Sıkıntılar bitecek gibi değil!

Hep “Sabır” isteniyor!

Sabır, zor koşullar altında cesaret ve metanetini yitirmeme duygusudur.

Bu millet, zaten uzun yıllardır sabrediyor. Sabır iyi de daha ne kadar sabredecek? Zam zulmünün sonu gelmeyecek gibi!

İnsanlar artık “Ya sabır!” demeye başladı.

“Ya sabır” çekmek, üzüntü verici durumlar karşısında kendine hakim olmaya çalışarak, zarar verici davranışlardan kaçınmak demektir. Anlayana, bir çeşit uyarıdır!

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek artık bunu anlamalı!

★★★

Şimşek, bir süre önce Londra’daydı... Orada yaptığı konuşmada, Türkiye ekonomisinin geçen yıl bu dönemde ciddi sıkıntılarla karşı karşıya olduğunu, bu nedenle bir dizi önlem aldıklarını belirterek “Şu anda programımızı çalışıyor. Enflasyon Mayıs’ta yüzde 75 ile zirve yaptı, ancak, hızlı düşme eğiliminde görünüyor” dedi.

Şimşek’in “Çalışıyor” dediği” program, peş peşe gelen zamlar!

Bugünden itibaren başlayacak olan yüzde 38’lik korkunç elektrik zammı bunların önde geleni!

Zamlar böyle yağarken enflasyonun düşmesi mümkün mü?

Mehmet Şimşek’e göre mümkünmüş! Enflasyon 2025’te yüzde 10’lu rakamlara, 2016’da tek haneli rakama düşecekmiş! “Düşer inşallah!” diyelim ama düşmez. Sadece kağıt üzerinde uyduruk rakamlarla düşmüş gibi gösterilir! Yerseniz!

Bu aldatmacalara bir son vermeli.

★★★

Okurlarım arasında bir mini anket yaptım.

Mehmet Şimşek’in açıklamalarını hiç inandırıcı bulmadılar.

“Aleme veriyor talkını, kendisi yutuyor salkımı!” diyenler oldu.

Şimşek, 16 milyon liralık Mercedes’e binerken, bunu eleştirenlere cevap yetiştirmek için “Bisiklete mi bineyim yani?” diye kendince espri yapmıştı!

Kamu kurumlarında müthiş harcamalar yapılırken, bakanlıklarda çifter çifter, okkalı maaşlar alan bakan yardımcıları ve genel müdürler varken, “Nerede kaldı tasarruf?” diye soran vatandaşlar haksız mı?

Gelir dağılımı bu kadar bozulmuş bir ülkede hâlâ yoksullara mı kemer sıktırılır?

AKP zenginler partisi... Mehmet Şimşek, partili zenginlere dokunamıyor, dar ve sabit gelirli vatandaşların iliğini emiyor!

Gelir dağılımı bu kadar bozulmuş bir ülkede hâlâ yoksullara kemer sıktırmak adaletsizliğin en büyüğüdür ama ülkede adalet mi kaldı ki?

Deli Dumrul vergileri gibi!

Bugün 1 Temmuz! Yüzde 38’lik acımasız elektrik zammı başlıyor. “Enflasyon yükselir” diye asgari ücretliye ara zam yapmayan iktidar bu ay ağır zamlarla vatandaşları iyice bunaltacak!

Gelecek Partisi Genel Başkanı (eski başbakan) Ahmet Davutoğlu “Kaynaklar küçük bir zümreye aktarıldı. Yandaşlar düşük faizli kredilerle kâr etti ama kimse vergilendirmeyi düşünmedi. Şimdi bütçe açığını kapatmak için Deli Dumrul yasaları gündeme geldi. 300 milyar dolarlık kayıt dışı ekonomi vergilendirilmiyor ama kuryenin bahşişine göz dikiliyor.” diyor. Haksız mı?

Davutoğlu’nun sözünü ettiği “Deli Dumrul olayı” yüzyıllardır ağızdan ağıza dolaşan klasik bir Türk hikayesidir. Kabadayı bir kişi olan Deli Dumrul, bir derenin üzerine köprü yapar ve orada bekler. Köprüden geçenden de geçmeyenden de zorla para alır! Haksız vergiler bu hikayeye benzetilerek “Deli Dumrul vergileri” diye anılır.

TEBESSÜM

Bebek kime benziyor? 

Yeni evlenen Temel’in tosun gibi bir erkek çocuğu olur.

Çocuk büyüdükçe daha da şirinleşir, daha da güzelleşir.

Temel, çocuğun kendisine mi, yoksa karısına mı benzediğine karar veremediği için merakla sorar:

“Yahu Fadime, bu çocuk kime benziyor?”

Fadime başını iki yana sallayarak “Sen tanımazsın Temel’ciğum!” der.

GÜNÜN SÖZÜ

 “Sabır” demek, içten içe acı çekmek demektir.