Bağımsız Türkiye Partisi’nin (BTP) 8. Olağan Büyük Kongresi, Ankara Atatürk Kapalı Spor Salonu’nda gerçekleştirildi. BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, tek aday olarak girdiği kongrede 1171 delegenin tamamının oyunu alarak yeniden seçildi.



"FAİZ DEĞİL, VAİZ LOBİSİ VAR"

Konuşmasına, “Birinci vazifem, Türk istiklalini ve Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Biliyorum ki muhtaç olduğum kudret damarlarımdaki asil kanda mevcuttur” diyerek başlayan Hüseyin Baş, Çanakkale Zaferi’nin yıldönümü nedeniyle şunları söyledi:

*Sözlerime Atatürk ile başladım, malumunuz iki gün önce 18 Mart Çanakkale Zaferinin yıl dönümüydü. Çanakkale Zaferi’nin yıl dönümü Cuma gününe denk geldiğinde bizim Diyanet İşleri Başkanlığı’mız Cuma hutbelerinde Çanakkale Zaferi anlatılırken Atatürk'ten bahsetmemiş.

*Bunu daha önce de yaptılar. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı da Cuma gününe denk geldiğinde Diyanet'in hazırladığı hutbelerde yine Atatürk'ten bahsedilmemişti. Şimdi görüyoruz ki Atatürk ile ciddi sorunları olan bir yönetimimiz var. Nedendir, nereden kaynaklanır bilemiyoruz!

*Hep faiz lobisi diyorlar, bu ülkede bir faiz lobisi var mı bilmiyorum ama bu ülkede bir vaiz lobisi olduğu kesin. Halbuki biz bu işi çözmüştük. Bakın Gazi Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyeti kurduktan sonra bu ülkenin her bir yanını imar ediyor. Bu ülkenin sosyo politik, kültürel, dini alt yapısını, eğitimini, ekonomisini...

*Her şeyini hazırlıyor ve 'ben size 52 tane hutbe bırakıyorum' diyor. 52 tane hutbeyi 1 yıl içindeki bütün Cumalarda okunmak üzere bizlere bırakıyor. Bu hutbelerin içinde zafer hutbesi var, Ramazan hutbesi var, Kurban hutbesi var... Aklınıza hangi konu geliyorsa Gazi Mustafa Kemal Atatürk eksiksiz hutbeler hazırlatıyor ve 'bunları okuyun' diyor.

*Birinci dünya savaşı cephelerinden düşmandan tam olarak arındırılan bir tek cephe var o da Çanakkale cephesi. Kim var Çanakkale cephesinde? Gazi Mustafa Kemal Atatürk var. Diğer hiçbir cephede başarıya ulaşılamıyor ve vatan işgale uğruyor.

*Şimdi sen Çanakkale zaferinin denk geldiği Cuma hutbesine Atatürk'ü koymuyorsun. Bizim iktidarımızda her Cuma dinleyeceğiniz hutbe Atatürk'ün yazdırdığı hutbe olacak.



"LOZAN’DA GİZLİ MADDE YALANI!"

Baş Lozan Antlaşmasında gizli madde iddiaları üzerine de dikkat çekici bir değerlendirme yaptı:

*Lozan’dan bir tane madde bilmeyen adamlar bütün gizli (!) maddelerini biliyor. Bu nasıl çıktı? Şöyle çıktı; Yıllarca bu milleti sizleri, bizleri soyarlarken, bizim zenginliklerimize kast edilirken yabancılar tarafından...

*Yıllarca bize, ‘Bizim yeraltı kaynağımız yok, madenimiz yok, ne yazık ki biz verimli topraklarda yaşayan insanlar değiliz’ dediler. Bunu bu ülkede birçok bakan, vekil, başkan vs. söyledi. Sonra 2002 yılında Prof. Dr. Haydar Baş, ‘Bizim 3 katrilyon dolar yeraltı zenginliğimiz var’ dedi ve bunların oyununu bozdu.

*Bu oyun bozuldu ya, yeraltı kaynağımız yok diyenler şuna döndü; ‘Bizim aslında var ama Lozan'dan dolayı çıkaramıyoruz' Bu işin hikayesi de budur. Lozan'da gizli madde olup olmadığı hususu Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin namusu ile ilgili bir husustur.

*Eğer bu ülkeyi yönetenler bu ülkenin namusunu düşünüyorsa çıkacak diyecek ki; bu Lozan'da gizli madde vardır veya yoktur. Ben şimdi buradan bu kalabalığın huzurunda Cumhurbaşkanıma rica ediyorum, Lozan antlaşmasında gizli madde varsa lütfen bu halka gizli maddenin var olduğunu açıklasın.

*Hayır Lozan'da gizli madde yoksa ülkemizin yöneticisi, bu antlaşmanın bugünkü sorumlusu ve tarafı olarak çıksın ve bize, 'Bu Lozan antlaşmasında gizli madde yoktur' desin.

NEBATİ KENDİ EKONOMİSİNİ KURTARDI

Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati’nin ‘ekonomiyi kurtardık’ sözlerini eleştiren Baş, “Gözlerdeki ışıltıyla ekonomiyi çözecekler! Ekonomiyi bilinçli bir şekilde bu hale getirdiler ve sizleri bizleri bilinçli bir şekilde fakirleştirdiler şimdi çıkmış, ‘Ekonomiyi kurtardık elhamdülillah’ diyorlar. Herhalde kendi ekonomisini kurtardı çünkü bizde hiçbir şey yok” dedi.

[old_news_related_template title="Diyanet’in kadın başkan yardımcısı: Zengin zenginle evlenmeli" desc="Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı, insanların dengiyle evlenmesi gerektiğini söyledi. Martı, “Söz gelimi aralarında maddi açıdan uçurum olan iki ailenin evladının evlenmesi ileride sorunlar çıkabilir. Şöhretli, itibarlı, meşhur ailenin çocuğuyla evlenmek toplum içinde benzer statüye sahip insanlar için daha kolaydır” dedi." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2022/03/20/iecrop/adcd2404-1a63-4467-92bc-394b26a1d2e0_4_760x506_16_9_1647767615.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2022/gundem/diyanetin-kadin-baskan-yardimcisi-zengin-zenginle-evlenmeli-7022629/"]