Kadıköy'deki ağır derbi mağlubiyeti Fenerbahçe’de ister istemez ‘yine mi?’ ve ‘Mourinho’la da mı?’ tedirginliklerinin yeşermesine neden oldu. Taraftar açısından ‘yönetim istifa’ kolaycılığı anlaşılabilir ancak bu durumu düzeltmek de yine sessizliğini koruyan yönetime düşmekte. Bu anlamda maçtan sonra Mourinho’nun eften püften sebeplerle basın toplantısına katılmayarak ipteki cambazı göstermesi ya da Ali Koç’un yerine Acun Ilıcalı’nın basının karşı sına çıkması doğru olmadı.

AMATÖRCE HAREKETLER

Galibiyetlerden sonra başarıyı sahiplenenlerin mağlubiyetten sonra da başarısızlığı olgunlukla karşılayıp camialarını rahatlatacak eylem ve söylemler içerisinde olmaları profesyonelliktir. Bunları yapmadığınız takdirde birileri sizin adınıza yaparak kaotik bir atmosfer oluştururlar ki bundan zararlı çıkacak yine Fenerbahçe olur. İletişim ve algı yönetiminin kriz anlarında amatörce göz ardı edilmesi(!) maalesef bizlere özgü bir davranış biçimi olmaya devam ediyor.

ÖZBEK PRİM VERMELİ

Galatasaray'a gelince, Dursun Özbek’in yerinde olsam derbiyi kazanan takıma kendi cebimden ekstra prim verirdim. Çünkü kulüpte henüz ne olduğu tam olarak anlaşılamayan, ancak yönetimi sıkıntıya sokacağı kesin gibi gözüken bir takım vahim iddialar bu maç sayesinde ikinci plana atıldı. Erken form tutan futbolcuların uzun sezon içerisinde yönetimin yanlış/eksiklerini ne kadar gölgeleyebileceğini hep birlikte izleyeceğiz.