Bil ki yaşadıklarınla değil yaşattıklarınla anılırsın...
Gazeteci Tuluhan Tekelioğlu bugüne kadar yaptığı belgesellerle topluma özellikle kadınlar ve gençlere umut aşılayan çalışmalara imza attı. Ödüllü bir belgeselci olarak son çektiği “Efsaneler” belgeselinde bu kez, Cumhuriyet kuşağının, seçtiği yolda iz bırakan yaşayan efsanelerinin hayatlarından kesitlere yer verdi. Tekelioğlu efsane isimlerin itiraflarının yürekleri titreteceğini söyledi.
- Uzun süredir mesleğinizi fiilen yapamasanız da belgesellere, kitaplara imza attınız… Yol mu sizi bu yöne sürükledi?
Belgeselcilik mi, yoksa bir TV kanalında rutin program mı yapmak diye sorarsanız, cevabım belgeselcilik olacaktır. Bugüne kadar çektiğim toplumsal belgesellerde, insanlara daha çok dokunduğumu fark ettim. Kadınlara cesaret aşılayan YAPABİLİRSİN belgeselimizi yurtiçinde, yurtdışında, yüz binlerce kadın kardeşimiz izledi. Onların arasında, bu filmi izleyerek, kahramanlarımızdan güç alarak hayatlarını değiştirenler oldu. Televizyonların, gazetelerin en parlak zamanlarında ekranda yayınlar yaptım, röportajlara imza attım. Medyanın dönüştüğü bu dönemde, ben de kendimi dönüştürdüm. Belgeselcilik yolunda daha yaratıcıyım. En azından kendi işimin patronuyum ve bu büyük bir özgürlük!
- Efsaneler belgeseli fikri nasıl ortaya çıktı?
Annemle babam 68 kuşağından. Babam Mülkiyeli. Değer odaklı bir hayattı Ankara’da yaşadığımız hayat… Gazetecilik için İstanbul’a geldiğimde, bu değerler beni birçok şeyden korudu. Bunu 25 yıl sonra daha kuvvetle fark ediyorum. Biatla vicdan arası seçim yapmak zorunda bırakılan gazetecilik mesleğimizde, vicdan tarafını seçtim. İşsiz kalmayı göze alarak mesela… Son 20 yılda insani değerlerimiz bir bir örselendi. Oysa toplumu ayakta tutan, güçlü durmasını sağlayan şey, değerleridir! Nedir o değerler? Dürüst olmak, başkasıyla empati kurmak, vicdanlı olmak, sabretmek, vazgeçmemek, hak yememek… Çok çalışmak! Gençlerimize bu değerleri yeniden hatırlatmak gerekiyor. Bu değerleri en iyi bilen Cumhuriyet kuşağının yaşayan efsanelerinin, gençleri sarsabileceğini düşündüm.
- Belgeselde yer alan isimleri nasıl belirlediniz?
Seçtiği alanda iz bırakmış, dönüşüm yaratmış değerlerimiz olmasını istedim. Dünyada “Efsane” olmanın kriterleri var. Çok çalışmak, azim! Asla vazgeçmemek, sabretmek, yarattıkları etkinin kuşaktan kuşağa taşınması, sürdürülebilir olmak, yaptığı işi aşkla, büyük tutkuyla yapmak. İşte bu kriterleri hayat felsefesi olarak benimsemiş, değerlerimize doğru bir yolculuğa çıktım. 9 efsane isim belgeselimizde bir araya geldi.
- Çekim sürecinde sizi şaşırtan ve ilk kez duyacağımız anılar da var mı?
Efsanelerimizin itirafları yüreğimizi titretecek. Bu filmde başarı hikayelerini değil, 70-80 yıllık hayat serüvenlerinde, kendilerinde iz bırakan olayları, yaşadıklarından öğrendiklerini izleyeceksiniz. Efsaneler, bir hayat bilgeliği filmi oldu. Her yolu macera doluydu. Kapanmalarda valiliklerden aldığımız özel izinle çekimler devam ettik. Sayısız PCR testi olduk. Pandeminin en yoğun döneminde, COVID’e maruz en kırılgan yaş grubu ile yaşamlarının en kırılgan anlarını sorduğunuz bir film yapmak mucizeyi gerçekleştirmek gibiydi. Benim için de unutulmaz anları barındıran, öğretici bir zaman dilimiydi bu 8 ay… Efsanelerimiz Z kuşağına ilham olacak! Belgeselimiz Tolstoy’un şu cümlesiyle başlıyor; Bil ki yaşadıklarınla değil, yaşattıklarınla anılırsın!