perşembenin gelişini andırıyor. Görünen o ki Abdullah Avcı-Trabzonspor birlikteliğinin ömrü çok uzun değil. Hele Trabzonspor Sivasspor maçındaki gibi oynamaya devam ederse.
İlk yarı ızdırap gibiydi. Okay-Bardhi ve Cihan Çanak orta sahasıyla nasıl ızdırap olmasın? Bülent Uygun’un Sivas’ını anlatmaya gerek yok. Topu rakibe veren, iyi kapanan ve kontra arayan karaktere sahip. Oyuncu yapısıyla da buna mecbur. Trabzonspor bunu aşmak için ne yaptı derseniz, hiçbir şey? Draguş hareketli ve istekli olsa da santrfor değil. Bordo-mavililerin öncelikli sorunu bu. Onuachu ya da Weghorst tarzı bir pivot santrforu olursa Visca, Trezeguet ve Nwakaeme anlam kazanır. Yeni transferler Malheiro ve Barisic de Trabzonspor’a seviye atlatacak isimler değil. Defansta ciddi sıkıntılar var.
İkinci yarıda Sivasspor biraz becerikli ve şanslı olsaydı maçı alıp götürürdü. Eğer Trabzonspor’un en iyisi Uğurcan’sa o zaman düşünülmesi gereken çok şey var demektir. Yeni kurulan ve tonla transfer yapan bir takımın tabi ki zamana ihtiyacı olacak ama Abdullah Avcı’nın o kadar zamanı olacak mı, bunu da zaman gösterecek!