İstanbul Ticaret Odası’nın Başkanı Şekip Avdagiç, “şu sıralarda Türkiye’ye dışardan çok ciddi miktarda fon girişi var. Birkaç büyük Çin firması daha hızla doğrudan yatırıma gelebilir” dedikten sonra yeni gelenleri; “misafir para” diye tanımlıyor.

Misafir, gelir.

Yer, içer, ağırlanır.

Gününü doldurur.

Kalkar gider.

★★★

Bana sorarsanız:

“Fırsatçı” derim.

Türkiye’yi bugün fırsatçı soyguncular cennetine kim çevirdi bunu sorgulayın isterim. Şekip Avdagiç, kibarlığından; “Türkiye’nin fırsatçı soyguncuların cenneti yapılmasına” sebep olanları sorgulamıyor. Sonuçlara dikkat çekip; “misafir paranın günü geldiğinde kalkıp gitmesinin” onun tabiatı olduğunu belirtiyor ve “Halbuki biz misafir para yerine sürdürülebilir ihracata, yani kendi kazancımıza daha çok ağırlık vermeliyiz” uyarısında bulunuyor.

★★★

Kendi kazancımız!

O tıkandı, geriliyor!

Çünkü “fırsatçı soyguncu para gelsin” diye “kura müdahale” var bu da ihracatı baltaladı. Birkaç örnek yazayım: Çelik sektörü: 65 ülkede pazarlarını kaybetti, geriledi.

Otomotiv sektörü:

61 ülkede kaybetti.

Hazır giyim sektörü:

52 ülkede kaybetti.

Deri sektörü.

50 ülkede.

Çimento- Cam:

49 ülkede.

Makine:

49 ülkede.

Savunma- Havacılık:

47 ülkede.

Tekstil sektörü:

45 ülkede.

Halı sektörü:

42 ülkede pazarlarını kaybetti, daraldı, küçüldü, yılların birikimi müşterilerini rakip ülkelerin şirketlerine kaptırdı; yerli üretim ağırlıklı bu sektörlerin ihracattan Türkiye’ye sağladıkları döviz gelirleri düştü. (Kaynak TİM: 2024 yılı ilk 6 ay verileri)

★★★ 

Türkiye’nin şirketleri, dış pazarlarını kaybedip daraldığı şu günlerde; “Çinli dünya lideri elektrikli otomobil üreticisi BYD’ye gelip Türkiye’de fabrika yatırımı yapsın” diye bol kepçe teşvik verildi. Manisa’da fabrika kurulup, üretime geçinceye kadar (1 yıl- 2 yıl- 3 yıl) Çin’de ürettiği elektrikli otomobilleri Türkiye iç pazarında kolaylıkla satsın diye çok bal kaymak vergi avantajı sağlandı.

Ve narkozlu övünme!

Tam gaz başlatıldı.

★★★

Türk halkı şimdi; “İşte Çinli dünya devi şirketler Türkiye’yi seçiyor narkozu” ile uyutuluyor:

Şöyle yapacak.

Böyle yapacak.

Başımıza!

“Çin Kuşu” konacak.

Manisa’da 5 bin işçiye ekmek kapısı açılacak. Çinli,  AR-GE merkezi de kuracak. En ile en yüksek teknolojiyi Türkiye’ye getirecek. Yeni nesil otomobil teknolojilerinin geliştirildiği merkez Manisa’da olacak. Geleceğin teknoloji ve inovasyon merkezi Türkiye olacak.

★★★

Narkoz böyle!

Ama gerçek ne?

Son 22 yılda Türkiye iç pazarı Çinlilerin gönüllü sömürgesi haline getirildi. Çin bizden bir şey almadı, hep bize sattı.  2013 yılında Çin ile Türkiye arasındaki ticaret açığı 21 milyar 505 milyon dolarla patlama yaptı. 2023 yılına gelindiğinde açık 41 milyar doları buldu. Toplam 106 milyar dolar olan Türkiye’nin dış ticaret açığının nerdeyse yarısı (41 milyar doları) Çin’e verildi.

★★★

Çinli şirket Manisa’da fabrikanın içinde bir de AR-GE merkezi kuracakmış. Bu merkez sayesinde patent üretimi liderliğini Türkiye alacak ve bundan böyle Türkiye, dünyaya teknoloji ürünleri ihraç ederek büyücekmiş. Bu cümleler; ileri teknoloji, patent üretme, inovasyon, AR-GE merkezi yeni narkoz iğneleri... Bu cümleleri Manisa’da fabrika kurmaya gelen Çinli şirketin ABD CEO’su Stella Li ile bizim Sanayi Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, bir ağız etmiş söylüyorlar. Türkiye elindeki konfeksiyon, hazır giyim, pantolon, don gömlek dikip sattığı pazarları kaybediyor.

15 AR-GE Merkezi zaten var!

Çinli şirketin sözcüleri ile Sanayi Bakanı, yeni AR-GE merkezi ile Türkiye’nin teknoloji ürünü ihracatında patlama yapacağı müjdesini veriyorlar ancak gerçeği gizliyorlar. Çünkü kurulacak olan ilk AR-GE merkezi olmayacak. Türkiye’de otomobil üreten şirketlerin sahibi oldukları 15 AR-GE merkezi zaten var. Bu 15 merkezde 6.000’e yakın mühendis, teknisyen, bilim insanı çalışıyor. 2023 yılında bu merkezlerden yapılan ihracatın da 215 milyon doları bulduğunu Otomotiv Sanayi Derneği açıklıyor. Hazır 15 AR-GE merkezi ile dünyanın bütün iyi marklarını üretmekte olan Türkiye otomotiv sektörü, geçen yıl (2023’te) 6.5 milyar dolar açık verdi. Yani ithalatı ihracatından 6.5 milyar dolar daha fazla oldu. Türk ekonomisinin gerçeği, halka sunulan yeni narkozun çok ötesinde.